Be bored türkçesi Be bored nedir

Be bored ile ilgili cümleler

English: I would be bored if I had to count to five hundred twenty-four thousand three hundred seventy-two.
Turkish: 524.372'e kadar saymak zorunda kalsam, sıkılırım.

English: Ali must be bored half to death.
Turkish: Ali çok sıkılmış olmalı.

English: Jale seems to be bored with the game.
Turkish: Jale oyundan sıkılmış gibi görünüyor.

English: To be bored is a sin.
Turkish: Sıkılmak bir günahtır.

English: You must really be bored.
Turkish: Gerçekten sıkılmış olmalısın.

Be bored ingilizcede ne demek, Be bored nerede nasıl kullanılır?

Be : Olmak. -di. Bulunmak. Var olmak. Anlamına gelmek. Kalmak. -dir. -dır. -dı. Durmak.

Bored : Bezgin. Canı sıkılmış. (canı) sıkılmış. Bunalmış. Bıkkın. Sıkkın. Delik. Sıkılmış. Delinmiş.

Be bored stiff : Can sıkıntısından patlamak. Çok sıkılmak. Sıkıntıdan patlamak.

Be a bad judge of : Anlamamak.

Be a bad sailor : Deniz tutmak.

Be a ball of fortune : Şans topu olmak. Bir durumun kurbanı olmak. Değişikliğe maruz kalmak.

Be a bad whip : Kötü araba kullanmak.

İngilizce Be bored Türkçe anlamı, Be bored eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Be bored ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Have the pip : Keyfi yerinde olmamak. Keyifsiz olmak. Efkar basmak.

Feel embarrassed : Utanç duymak. Mahcup kalmak.

Have the hump : Üzülmek. Huzursuz olmak.

Get the pips : Keyfi kaçmak. Dert etmek.

Be annoyed : Rahatsız olmak. Keyfi kaçmak. İçerlemek. Canı sıkmak.

Die : Metal kalıp. Sıkıntıdan ölmek. Solmak. Dünyaya gözlerini kapamak. Hayatını teslim etmek. Lokma. Yivaçar lokması. Tatmak. Bitmek. Canı çıkmak.

Have the pips : Keyifsiz olmak. Keyfi yerinde olmamak. Efkar basmak.

Throw a fit : Çileden çıkmak. Çok öfkelenmek. Çılgına dönmek. Öfkelenmek. Aşırı sinirlenmek. Tepesi atmak. Nöbeti tutmak. Kriz geçirmek. Sinirlenmek.

Feel blue : Üzgün olmak. Üzgün hissetmek. Keyfi kaçmış olmak. Mutsuz olmak. Kederlenmek. Morali bozuk olmak. Hüzünlü hissetmek. Keyifsiz olmak.

Get down : İnmek. Hayal kırıklığına uğratmak. Salıvermek (özellikle dans ederken, müzik çalarken, şarkı söylerken, vs.). Not düşmek. Yemek sırasında sofradan kalkmak. Yutmak. Kaydetmek. (bir işe vb) girişmek. Bozum olmak.

Be bored synonyms : be pressed, fret, get the pip, bother about, get the willies, get tired of, frets.