Boarder türkçesi Boarder nedir

  • Pansiyoner.
  • Gemide ya da uçakta bulunan.
  • Gemi.
  • Yatılı.
  • Yatılı öğrenci.
  • Uçak yolcusu.
  • Gemiye binen.
  • İkinci müstecir.
  • Kiracının kiracısı.
  • Eğitim alanında kullanılır.
  • Geceleri de okulda ya da okula bağlı bir yurtta kalan ve orada yiyip içen öğrenci.

Boarder ile ilgili cümleler

English: Ali is a pretty good snowboarder.
Turkish: Ali oldukça iyi bir kar kayakçısıdır.

English: The boarders are now away on vacation.
Turkish: Yatılı öğrenciler şimdi uzakta tatilde.

Boarder ingilizcede ne demek, Boarder nerede nasıl kullanılır?

Boarders : Gemi. Uçak yolcusu. Kiracının kiracısı. Pansiyoner. Gemiye binen. Yatılı. Gemide ya da uçakta bulunan. İkinci müstecir. Yatılı öğrenci.

Keyboarder : Klavyeci. Bilgisayar klavyesi veya dizgi makinesi klavyesi ile yazı yazan kişi. Org çalan kimse. Piyanoya benzeyen müzik aleti çalan kimse.

Sailboarder : Bir yelkene tutturulmuş uzun sörf tahtası üzerinde sörf yapan rüzgar sörfçüsü. Rüzgar sörfçüsü. Bir yelkene tutturulmuş uzun sörf tahtası üzerinde rüzgar sörfü yapan kimse.

Skateboarder : Kaykaya binen kimse. Kaykaycı.

Skateboarders : Kaykaya binen kimse. Kaykaycı.

Boarded floor : Gerektiğinde sirkin gösteri alanının zeminine konulan, taşınabilir tahta taban. Ahşap döşeme. Tahta döşeme.

 

Board captain : Işıklama baş uzmanı. Oyun yorumuna uygun olarak güzelduyusal ve işlevsel açıdan ışıkları tasarlayan, gerçekleştiren ve denetleyen baş uzman. anl. elektrikçi.

Board foot : Kereste ölçü birimi.

Board game : Masa oyunu. Bir pano üzerinde parçaları hareket ettirerek oynanan oyun.

Board and lodging : Pansiyon. Yiyecek ve yatacak. Yatacak yer ve yiyecek (evinden uzakta çalışan bir kimseye aylığına ilaveten yapılan ödeme, bir otel tarafından sunulan hizmet). Yiyecek ve barınma. İaşe ve ibate.

İngilizce Boarder Türkçe anlamı, Boarder eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Boarder ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Steamer : Düdüklü tencere. Buharlı vapur. Buharlayıcı. Pistonlu buhar makinesi. Bir tür kıymalı sandviç. Buhar. Vapur.

Renter : Dağıtım işiyle uğraşan kimse. Kiracı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Dağıtımcı.

Academic preparation : Belli bir bilim ya da meslek dalında çalışmak için gerekli öğrenimi tamamlamış olma. yüksek öğretimin herhangi bir dalında öğrenim yapmak için gereken ön hazırlık. Akademik hazırlık.

Lodgers : Kiracı. Misafir.

Ship : Gemiye binmek. Yollamak. Kürekleri içeri almak. Gemiye bindirmek. Bir şeyi bir nakliyat aracıyla göndermek. Nakletmek. Göndermek. Tayfa olarak almak. Su almak (gemi).

Ability group : Düzey kümesi. Öğrencilerin, sınıf ya da yaş durumlarına bakılmaksızın, özellikle anlatım ve beceri derslerinde, öğrenmeye hazır oluş ya da başarıları yönünden oluşturdukları tek tür ve kısa süreli çalışma kümesi.

Boated : Kayık. Vapur. Sandalla gezmek. Tekne (gemi veya vapur veya sandal veya yat gibi). Sandal. Bot. Kayıkla gezmek. Tekne. Kayıkla taşımak.

 

Achromatopsia : Akromatopsi. Nesnelerin renksiz algılanması ya da kimi renklerin algılanmamasından ileri gelen bir görme bozukluğu. Renk körlüğü.

Bark : Havlamak. Yelkenli üç direkli gemi. Afkurmak. Sıyırmak. Bağırmak. Odunsu bitkilerde damarlı kambiyumun dışında kalan, ikincil soymuk boruları, korteks ve peridermden oluşan tabakaya verilen ad. Derisini yüzmek. Kabuğunu soymak.

Academic year : Eğitim öğretim yılı. Akademik yıl. Öğretim yılı. Ders yılı. İlk, orta ve yüksek okullar ile üniversitelerde öğretimin başladığı ve sona erdiği gün arasında geçen süre.

Boarder synonyms : school age child, sloops, abstract reasoning, schoolchild, pensioners, academy of economic and commercial sciences, lodger, abnormal child, guested, crafts, achievement age, guesting, underlease, air passenger, accustoming, paying guest, subtenant, steamering, boardings, tenant, subtenancies, a priori knowledge, keels, roomers, guest, residential student, keel, academic intelligence, pensionary, roomer, boarders, undertenant, subtenants.

Boarder ingilizce tanımı, definition of Boarder

Boarder kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who has food statedly at another`s table, or meals and lodgings in his house, for pay, or compensation of any kind.