Broiler türkçesi Broiler nedir

  • Izgaralık piliç.
  • Çok sıcak bir gün.
  • Çok sıcak gün.
  • Et verim yönüyle ıslah edilmiş, melez, en kısa sürede en az yemi tüketerek en yüksek canlı ağırlığa ulaşması hedeflenmiş piliç, broyler.
  • Piliç.
  • Izgara.
  • Kavgacı tip.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Et tavuğu.
  • Fırında et kızartmaya özgü ızgaralı kap.
  • Tava.
  • Kasaplık piliç.
  • Etlik piliç.
  • Broyler.
  • Cehennem.

Broiler ingilizcede ne demek, Broiler nerede nasıl kullanılır?

Broiler fattening : Et tipi günlük civcivlerin özel rasyonlarla 5-6 hafta süreyle veya belirli bir canlı ağırlığa ulaşıncaya kadar beslenmeleri işlemi, broyler besisi. Broyler besisi. Etlik piliç besisi.

Broilers : Izgaralık piliç. Hızlı büyüme ve kas yapısı için geliştirilmiş kanatlı ırkları. Tava. Etçi ırklar. Etlik piliç. Izgara. Et tavuğu. Fırında et kızartmaya özgü ızgaralı kap. Çok sıcak gün.

Broiled : Izgara yapmak. Izgarada pişirilmiş. Yanmak. Izgarada pişmiş. Izgarada kızartmak. Çok sıcak olmak. Kavrulmak.

Broiled meat : Külbastı.

Charbroiled : Mangalda ızgara yapmak. Mangalda pişirmek.

Broil meat : Külbastı.

Charbroil : Mangalda pişirmek. Mangalda ızgara yapmak. Kızartmak.

Charbroiling : Mangalda ızgara yapmak. Mangalda pişirmek.

Broil : Tartışma. Gürültü. Kavga. Kızartmak. Balık kızartmak. Pişmek. Yanmak. Izgara. Kaynamak. Et kızartmak.

 

Broils : Izgarada kızartmak. Izgara. Kavga. Kızartmak. Pişmek. Izgara yapmak. Tartışma. Yanmak. Kavrulmak. Gürültü.

İngilizce Broiler Türkçe anlamı, Broiler eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Broiler ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Pullet : Ferik. Yarka. Yumurtlamak için yeterli yaşta olan genç dişi tavuk.

Broil : Tavuk kızartmak. Et kızartmak. Izgara yapmak. Gürültü. Izgarada kızartmak. Balık kızartmak. Kavga. Kızartmak. Kargaşa.

Chick : Cüce. Civciv. Parça. Fıstık. Kız. Cücük. Yavru kuş. Yavru.

Frying pan : Kızartma tavası.

Broils : Kızartmak. Izgarada kızartmak. Yanmak. Kargaşa. Gürültü. Kavga. Izgara yapmak. Kavrulmak. Pişmek.

A crochordon : Akrokordon. Köpeklerde küçük, kılsız, hiperplastik bir epidermisle damardan zengin kollajen dokudan ibaret, saplı veya sapsız, deri eklentileri içermeyen, deri sarkmalarıyla belirgin iyicil tümör, fibrovasküler papillom, yumuşak fibrom, pendilöz yumuşak fibrom.

Scorcher : Ağır eleştiri. Yakıcı şey. Acı söz. Hızlı giden sürücü. Aşırı sıcak gün.

Abaddon : Zebani. Ölüler diyarı. Tamu. Cehennem bekçisi (cehennem meleği).

Broiler synonyms : poulet, volaille, frypans, gehenna, combatant, fireeater, poult, grating, friers, a c syndrom, brawler, brawlers, control grid, gridirons, a band, chickening, escallops, hell, abysses, chickling, spring chicken, cracker, poults, gridiron, kettle, broilers, gladiators, puncher, heller, fryer, dish, quarrelsome fellow, fry pan.

Broiler ingilizce tanımı, definition of Broiler

Broiler kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who engages in or promotes noisy quarrels. One who excites broils. One who broils, or cooks by broiling.