Örtülü nedir, Örtülü ne demek

Örtülü; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

  • Örtüsü olan.
  • Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış.
  • Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem.
  • Gizli, saklı

"Örtülü" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Ampir koltuklu, keten masa örtülü bir lokantaydı." - S. Erez
  • "Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü." - A. Haşim

Diğer sözlük anlamları:

Mestur, kapalı, gizli.

İngilizce'de Örtülü ne demek? Örtülü ingilizcesi nedir?:

implicit

Fransızca'da Örtülü ne demek?:

larvé

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Artvin şehrinde, Ardanuç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Aydın ilinde, Bozdoğan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Diyarbakır şehrinde, Lice ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Sivas ili, Akçakışla bucağına bağlı bir yer. İçel ili, Gülnar belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Elâzığ şehrinde, Maden belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Kastamonu kenti, İnebolu belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Trabzon şehrinde, Of ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Ağrı ilinde, Doğubayazıt belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. İzmir kenti, Kınık ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer. Afyon şehri, Dazkırı belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Afyon şehri, Hocalar ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge. Gaziantep şehrinde, Fevzipaşa bucağına bağlı bir yer.

 

Örtülü anlamı, kısaca tanımı:

Örtülü omurgalılar : Vücutları yassı, göğüs yüzgeçleri büyük, omurlarında kat kat kireçlenmiş çemberleri olan, köpek balıklarının bir alt takımı.

Örtülü ödenek : Gizli tutulan işlerde harcanmak için yetkililerin emrine verilen para, tahsisatımesture.

Başörtülü : Başını başörtüsü ile örtmüş olan (kadın).

Örtü : Örtmek için kullanılan şey, vualet. Yapılarda çatı, dam.

Kaplan : Kedigillerden, enine siyah çizgili, koyu sarı postu olan, Asya'da yaşayan çevik ve yırtıcı hayvan (Felis tigris).

Saklı : Elde tutulan, mahfuz. Saklanmış olan. Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi. Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen.

Açıklama : Açıklamak işi, izah.

Yapma : Yapmak işi. Yapay. Yapmacık, sahici karşıtı.

Belirsiz : Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen, vuzuhsuz. Bilinmeyen, meçhul. Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem.

Biçim : Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Tarz. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Biçme işi. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil.

 

Bir : Bir kez. Sayıların ilki. Tek. Eş, aynı, bir boyda. Beraber. Bu sayı kadar olan. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Sadece. Ancak, yalnız. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Aynı, benzer. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).

Şey : Nesne, madde. Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, belirsiz anlamda bir söz.

İle : Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz. Bazı soyut adlara getirildiğinde "... olarak, ... bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz. Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz.

Gizli : Görünmez, belli olmaz bir durumda olan, edimsel karşıtı. Başkalarından saklanan, duyurulmayan, saklı kalan, mahrem, mestur, nihan. Niteliği anlaşılmayan, bilinmeyen. Saklı olarak, saklayarak. İlgili kişi veya makamlarca değerlendirilmesi amacıyla kurum içi veya kurumlar arası gönderilen yazının, belgenin, raporun ve yayınların taşıdığı gizlilik derecesini bildiren terim.

Örtülü alışveriş : Bir firmanın perakende hizmetlerinin kalitesini nicel ve nitel veri toplayarak ölçmek için, kendisine müşteri süsü veren kişiler aracılığıyla yaptırdığı alışveriş.

Örtülü bileştirme : Bir alıcıdan gelen görüntünün içine başka bir alıcıdan gelen devinimli görüntünün yerleştirilmesi. (Elektronik örtülü birleştirmedekinden değişik yönü, ilk kaynaktan gelen görüntünün, devinimsiz bir diplik oluşturmasıdır. Üçüncü bir kaynak, bu diplik için kullanılacak, istenilen biçimdeki örtünün görüntüsünü sağlar. İkinci kaynaktaki resim, bu örtücünün ilk kaynaktaki resimde örttüğü yeri doldurur. Bu televizyon hilesi, sinemadaki devinimsiz örtülü filmle elde edilen sonucu andırır).

