Buried türkçesi Buried nedir

Buried ile ilgili cümleler

English: Ali buried his money somewhere in his backyard.
Turkish: Ali parasını arka bahçesinde bir yere gömdü.

English: Ali can't remember where he buried the treasure.
Turkish: Ali hazineyi nereye gömdüğünü hatırlayamıyor.

English: Ali and his squirrel were buried together.
Turkish: Ali ve sincabı birlikte gömüldü.

English: After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.
Turkish: Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.

English: After the dog died, they buried him in the backyard.
Turkish: Köpek öldükten sonra, onu arka bahçeye gömdüler.

Buried ingilizcede ne demek, Buried nerede nasıl kullanılır?

Buried cable : Toprak altı kablo. Toprağa gömülü kablo. Gömülü kablo.

Buried his head in the sand : Kafasına kuma gömdü. Gerçekleri görmek istemedi. Gerçeklerle yüzleşmek istemedi (kafasını kuma gömen devekuşunun davranışından esinlenerek üretilen ifade).

Buried treasure : (bilgisayar) bir program içerisinde bulunan şaşırtıcı veya ürkütücü kod parçası. Gömü. Define. Gömülü hazine. Zenginlerin saklamak için toprağa gömülen hazinesi.

Be buried : Gömülmek. Defnedilmek. Yatmak.

 

Being buried : Toprağa verilme. Gömülü olma. Örtülme. Gömülme. Örtülmüş olma.

Burial ground : Kabristan. Mezarlık.

Was buried : Derinlere saklandı. Derine gizlendi. Gömüldü. Toprağa verildi.

Buries : Örtmek. Gömmek. Saklamak. Defnetmek. Cenaze kaldırmak. Gizlemek. Defin yapmak. Defin etmek. Cenazeyi kaldırmak. Toprağa vermek.

Burial : Defin. Gömme. Toprağa verme. Ölü gömme. Cenaze töreni.

Unburied : Gömülmemiş.

İngilizce Buried Türkçe anlamı, Buried eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Buried ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Built in : Dahili. Yerleşik. İçinde var olan.

Embedment : Saklama. Gizleme. İçine yerleştirme. İçine koyma. Ankraj. Sıkıca yerleştirme.

Sunk : Çukur. Havşalı. Batmış. Batık. Çökük. İçine çökük.

Gratins : Kaplı. Kapalı.

Interred : Defnedilmiş.

Recessed : Ara vermek. Girinti yapmak. Boşluğa yerleştirmek. Tatil olmak. Girintili. Yer açmak. Oymak. Paydos etmek. İçerlek.

Below ground : Yerin altında. Yer altı. Yeryüzü seviyesinin altı. Toprak altı. Yer altında. Zemin altı. Dünya yüzeyinin altı.

Delitescent : Belirti göstermeyen. Gizlenmiş olan. Gizli. Gizlenen. Aktif olmayan hastalık.

Coverts : Sığınak. Örtü tüyü. Saklanılan yer. Daha büyük olanların temellerini örtmek için olan küçük tüyler (zooloji). Av kuşlarının saklandığı sık örtü. Saklı. (kuşlarda) kanat ve kuyruk tüyleri. Kaplama. Avlak.

Buried synonyms : belowground, hushhush, implantation, impacted, imbedded, clads, sepulchred, covered, entombing, inhumed, burial, committal service, graven, mounted, burials, sepulchered, embeddings, burying, mired, graved, entombed, hush hush, embedding, coated, inserted, inundated, entombments, enc, sunking, funerals, cryptic, covered up, hidden.

Buried zıt anlamlı kelimeler, Buried kelime anlamı

Unburied : Gömülmemiş.