Banquets türkçesi Banquets nedir

  • Yemeğe katılmak.
  • Resmi ziyafet.
  • Yemek vermek.
  • Resmi yemek.
  • Banket.
  • Ziyafet.
  • Ziyafet vermek.
  • Ziyafete katılmak.
  • Şölen.

Banquets ile ilgili cümleler

English: Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
Turkish: Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

Banquets ingilizcede ne demek, Banquets nerede nasıl kullanılır?

Banquet hall : Şölen salonu. Parti ve resepsiyon için kullanılan salon.

Cater for a banquet : Bir olay veya şölen için yiyecek ve hizmet sağlamak.

Throw a banquet : Ziyafet vermek.

Banquet : Ziyafete katılmak. Resmi yemek. Ziyafet. Yemeğe katılmak. Şölen. Resmi ziyafet. Ziyafet vermek. Yemek vermek. Banket.

Banqueted : Resmi yemek. Resmi ziyafet. Ziyafet. Ziyafet vermek. Ziyafete katılmak. Yemek vermek. Yemeğe katılmak. Şölen. Banket.

Banquettes : Oturmalık. Banket. Siper içinde bulunan platform (askerler için). Bank. Kaldırım.

Banquette : Bank. Siper içinde bulunan platform (askerler için). Kaldırım. Oturmalık. Banket.

Banqueting hall : Parti ve resepsiyon için kullanılan salon. Şölen salonu.

Banqueters : Ziyafete katılan kimse.

Banquo : Shakespeare'in macbeth tragedyasında öldürülen ve hayaleti machbeth'e görünen soylu.

İngilizce Banquets Türkçe anlamı, Banquets eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Banquets ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Berms : Dar basamak. Seki. Sedde. Palye.

Blowout : Elektrik sigortasının erimesi. Alem. Kuyudan petrol veya gaz fışkırması. Lastikteki patlak. Eğlence. Cümbüş. Patlama. Araştırma. Parti. Patlak.

Feast : Haz almak. Çok yemek yemek. Zevk almak. Ziyafet çekmek. Ziyafette yiyip içmek. Bayram. Doya doya yapmak. Tadını çıkarmak. Bol bol yiyip içmek.

Banquettes : Kaldırım. Oturmalık. Siper içinde bulunan platform (askerler için). Bank.

Fete : Çit. Kutlamak. Ağırlamak. Onurlandırmak. İyi ağırlamak. Bayram. Yortu. Eğlence.

Eat : İçmek (çorba). Yemek. Aşındırmak. Çürütmek. Tüketmek. Buyurmak. Kemirmek. Bitirmek. Çok yemek yemek. Zıkkımlanmak.

Dinners : Akşam yemeği. Yemek.

Dine : Ağırlamak. Akşam yemeği vermek. Akşam yemeği yemek. Yemeğe davet etmek. Günün esas yemeğini yemek. Akşam yemeğini yemek. Yemek yemek.

Feasts : Eğlendirmek. Doya doya yapmak. Haz almak. Ağırlamak. Zevk almak. Tadını çıkarmak. Ziyafet çekmek.

Banquets synonyms : give a feast, blowouts, entertainment, wine and dine, spread, feted, feasted, feting, shoulder, whooplas, give a dinner, beano, berme, entertainments, feed, gaudy, banquet, berm, throw a banquet, beanfeast, banqueted, dined, dinner, spreads, hard shoulder, whoopla, junket, epulation, symposium, celebration, banquette, exhibition, banqueting.