Örtülü elektrot : Üzeri katı özdekle örtülmüş olan metal elektrot.

Örtülü faiz oranı : Dövizin nominal faiz oranına gelecekte döviz kurunda meydana gelebilecek yüzde değişimin eklenmesiyle bulunan faiz oranı.

Örtülü faiz oranı değerdeşliği : Vadeleri, ödeme koşulları birbirine benzeyen ancak para birimleri farklı olan iki varlık arasındaki faiz oranları farkının, söz konusu paraların vadeli işlemler piyasasındaki iskonto veya prim oranına eşit olması.

Örtülü film : Renk seçimine dayanan Dunning işleminin, yalnız siyah -beyaz ayırımına dayanan ve işlemelikte optik basım aygıtıyla gerçekleştirilebilen çeşidi.

Örtülü kazanç : Genellikle kurum ile hissedarları arasında yapılan, kendi ortaklarından piyasa değerine göre yüksek fiyatla mal alması ya da onlara düşük fiyatta mal satması, ortaklardan yüksek bedelle kiralaması, ödünç para alması, ortaklara yüksek ücret ödemesi gibi aktarım fiyatlandırmasına konu olan çeşitli iktisadi işlemler ve hizmet sözleşmeleri yoluyla gerçekleştirilen kazanç.

Örtülü kesecik : Birçok ökaryot hücrede bulunan, sitoplâzmaya bakan yüzeyinde klâtrin denen proteinden yapılmış dikenler şeklinde bir örtüye sahip kesecik.

Örtülü omurlular : Balıklar (Pisces) sınıfının, köpek balıkları (Selachii) takımından, omurlarında kat kat kireçleşmiş çemberler bulunan, vücutları yassı, göğüs yüzgeçleri büyük, bazen kuyruğa doğru iki küçük sırt yüzgeci bulunan türleri olan bir alt takım. Kıkırdaklı balıklarından, omurlarında kat kat kireçleşmiş çemberler bulunan, vücutları yassı, göğüs yüzgeçleri büyük, bazen kuyruğa doğru iki küçük sırt yüzgeci bulunan türleri içine alan taksonomik bir grup.

Örtülü özne : (Derleme.. dolaylı özne, mantıkça özne ) Edilgen eylemle kurulmuş tümcede tümleç olarak görünen sözcüğün örttüğü gerçek özne: ßu mektup kardeşi tarafından yazılmış; Yanlışlık öğretmen tarafından düzeltildi; Duvar belediye tarafından yıktırıldı örneklerinde olduğu gibi.

Örtülü ile ilgili Cümleler

  • Vali, örtülü ödenekteki parayı aldı.
  • Uçakta başı örtülü kadın görünce rahatsız olanlardan mısınız?
  • Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.
  • Tom'un yatağı bir Pikachu battaniye ile örtülüdür.
  • Karlarla örtülü şu dağa bak.
  • Görebildiğim kadarıyla her şey karla örtülüydü.

Diğer dillerde Örtülü anlamı nedir?

İngilizce'de Örtülü ne demek? : adj. covered, veiled, wrapped, undercover, covert, buried, masked, shut, clad, coated, mantled, muffled, submerged, submersed, thick with

n. cover, veil, wrap, cloth, overlay, covering, blanket, canopy, caparison, cloak, coat, cope, envelope, garment, hood, layout, mantle, shroud, spread, throw, wrapper, secundine

Fransızca'da Örtülü : couvert/e, coiffé/e, masqué/e, sous-entendu/e, voilé/e

Almanca'da Örtülü : adj. bestanden, verhangen

Rusça'da Örtülü : adj. покрытый, крытый, завешенный, скрытый, тайный, завуалированный