Arıza nedir, Arıza ne demek

Arıza; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Aksama, aksaklık, bozulma
  • Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı.
  • Engebe.

Gitar terimi olarak anlamı:

Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekâr işaretlerinin ortak adı.

İngilizce'de Arıza ne demek? Arıza ingilizcesi nedir?:

malfunction, accidental

Arıza anlamı, kısaca tanımı:

Arıza yapmak : Bozulmak, işlemez duruma gelmek.

Arızalanma : Arızalanmak işi, bozulma.

Arızalanmak : Arıza yapmak, aksaklık göstermek, bozulmak.

Arızalı : Yarım yamalak. Aksayan, işlemeyen, bozulmuş (araç vb.). Engebeli.

Arızasız : Aksamayan, bozulmadan işleyen. Engebesiz, düz. Huzurlu, rahat, mutlu bir biçimde.

Arızasızlık : Arızasız olma durumu.

Aksama : Aksamak işi.

Aksaklık : Aksak olma durumu.

Bozulma : Bozulmak işi.

Engebe : Deprem, rüzgâr, sel vb. iç ve dış etmenlerin etkisiyle oluşan yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yer biçimleri, yüzey şekilleri, engebelik, arıza, avarız.

Nota : Muhtıra. Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret.

Yarım : Bir bütünün yarısı olan miktar. Saatte on iki otuz. Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri. Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan. Hastalıklı, sakat, sağlıksız.

 

Yükseltmek : Yüksek bir düzeye getirmek, geliştirmek. Değerini olduğundan daha çok göstermek. Aşama ve mevki bakımından daha yüksek duruma getirmek. Güçlendirmek, şiddetlendirmek. Yükseğe çıkarmak, yukarı kaldırmak. Bir sayıyı kendisiyle birkaç kez çarpmak.

Arızalanabilme : Arızalanabilmek işi.

Arızalanabilmek : Arızalanma olasılığı bulunmak.

Arızalanıverme : Arızalanıvermek işi.

Arızalanıvermek : Çabucak arıza yapmak.

Arıza ile ilgili Cümleler

  • Teknik bir arıza nedeniyle, bu trenin hizmeti bundan sonra devam etmeyecektir.
  • Araçlar arızalar için en az her üç ayda bir kontrol edilir.
  • Arızalı bir araba yolun ortasında duruyordu.
  • Bu eski araba sürekli arıza yapıyor.
  • Elektrik sisteminde bir arıza var.
  • Bu saat arızalı görünüyor.
  • Arızalı TV yi yenisiyle değiştirdiler.
  • Ali arabası arızalanmamış olsaydı şimdi burada olacaktı.
  • Elektronik terazideki bir arıza nedeniyle yetkililer işyerine para cezası verdi.
  • Arızalar için makineyi kontrol ettiler.

Diğer dillerde Arıza anlamı nedir?

İngilizce'de Arıza ne demek? : n. breakdown, defect, fault, hitch, obstruction, trouble

Fransızca'da Arıza : panne [la]; accident [le], entrave [la]

Almanca'da Arıza : n. Panne, Störung

Rusça'da Arıza : n. авария (F), неисправность (F), погрешность (F)