Casualty türkçesi Casualty nedir

Casualty ingilizcede ne demek, Casualty nerede nasıl kullanılır?

Casualty department : İlkyardım. Acil servis bölümü. Yaralı koğuşu. Acil servis. Acil servis departmanı. Acil.

Casualty insurance : Hasar sigortası. Zarar ve hasar sigortaları. Kaza sigortası.

Casualty list : Kayıplar listesi. Zayiat listesi.

Casualty rate : Ölümlerin miktarı. Kayıp oranı. Ölü sayısı.

Casualty ward : Yaralı koğuşu. Yaralılar koğuşu. Revir. Acil servis.

War casualty : Savaş kaybı. Savaş kurbanı. Çarpışmada yaşamını yitiren kimse. Savaşta hayatını kaybeden kimse. Savaş kayıpları. Savaş malulü.

Casualties : Zayiat (kaza). Ölü sayısı. Kayıp. Kayıplar. Zayiat.

There were no casualties : Kayıplar olmadı. Can kaybı yaşanmadı. Yaralanan veya incinen kimse yoktu.

Evacuate casualties : Yaralananları tedavi olabilecekleri bir yere nakletmek. Zaiyatı veya ölüleri tahliye etmek.

Combat casualty : Muharebe zayiatı. Savaş zayiatı.

İngilizce Casualty Türkçe anlamı, Casualty eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Casualty ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Calamitous : Felaket getiren. Vahim. Belalı. Çok kötü. Felaketli.

 

Carcase : Kalıntı. Kesilmiş hayvanın kanı akıtılıp yüzüldükten, deri, kuyruk ve bütün iç organları böbrek ve yağlar hariç çıkarıldıktan sonra geriye kalan bütün gövde, karkas. İskelet. Enkaz (gemi vb). Gövde et. Karkas. Gövde. Leş. Ceset. Bina iskeleti.

Borough : Kent. Bucak. Nahiye. İlçe. Kasaba. Köy. ä°ngiltere'de parlamentoya üye gönderen kent. İngiltere'de parlamentoya üye gönderen kent.

Accident : Araz. Sakatlık. Raslantı. İlinek. Bir nesnenin ikincil ve öze ilişkin olmayan özelliği. Umulmayan durum. İş kazası. Hukuk, madencilik alanlarında kullanılır. Rastlantı. Beklenmedik olay.

Losses : Yenilgi. Kaybedilen. Zayi. Zararlar. Zarar.

Broch : Bozukluk (argo terim). Yanlış. Hata.

Shipwrecked : Yokedilmiş. Deniz kazasına uğramış. Gemi kazası geçirmiş. Tuzla buz olmuş (ümitler vb). Batmış (bir gemi ile alakalı). Harap olmuş. Yıkılmış. Tahrip edilmiş.

Failure : Tükenme. Yanlış. Batma. Kusur. Yapmayış. Bir öğretim yılı süresince başarı gösteremeyen öğrencinin, yönetmelik gereğince bulunduğu sınıfta bir yıl daha okumak zorunda bırakılması. Güçsüzlük. Kıtlık. Yapmama. Bilgisayar, eğitim, ekonomi alanlarında kullanılır.

Carcases : Ceset. Gövde. İskelet. Kalıntı. Enkaz. Kadavra. Enkaz (gemi vb). Karkas. Bina iskeleti.

Martyring : Şehit etmek. İşkence etmek. İşkence çekerek ölen kimse. İnancı veya davası için ölen kimse. Kurban.

Casualty synonyms : sorer, sorest, personnel casualty, equipment casualty, bug, afflictions, sufferer, injured party, blights, disadvantage, lessening, at rest, faults, deprivations, carcass, casualty department, deprivation, sufferers, babe in the woods, cataclysmal, missing, hitch, wounded, martyr, maimed, sweepings, gone, dead meat, lacking, contingency, fatalities, deader, evil.

 

Casualty zıt anlamlı kelimeler, Casualty kelime anlamı

Increase : Arttırmak. Yükselmek. Çoğalmak. Artışa geçmek. Çoğaltmak. Yükseklik, herhangi bir mal ya da nesneye ilişkin değerin arttırılması. Artmak. Artış. Büyümek.

Casualty ingilizce tanımı, definition of Casualty

Casualty kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Contingency. That which comes without design or without being foreseen.