Bound column türkçesi Bound column nedir

  • İlişkili sütun.

Bound column ingilizcede ne demek, Bound column nerede nasıl kullanılır?

Bound : Bağlı. Kısıtlamak. Sınırlarını çizmek. Kuşatmak. Zıplamak. Zıplaya zıplaya gitmek. Sekip geri gelmek. Sıçramak. Kalgımak. Sektirmek.

Column : Kolon. Destek. Direk. Makale. Köşe yazısı. Basamak. Takla atarak birbirinin omuzuna, çıkan ve bir «sütun» oluşturulan görünüş bk. dörtlü kolon, üçlü kolon. Dikeç. Köşe.

Bound by an oath : Yeminli. Antlı.

Bound electron : Belirli atomlarda bir protona ve nötrona bağlı olan elektron. Bağlı elektron.

Bound item : Uluslararası antlaşmalarla başka bir ülkeye verilen ödün sonucu, gümrük vergisine bağlanmış olan mal. Bağlı mal.

Bound object frame : İlişkili nesne çerçevesi.