Bağlanma nedir, Bağlanma ne demek

  • Bağlanmak işi veya durumu

"Bağlanma" ile ilgili cümle

  • "Tasavvuf ıstılahında ise arzu edilen makbul ve sevimli bir işin elde edilmesine kalbin bağlanmasıdır." - N. F. Kısakürek

Fiziksel Kimya alanındaki anlamı:

Öğecikler arasında nicem yasalarına göre devinen eksiciklerin, durularına dayalı kimyasal kuvvetler oluşması.

Kimya'daki anlamı:

1.Atom, molekül veya iyonların bağımsız moleküller oluşturmak üzere bir birleriyle bağ yapmaları. 2.Yapısal formüllerde atomlar arasındaki değerlik bağlarını gösteren çizgiler. Her çizgi bir çift elektronu gösterir. Bu elektronlardan her biri bir atoma aittir.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Virüs çoğalma döngüsünün ilk adımı, virüsün hedef hücreye tutunduğu aşama.

Bilimsel terim anlamı:

Atom ya da atom kümelerinin, bağımsız moleküller oluşturmak üzere birbirileriyle bağ yapmaları.

Hastanın, kendisini sağaltmaya çalışan ruh hekimine karşı aşırı duygusal bağımlılık geliştirmesi.

Bir kümenin, bir topluluğun üyesi olma ya da davranış düzgülerini benimseme, bk. ayrılma.

İngilizce'de Bağlanma ne demek? Bağlanma ingilizcesi nedir?:

linkage, bonding, anaclisis, attachment, affiliation

Bağlanma tanımı, anlamı:

Bağlanmak : Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak. Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek. Bağlama işine konu olmak. Sevmek, içten bağlı olmak. Beklenen şey elde edilmez olmak. Yalnızca belli bir işle uğraşmak.

 

Ağzı dili bağlanmak : Herhangi bir sebeple konuşamaz olmak.

Basireti bağlanmak : İyi düşünemez, gerçeği göremez bir duruma düşmek.

Dokuz at bir kazığa bağlanmaz : "bir işin başına, tanınmış, o işten anlayan birçok kimse birden getirilmemelidir, bunlar anlaşamaz ve birbirlerine düşerler" anlamında kullanılan bir söz.

Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz : "çalışanın emeğinin karşılığı verilmelidir" anlamında kullanılan bir söz.

İki at bir kazığa bağlanmaz : "ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar" anlamında kullanılan bir söz.

Kısmeti bağlanmak : İstediği hâlde evlenememek.

Nafaka bağlanmak : Yasaca, bakılması zorunlu olan kişiye mahkeme kararıyla evlat, koca gibi bir kimsenin, geçim parası vermesini sağlamak.

Pamuk ipliğiyle bağlanmak : Her an bozulmaya, kopmaya hazır olmak.

Umut bağlanmak : Olmasını, olacağını ummak.

Yatağa bağlanmak : Yataktan kalkamayacak kadar hasta olmak.

Durum : Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

 

Bağlanma enerjisi : Enzim ve substrat veya almaç ve ligant arasındaki kovalent olmayan etkileşimlerden elde edilen enerji.

Bağlanma ısısı : Polimeraz zincir tepkimesinde birincil nükleotit yapıların hedef DNA’ya bağlanması aşaması.

Bağlanma proteini : Virüslerin yüzeyinde bulunan ve hücresel almaca bağlanmayı sağlayan yapılar, ligant proteini.

Bağlanmah : Zifaf gecesi iktidarsız olmak

Bağlanma ile ilgili Cümleler

  • Onun planı hâlâ karara bağlanmadı.
  • Roma Katolik Kilisesi'ne bağlanmaya söz vermeleri gerekiyordu.
  • Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum.
  • Kötü alışkanlıklarımdan kurtulmam ve hayata bağlanmam onun sevgisine kalan bir durum.

Diğer dillerde Bağlanma anlamı nedir?

İngilizce'de Bağlanma ne demek? : n. affiliation, involvement, combination, fastening

Fransızca'da Bağlanma : attachement [le], adhérence [la]; liaison [la]

Almanca'da Bağlanma : n. Bindung, Verbindung

Rusça'da Bağlanma : n. завязывание (N), связка (F)