Bıngıldak nedir, Bıngıldak ne demek

  • Kafatasının kemikleşmeden önce kemiklerin birleşme yerlerinde bulunan kıkırdak bölümü

Yerel Türkçe anlamı:

Sözünde durmayan, oynak insan.

Etleri oynayan kadın.

Mide.

Yumuşak, dokununca oynayan çıban v.s.

Bataklık.

Suyun birden kaynaması hali.

Fransızca'da Bıngıldak ne demek?:

fontanelle

Osmanlıca Bıngıldak ne demek? Bıngıldak Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

yâfuh

Bıngıldak hakkında bilgiler

Bıngıldak, fontanel denen alanlar olup bebeklerde bulunur. Kafatasının büyüyeceği alanlardır. Bıngıldak bir kemik yapı değildir, kıkırdaktır. Yaş ilerledikçe kafatasındaki kıkırdak alanlar (süturlar ve fontaneller) kemikleşerek kapanır, bu arada kafatasının büyümesini sağlamış olurlar. Yetişkin kafatasındaki sturalar, infantil döneme ait fontanel ve sturların kalıntılarıdır. Başlıca dört fontanel (bıngıldak) vardır.

Fonticulus anterior : Sütura frontalis ve Sütura coronalis'in birleştiği kavşak. Frontal kemik ve Paryetal kemik'ler arasındaki fontanel. 12-13. aylarda kapanır. (Daha erken olabildiği gibi 18. aya kadar da uzayabilir).

Fonticulus posterior : Sütura lambdoidea ve sütura saggitalis'in kesiştiği kavşak. Oksipital kemik ve Paryetal kemik arsındaki fontanel.

Fonticulus anterolateralis : Ala major ossis sphenoidalis'in üstünde, Frontal kemiğin distal alt kısmında, Paryetal kemiğin alt ön kısmında, squama temporalis'in üst ön kısmında yer alan fontanel. Sütura coronalis ile sütura squamoza'nın kesiştiği kavşak.

 

Bıngıldak anlamı, tanımı:

Kafatası : İnsanda ve omurgalılarda içinde beyin bulunan, başın kemik bölümü.

Kemik : Bu sert organdan yapılmış. İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert organların genel adı.

Kıkırdak : Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu. Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça. Kakırdık.

Birleşme : Birleşmek işi.

Bölüm : Çağ, devir. Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman.

Bebek : Göz bebeği. Meme veya kucak çocuğu. Sevgi bildiren bir seslenme sözü. Plastik, tahta, bez vb.nden yapılmış olan insan biçiminde oyuncak.

Büyü : Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, efsun, sihir, füsun, bağı. Karşı durulamaz güçlü etki.

Değil : Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime.

 

Kapan : Pazara satılmak üzere gelen yiyecek maddelerinin tartıldığı resmî büyük kantar ve bu kantarın bulunduğu yer. Düzen, hile. Bazı hayvanları yakalamak için kullanılan, hayvanın ayağının değmesiyle işleyen tuzak.

Büyüme : Büyümek işi.

Diğer dillerde Bıngıldak anlamı nedir?

İngilizce'de Bıngıldak ne demek? : n. fontanel, fontanelle, opening between the bones of an infant's skull (Anatomy)

Fransızca'da Bıngıldak : fontanelle [la]

Almanca'da Bıngıldak : die Fontanelle

Rusça'da Bıngıldak : n. темя (N)