Blockers türkçesi Blockers nedir

Blockers ingilizcede ne demek, Blockers nerede nasıl kullanılır?

Alpha receptor blocker drug : Temel etkisini alfa almaçlarını kapatarak oluşturan ilaç, alfa reseptör engelleyici ilaç. Alfa almaç engelleyici ilaç.

Histamine receptor blocker drug : Histamin almaçlarını (h1, h2 vb.) kapatarak histaminin etkisini önleyen ilaç. Histamine almaç engelleyicisi ilaç.

Receptor blocker drug : Reseptör bloke edici ilaç. Almaç engelleyici ilaç.

Beta blocker : Beta bloklayıcı. Beta blokör. Beta bloker. (tıp veya medikal terimi) vücuttaki beta reseptörlerinin faaliyetini durdurarak stres hormonlarını engelleyen ilaç (hipertansiyon, anjin ve diğer kalp rahatsızlıklarını iyileştirmede kullanılır).

Neuron blocker : Nöron engelleyicisi. Sinir ucu zarını etkileyerek buradan nöromediyatör salınımını engelleyen ilaç.

Unblocked : Debloke etmek. Bloklanmamış. Engeli kaldırmak. Öbeklenmemiş.

Blocked check : Durdurulan çek. Düzenleyicisinin tek taraflı kararıyla ödenmesi durdurulmuş çek. bir yetke tarafından el konulan çek. krş. bloke çek. Bloke çek.

Being blocked : Engellenme. Engellenmiş olma.

Block and tackle : Palanga takımı. Palanga destekleri. Kaldırma indirme palangası. Pano askılarını tutan halatları hareket ettiren makaraların iki yanındaki tahta ya da çelik destekler. Makara takımı. Palanga.

 

Blocked currency : Bloke edilmiş paralar. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Durdurulan para. Tutulu para. Kambiyo denetimi uygulanan ülkelerde çevrilgenliği kısıtlanan ve yurtdışına çıkarılması yasaklanan ulusal para. Bloke edilmiş para. Bloke para. Yönetimsel bir sakıntıyla yabancı bir ülke parasına çevrilmesi yasaklanan para. bankadaki paranın kullanılmaması için tüzel örgütlerce para üzerine konulan geçici durdurma.

İngilizce Blockers Türkçe anlamı, Blockers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blockers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Lazaretto : Fakir hastanesi. Gemi ambarı. Kumanyalık. Karantina yeri. Cüzzam hastanesi. Karantina istasyonu. Erzak ambarı. Lazaret. Cüzzamlı fakir insanlar için devlet hastanesi.

Disruptiveness : Ara bozuculuk. Parçalayıcılık. Engelleyici olmaya eğilimli. Hasar verici. Rahatsızlık vermeye eğilimli. Bölücülük. Bozuculuk. Ayırıcılık. Yarıcılık.

Deterrents : Vazgeçiren şey. Caydırıcı. Caydıran kimse. Caydırıcı şey. Yıldırıcı. Caydırıcı silah.

Crimper : Kıvıran kimse veya şey. Kablo sıkıştırıcı. Kablo ucu sıkıştırma pensesi. Kablo ucu pensesi. Kıvırıcı.

Hamperers : Engel olan veya zorlaştıran kişi veya nesne.

Inhibitory : Enlelleyici. Yasak edici. Kısıtlayıcı. Baskı altında tutulan. Durdurucu. Yasaklayıcı. Menedici. İnhibitör.

Inhibitive : Yasak edici. Kısıtlayıcı. Yasaklayıcı. Koruyucu. Menedici.

Knickers : Paçalı kadın donu. Golf pantolonu. Kadın külotu. Golf pantolon. Külot. Kısa pantolon.

 

Blocker : Tutucu. Blokör. Blok yapan oyuncu. Blok oyuncusu. Sıkıcı.

Pants : Pantalon. Pantolon. Külot. Külot (erkek). Kumaş pantolon. Kadın külotu. Don. Paçalı don.

Blockers synonyms : storage locker, glory hole, holdfasts, hamperer, inhibiting, hurdler, compartment, deterrent, holder, inhibitor, locker room, damper, drawers, cabinet, crimpers, impeditive, hampering, holders, frustrative, inhibitors, impedient, frustrating, disincentive, underpants, hurdlers, hindering, holdfast.

Blockers zıt anlamlı kelimeler, Blockers kelime anlamı

Unobstructed : Engelsiz. Kapatılmamış. Tıkanmamış. Açık. Tam. Engellenmemiş.

Open : Kısık olmayan (ses). Açık (kapı). Genişletmek. Yarılmak. Fora etmek. Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi. Açık. Karara bağlanmamış. Açılmak. Deşmek.