Belfast türkçesi Belfast nedir

  • Kuzey irlanda'nın başkenti ve bir liman şehri.
  • New york eyaletinde yerleşim yeri.
  • Maine eyaletinde şehir.
  • İrlanda'da şehir.
  • İrlanda'da yerleşim yeri.

Belfast ile ilgili cümleler

English: You live in Belfast.
Turkish: Belfast'ta yaşıyorsun.

Belfast ingilizcede ne demek, Belfast nerede nasıl kullanılır?

Belfries : Çankulesi. Çan kulesi. Çan kulesi sahanlığı.

Belfry : Çan kulesi. Çan kulesi sahanlığı. Çankulesi.

Have bats in the belfry : Kafayı yemek. Kafayı üşütmek. Çıldırmak. Kafayı çizmek. Delilik. Balatayı sıyırmak. Fıttırmak. Aklından zoru olmak.

Babelfish : Kulağa takılan ve tüm dillerin anlaşılmasına olanak veren hayali çeviri aygıtı (the hitchhiker's guide to the galaxy {otostopçunun galaksi rehberi} adlı romandan).

Bel canto : Sakince şarkı söyleme. Akıcı ve pürüzsüzce şarkı söyleme. 17-18'inci yüzyıl italya'sından gelen ve tonlamada sakinlik ve pürüzsüzlüğe vurgu yapan opera şarkıcılığı.

Belabor : Üzerinde fazla durmak. Çok uzatmak. Uzatmak. Benzetmek. Lafı uzatmak. Pataklamak. Pataklamak (argo terim). Dövmek.

Bela schick : Difteriye duyarlılık veya bağışıklık testi metodu schick test (schick testi) bulan kişi. (1877-1967) macaristan doğumlu amerikalı pediyatrist.

Bel esprit : Esprili kimse. Şakacı veya esprili kimse. Şakacı. Şakacı kimse.

 

Belabored : Benzetmek. Üzerinde fazla durmak. Benzetilmiş. Saldırıya uğramış. Uzatmak. Lafı uzatmak. Kötü dövülmüş. Saldırılmış. Dövmek. Pataklanmış.

Belabour : Çok uzatmak. Lafı uzatmak. Üzerinde fazla durmak. Dövmek. Uzatmak. Benzetmek. Pataklamak.

İngilizce Belfast Türkçe anlamı, Belfast eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Belfast ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Baltimore : Ohio eyaletinde yerleşim yeri. Maryland'de bir liman şehri (abd). Vermont eyaletinde yerleşim yeri. Baltımore. Baltimor.

Balbriggan : Örülmüş pamuklu materyal.

Brewer : Bira yapımcısı. Bira yapan kimse. Bira yapan kişi. Biracı.

Cong : Kong. Birleşik devletler'in ulusal yasa yapan bir organı (senato ve temsilciler meclisi'nden oluşur). Congress (kongre). Vietnam'da yaşayan etnik bir grup.

Clones : Çoğaltmak (eşeysiz).

Clara : Bir kadın adı. Kadın ismi.

Old town : Eski kent. İçinde yaşadığımız yüzyıldan daha önceleri kurulmuş bulunan kent. 2 -bir kentin, ilk kurulduğu çağdaki çekirdeği çevresinde, ona daha sonraki çağların ve uygarlıkların kattığı ekinsel değerlerle bir bütün oluşturan, genellikle ekin ve turizm amaçlarıyla korunan kent kesimi. Şehrin tarihi kısmı. Eski şehir. Sonradan büyüyüp, çevresine doğru genişleyen kentlerin, dar sokakları, tarihsel yapıları ile ilgiyi çeken, ve kentin ilk kurulduğu kesimlerini içine alan bölümü.

Birr : Enerji. Kuvvet. Konuşma sırasında kelimelere yapılan vurgu. Eski etiyopya para birimi. Mırıldanma sesi. Güç. Etiyopya'nın eski para birimi.

Calais : Vermont eyaletinde yerleşim yeri. Bir soyadı. Kuzey fransa'da bir şehir.

Belfast synonyms : capital of northern ireland, bandon, cherrywood, northern ireland, caribou, blackwater, augusta, ballon, portland, coon, caribous, boyle, allen, churchill, bayside.