Barrel türkçesi Barrel nedir

  • Panoları ya da gergileri taşımakta kullanılan demir çubuk.
  • Fıçıya koymak.
  • Namlu.
  • Tiyatro alanında kullanılır.
  • Fıçı dolusu.
  • Taşıma çubuğu.
  • Atın karnı veya beli.
  • Hızlı gitmek.
  • Fıçı.
  • Gergi çubuğu.
  • Varil.
  • Perdeleri germekte kullanılan çubuk.
  • Yakıt kovası.
  • Uçmak.
  • Sıvı yakıtı saklama ya da taşımaya özgü, çelik saçtan yapılma kap.
  • Büyük miktar.
  • Çark.
  • Uçmak (argo terim).
  • Makara.
  • Fıçılamak.

Barrel ile ilgili cümleler

English: Roll the barrel over here.
Turkish: Varili buraya yuvarla.

English: Clean the barrel of this rifle.
Turkish: Bu tüfeğin namlusunu temizle.

English: In 1835, a barrel of flour cost six dollars.
Turkish: 1835'te, bir varil un altı dolara mal olurdu.

English: How many litres of oil are there in a barrel?
Turkish: Bir varilde kaç litre benzin vardır?

English: Ali tipped the barrel over.
Turkish: Ali varili devirdi.

Barrel ingilizcede ne demek, Barrel nerede nasıl kullanılır?

Barrel along : Hızla geçmek. Hızlıca gitmek.

Barrel buoy : Fıçı şamandra. Fıçı şamandıra.

Barrel chair : Yuvarlak arkalı koltuk.

Barrel churn : Fıçı tipi yayık.

Barrel clamp : Taşıma çubuğu keneti. Taşıma çubuğunda bulunan bezi kıstıran maden parça.

Barrel finishing : Tamburda bitirme. Tamburda parlatma. Dolaplıma.

Barrel roll : Uçağın ekseni üzerinde tam bir devir yapması. Fıçı tono. Uçuşta uçağın ekseni üzerinde tam bir devir yapması.

 

Barrel plating : Fıçıda kaplama. Tamburda kaplama.

Barrel distorsion : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bir mercekte ya da eksiuç ışıtacınm saptırma dizgesinde bir dördülün görüntüsünün köşelere doğru büzülerek fıçı biçimini alması sonucunu doğuran kusur. Fıçı sapması.

Barrel cleaning : Tamburda temizleme. Fıçıda temizleme.

İngilizce Barrel Türkçe anlamı, Barrel eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Barrel ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cistern : Su tankı. Fiçı. Sisterna. Su deposu. Sarnıç. Mahzen. Sıvı kesesi (vücut). Rezervuar.

Flew : Uçurmak. Atılmak. Üzerinden atlamak. Firar etmek. Saçılmak. Uçuşmak. Dalgalanmak. Uçakla gitmek. Havalanmak.

Analyze : Tahlil etmek. Çözümlemek. Araştırmak. Psikanaliz tedavisi uygulamak. Tahlil etime, inceleme. İncelemek. Analiz yapmak. Tahlil yapmak. Çözümleme.

Abstract theatre : Önce resim sanatında kullanılan "soyut" terimi daha sonra, biraz değişik anlamda tiyatroya girmiştir. olaylar dizisini ve oyuncu türünü gerçekçilik erklerinden ve alışılagelmiş mantık düzeninden kurtarmak amacını güden, bir bütünlüğü olan tiyatro türü. iç dünyayı gerçek olarak alır. konuşmalar ve oyun kişileri biçimsel ve anlamsal yoldan bozulur (deforme edilir), karikatürleştirilir. Olay dizisini ve oyunculuk anlayışını gerçekçilik erklerinden ve alışılagelmiş mantık dizgesinden soyutlamak amacını güden tiyatro. iç dünyayı gerçek olarak aldığından, oyun kişileri ve bunların konuşmaları anlamsal ve biçimsel açıdan bozularak karikatürleştirilir. Soyut tiyatro.

 

Vat : Boya teknesi. Sarnıç teknede boyamak. Tekne. Dkv. D.k.v. Tekne (sıvı için).

Kegs : Don. Pantolon.

Impellor : Sevk edici pervane. Pervane. Sevk eden kimse veya şey. Sevk edici pervane (mühendislik). Devindiren kimse veya şey. Rotor.

Hoop : Çember takmak. Potaya atmak. Öksürmek (boğmaca). Bağırmak. Çemberlemek. Çembere sokmak. Çember ile kuşatmak. Cimnastik kasnağı. Çember. Çembere almak.

Raft : Sal. Radye. Sala binmek. Yığın. Şişme (cankurtaran) bot. Salla gitmek. Sal kullanmak. Kereste ve diğer yüzer malzemelerden yapılma düz ve yüzer su taşıtı. Salla taşımak.

Tap : Bağlantı kurmak (elektronik terimi). Tıpa takmak. Musluk takmak. Para sızdırmak. Tıkaç. Musluk. Tıklatmak. Kullanma yerinde suyu açıp kapamakta kullanılan araç. Kullanmak. Musluğu açmak.

Barrel synonyms : rear of barrel, pipe batten, pickle barrel, rear of tube, beer keg, allegory, amateur theater, butt, flighted, tun, barrets, cover ground, disk, muckle, lag, barrelled, barrelling, streak, casked, wine barrel, bobbin, immensities, stay rod, cogwheel, cog wheel, flywheels, bales, bobbins, bung, disappear, disappears, hogshead, acting manager.

Barrel zıt anlamlı kelimeler, Barrel kelime anlamı

Square : Ayarlamak. Para yedirmek. Beraberliği sağlamak (spor terimi). Karesini almak. Dördül. Halletmek. Üstiki. Dik tutmak. Doğrultmak. Kare.

Urban : Şehir ile ilgili. Kentte bulunan. Şehirsel. Kent ile ilgili. Kentsel. Şehirde yaşayan veya bulunan. Şehirde bulunan. Şehirli. Şehir. Şehirle ilgili.

Barrel ingilizce tanımı, definition of Barrel

Barrel kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A round vessel or cask, of greater length than breadth, and bulging in the middle, made of staves bound with hoops, and having flat ends or heads. To put or to pack in a barrel or barrels.