Baggings türkçesi Baggings nedir

  • Çantaya koyma.
  • Çantaya koyarak.
  • Çuvallama.
  • Sarkık.
  • Ambalajlık.
  • Kapsayan.
  • Kabarık.
  • Çuval bezi.
  • Şişkin.
  • Ambalajlık bez.

Baggings ingilizcede ne demek, Baggings nerede nasıl kullanılır?

Bagging scale : Çuvala doldurma baskülü. Torba kantarı. Bagaj baskülü.

Cement bagging machine : Çimento torbalama makinesi.

Bagging : Çantaya koyma. Kabarık. Çuvallama. Çantaya koyarak. Sarkık. Ambalajlık bez. Şişkin. Kapsayan. Çuval bezi. Ambalajlık.

Carpetbagging : Bir maceraya atılmak için yola çıkmak. Hafif bir bagajla seyahat etmek.

Sandbagging : Kum torbası. Yanıltma. Kum torbası ile vurma. Kum torbaları ile çevirmek (siper). Kum torbasıyla korumak. Siperlik kum torbası. Siperlik.

Baggage carousel : Bagaj atlı karıncası. Bagaj teslim alanında bulunan ve çanta ve bagaj taşıyan hareketli bant. Bagaj teslim alanındaki hareketli bant.

Baggier : Sarkık. Şişkin. Düşük. Torba gibi. Çuval gibi. Torba gibi sarkan. Gevşek. Şapşal. Asılı. Bol.

Baggage : Moruk (argo terim). Yol eşyası. Yolcu eşyası. Civelek kız. Bagaj. Ordu yükü. Şımarık kadın. Sevimsiz yaşlı kadın. Moruk. Kişisel eşya.

Baggies : Bol giyecekler. Çok büyük ve sarkık giyecekler. Belde toplanan ve bileklere indikçe incelen bol pantolon. Küçük plastik sandviç çantası. Belinde büzme ipi olan bol yüzme şortu (genellikle sörfçüler tarafından giyilir).

 

Baggie : Küçük herhangi bir çanta. Küçük plastik sandviç çantası.

İngilizce Baggings Türkçe anlamı, Baggings eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Baggings ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Blubbers : Bağıra bağıra ağlamak. Balık yağı. Zırlama. Zırıldamak. Zırıltı. Zırlamak. Hüngür hüngür ağlamak. Hüngürdemek. Ağlama.

Scrap : Kapışmak. Kapışma. Ç.yemek artıkları. Ufak parça. Bir yana atmak. Şamata. Iskartaya çıkarmak. Kupür. Atışma. Peletlendikten sonra parça irilikleri granül forma küçültülmüş olan yem.

Blubbery : Şişman. Şişik.

Bulgiest : Pörtlek. Pırtlak. Şişmiş. Şiş. Karınlı.

Sacking : İş sözleşmesinin işveren tarafından fesh edilerek işçinin işine son verilmesi. Yağmalama. Çul. İşten atılma. Yağma.

Fight : Çarpışmak. Mücadele. Kavga etmek. Dövüş. Mücadele etmek. Savaş. Uğraşmak. Kavga. -e karşı savaşım vermek. ...ile savaşmak.

Bunchy : Salkımlar halinde yetişen. Demet halinde.

Blubber : Bağıra bağıra ağlamak. Zırlama. Balık yağı. Zırlamak. Zırıldamak. Balina türü balıkların yağı. Hüngürdemek. Ağlama. Hüngür hüngür ağlamak.

Flaccid : Yumuşak. Gevşek. Flasid. Zayıf. İradesiz.

Flappier : Gevşekçe asılı. Sallanan. Çırpınarak. Kanat çırparak. Gevşek.

Baggings synonyms : bullous, flabby, bunchiest, sackcloth, burlaps, pack cloth, bulging, including, baggier, bagging, lax, droopiest, hessian, bouffant, bulged, flabbiest, baggiest, droopy, inclusive, flappiest, sackings, blubbering, dangled, combat, battering, gunnysacks, droopier, bulgy, hessians, bulgier, gunny, drooping, bunchier.

 

Baggings zıt anlamlı kelimeler, Baggings kelime anlamı

Tense : Kip. Çekimli fiilin karşıladığı kılış veya oluşun içinde geçtiği zaman dilimi: şimdiki zaman, geçmiş zaman, gelecek zaman, geniş zaman vb. fiildeki zaman basit zaman ve birleşik zaman olarak ikiye ayrılır: yazıyor, yazdı, yazacak, yazmış, yazdıydı, yazıyormuş, yazsa, yazmalı, evdeydi vb. || — sen söyle allahını seversen, dedi, bir çocuk ötekine maymun türk mü demiş ne.. o da ona taş atmış. sen tafsilatını daha iyi bilirsin. inzibat meclisleri toplanacakmış. gençlerimiz burada hitabeler irade ediyorlar. taş atan çocuğun kovulmasına rey verenler(...) nasıl dedi bakayım? eşekmişler amma türk de değilmişler onu konuşuyorduk (p. safa, biz insanlar, s. 48) vb. ayrıntı için bk. basit zaman, birleşik zaman. Stresli. Gergin. Stres içinde. Germek. Zaman. Çekmek. Gerginleştirmek.

Good natured : Hoşgörülü. İyi huylu. Babacan. Yardımsever. Yumuşak.