Be in türkçesi Be in nedir

  • Moda olmak.
  • Yer almak.
  • Gol olmak.
  • Bir olaya vb karışmak.
  • Bir olaya vb bulaşmak.
  • Olayın vb içinde olmak.
  • Evde veya ofiste bulunmak.
  • Çıkmak (mevsimi geldiği için sebze veya meyve).

Be in ile ilgili cümleler

English: Ali always seem to be in trouble.
Turkish: Ali her zaman başı dertte gibi görünüyor.

English: About this time tomorrow, we will be in London.
Turkish: Yarın yaklaşık olarak bu saatte Londra'da olacağız.

English: According to my calculation, she should be in India by now.
Turkish: Benim hesaplamama göre, o şimdiye kadar Hindistan'da olmalı.

English: A week today I'll be in England.
Turkish: Bir hafta içinde İngiltere'de olacağım.

English: A week from today, I'll be in England.
Turkish: Bir hafta sonra, Londra'da olacağım.

Be in ingilizcede ne demek, Be in nerede nasıl kullanılır?

Be : Var olmak. -dı. Mal olmak. -dir. Durmak. Anlamına gelmek. -di. -dır. Bulunmak. Berylliumb (berilyum).

In : Dahili. Da. Gelmiş olan. İçine. İçeri doğru yönelen. Çok moda olan. İçeriye. Mevsimi gelmiş. İçeri. İç.

Be in the ascendant : İtibar kazanmak. Yükselmek. Yıldızı parlamak. Hükmetmek.

Be in a bad mood : Keyfi yerinde olmamak. Havasında olmamak. Keyifsiz olmak.

Be in a bad temper : Pirelenmek.

Be in a bind : Zorda olmak. Dara düşmek. Parasız kalmak. Darda olmak. Sıkıntıda olmak. Sıkışık durumda olmak. Başı dertte olmak. Başı belada olmak.

 

Be in a bad way : Çok hasta olmak. Mutsuz bir ruh halinde olmak. Heyheyleri üzerinde olmak. Zorluklar veya sorunlar yaşıyor olmak. Ağır hasta olmak. Çok zor bir durumda olmak. Kötü gününde olmak. Meydanda kalmak.

İngilizce Be in Türkçe anlamı, Be in eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Be in ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Be in fashion : Gözde olmak.

Come in on : Katılmak.

Play a part : Bir rolü oynamak. Katılmak. Rol almak. Rol yapmak. Rol oynamak. Payı olmak.

Be in the swim : Faal bir sosyal hayatı olmak. Faal bir hayat sürmek. Haberdar olmak. Katılmak. Yeralmak. Haberi olmak.

Precondition : Ön koşul. Bir durum, bir ilişki ya da sonucun gerçekleşebilmesi için gerekli hazırlayıcı etkenlerin tümü. Ön şart. Önşart. Giriş koşulu. Önkoşul. Önceden hazırlamak. Katılmak.

Preconditions : Önkoşul. Önceden hazırlamak. Giriş koşulu. Önşart. Ön koşul. Ön şart. Katılmak.

Occur : Ortaya çıkmak. Arız olmak. Gerçekleşmek. Akla gelmek. Oluşmak. Var olmak. Vuku bulmak. Çıkmak. Görülmek.

Catch on : Kapmak. Farkına varmak. Anlamak. Gözde olmak. Popüler olmak. Kavramak. Meşhur olmak. Sevilmek. Tutulmak.

Be in synonyms : be the wear, be fashionable, fall within, be in vogue, assist at, put in an appearance, enter into, taking on, be located in, come in, figure, go on, come into fashion, come into vogue, take on, go in for, fall into.