Bound electron türkçesi Bound electron nedir

  • Belirli atomlarda bir protona ve nötrona bağlı olan elektron.
  • Bağlı elektron.

Bound electron ingilizcede ne demek, Bound electron nerede nasıl kullanılır?

Bound : Kalgımak. Kısıtlamak. Sıçramak. Zıplamak. Bağlı. Sınırlarını çizmek. Sekip geri gelmek. Kuşatmak. Sınırlamak. Zıplaya zıplaya gitmek.

Electron : Fizik, kimya, nükleer enerji, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Atomun negatif yüklü parçacığı. Bütün atomların yapısında bulunan elemansel tanecik. (elektron, atom çekirdeğine bağlıdır ve ortadaki çekirdeğin çevresinde yer alan basamaklarda, değişik sayılarda elektronun döndüğü varsayılır. her atomdaki basamağın sayısına ve her basamaktaki eksi yüklü elektron sayısına göre değişik kimyasal öğeler ortaya çıkar. belirli nicelikte elektrik taşıyan elektron, bu özelliğinden dolayı elektrik akımının temel öğesidir. elektronun çeşitli görünüşlerini elektriksel olaylarla izleriz). Eksicik. Negatif elektrik atomu. Çınca. Önelcikten yaklaşık olarak iki bin kez daha yeğni olan, eksi yüklü temel parçacık. Öğecik ile özdecik yapısını oluşturan, kütlesi çekinden iki bin kez daha küçük, eksi yüklü temel tanecik. Elektrik yükü ± 1,60219 x 10¯19 c; durgun kütlesi 9,1095 x 10¯31 kg olan kararlı elemanter parçacık. elektron negatif yüklü olup, “negatron”la eş anlamlıdır. Yükü 1,6022.10-19 coulomb, kütlesi 9 .1096.10-28 g. olan ve atom çekirdeğinin çevresindeki erke düzeylerinde yer alan kalımlı temel parçacık.

 

Bound by an oath : Yeminli. Antlı.

Bound column : İlişkili sütun.

Bound item : Bağlı mal. Uluslararası antlaşmalarla başka bir ülkeye verilen ödün sonucu, gümrük vergisine bağlanmış olan mal.

Bound object frame : İlişkili nesne çerçevesi.