Binding agent türkçesi Binding agent nedir

Binding agent ingilizcede ne demek, Binding agent nerede nasıl kullanılır?

Binding : Bir ülkenin yaptığı anlaşma ile, başka ülke ya da ülkelerin mallarına uygulanacak bildirmelik yönünden tanıdığı ayrıcalık. İlişkilendirme. Taneciklerin, aralarındaki fiziksel ya da kimyasal kuvvetlerle bir arada durması olayı. Ciltleme. Ciltçilik. Kitaba geçirilen ve deri, bez ya da kağıtla kaplı bulunan mukavva kapak, kap. bir yapıtın ayrı kitap halinde basılan bölümlerinden her biri. Gitarı birleştirmek veya süslemek amacıyla klavye, sap veya gövdeyi çevreleyen plastik veya sedeften şerit. Bağlama. Fizik, kimya, gitar, gümrük alanlarında kullanılır. Ciltleme işi.

Agent : Vekil. Temsilci. Ajan. Bir koşul ya da bir durumun oluşumuna, bir sürecin gidişine etkide bulunan öğe. Gümrük işgüderi. Malların giriş, çıkış, düzgeçiş gümrük işlemlerini, iyeleri adına kovuşturmaya yetkili kimse. Fail. Amil. Aracı. Bilgisayar, gümrük, iktisat, kimya, ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Binding agreement : Sona erdirilemeyen sözleşme. Bağlayıcı anlaşma. Bağlayan anlaşma. İhlal edilemeyen anlaşma. Tarafları bağlayan anlaşma. Bağlayıcı sözleşme.

Binding arrangement : İhlal edilemeyen düzenleme. Sona erdirilemeyen düzenleme. Bağlayıcı düzenleme.

 

Binding constraint : Etkin kısıtlayıcı.

Binding contract : Bağlayıcı sözleşme. Bağlayıcı mukavele. Bağlayıcı akit.

İngilizce Binding agent Türkçe anlamı, Binding agent eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Binding agent ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Binderies : Ciltevi. Birleştirici. Birleştirme. Mücellithane. Ciltçi. Cilt evi.

Bonder : Meyve ve sebze üreticileri ile manavlar arasında aracılık yapan kişi. Bağlayıcı malzeme. Bonolarla uğraşan kimse. Bağlantı taşı. Yemiş-sebze aracısı. Birleştirici. İki şeyi birleştiren madde.

Conjunctives : Birleştiren. Bitişik. Bağlaç görevi gören kip. Bağlayan. Bitiştirici yargı. Bağlaç görevi yapan. Birleşik.

Connecting : Birleştiren. Bağlantı. Bağlama. Başlama. Çalıştırma. Bağlantı kuruluyor. Aktarmalı. Birleştirici. Bağlayan.

Binders : Kuşak. Ciltçi. Geçici anlaşma. Biçerbağlar. Bağlayıcılar. Ciltler. Kap. Bağ. Cilt.

Coiler : Bobin sarıcı. Başka bir nesneyi saran kimse veya şey. Kangal sarıcı. Bağ. Koyler.

Binding : Kitap kapağı. Bir ülkenin yaptığı anlaşma ile, başka ülke ya da ülkelerin mallarına uygulanacak bildirmelik yönünden tanıdığı ayrıcalık. Kablo bağlantısı. Ciltleme. Bağlanma. Bağlanım. Bağlam. Ödün. Bağlayan. İlişkilendirme.

Gum : Lastik. Sakız. Yapıştırmak. Yapışkan olmak. Zamk sürmek. Çiklet. Dişeti. Kauçuk.

Connective : Konektif. Bağlaç. Bağlayan. Birleşik. Birleştirici. Konnektif.

Splicer : Ekleyici. İplik düğümleme cihazı. Birleştirici. İki parça film veya manyetik bandı birleştirmek için kullanılan alet. Yapıştırma aygıtı.

Binding agent synonyms : adhesive, cohesive, binder, agglutinant, coilers, connecter, bonding agent, bounding, connecters, bindery, adhesives, bonders, conjunctive, stabilizer.