Breakdown türkçesi Breakdown nedir

  • Aksaklık.
  • Sağlığın bozulması.
  • Sayışım dökümü.
  • Bir dizgenin işleyişini engeller nitelikte herhangi bir bozukluk.
  • Çökme.
  • Kurguya başlarken bir film kangalındaki değişik çekimleri birbirinden ayırarak sıralama.
  • Altbölüm.
  • Gözlemlerin birden çok değişkene göre dağılımını veren bir çapraz çizelgede, değişken seçeneklerinin bileşiminden oluşan göze ya da kesimler.
  • Bozulma.
  • Analiz.
  • Arıza.
  • Tahlil.
  • Çöküntü.
  • Sayışımların bütün ayrıntıları ile ele alınıp değerlendirilmesi.
  • Ayırma.
  • Çalışma arızası.
  • Sinir bozukluğu.
  • Tutukluk.
  • Bilgisayar, bilişim, sinema, televizyon, ekonomi alanlarında kullanılır.

Breakdown ile ilgili cümleler

English: Ali had a nervous breakdown.
Turkish: Ali sinir krizi geçirdi.

English: If Jane does not rest more, she may have a nervous breakdown.
Turkish: Eğer Jane daha fazla dinlenmezse, O bir sinir krizi geçirebilir.

English: I think you're partly to blame for the negotiation breakdown.
Turkish: Sanırım görüşmenin bozulması için kısmen suçlanacaksın.

English: I had a mental breakdown.
Turkish: Ruhsal sinir bozuntum vardı.

English: I had a breakdown.
Turkish: Bir arızam vardı.

Breakdown ingilizcede ne demek, Breakdown nerede nasıl kullanılır?

Breakdown crane : Kurtarıcı vinci. Kurtarıcı vinç.

 

Breakdown lorry : Çekici araç. Tamir kamyonu. Çekici. Kurtarıcı. Arıza kamyonu. Onarım aracı. Araçları bozuldukları yerde onarma amacıyla, onarım takımlarıyla donatılmış taşıt.

Breakdown region : Belverme bölgesi.

Breakdown service : Arıza servisi.

Breakdown truck : Tamir kamyonu. Kurtarma aracı. Arıza kamyonu. Çekici araç. Çekici.

Engine breakdown : Motor arızası. Motorun bozulması. Motor bozulması.

Anode breakdown voltage : Anot delinme gerilimi.

Nervous breakdown : Sinir argınlığı. Sinirsel çöküntü. Nevrosteni. Nevrasteni. Ağır sinir bozukluğu. Sinirsel yıkım. Sinir krizi. Sinir bozukluğu.

Work breakdown structure : İş ayrışım yapısı. İş döküm ağacı. İş dökümü yapısı.

Mental breakdown : Ağır sinir bozukluğu. Sinirsel çöküntü. Sinir krizi.

İngilizce Breakdown Türkçe anlamı, Breakdown eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Breakdown ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Hoarseness : Boğukluk. Kısıklık. Boğuk seslilik. Ses kısıklığı. Ses boğukluğu.

Allocating : Ayırmak. Paylaştırmak. Bölüştürmek.

Fault : Kayaç kütlelerinin, bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması. Yanlış. Kabahat. Kusur bulmak. Suç. Eksiklik. Suçlamak. Yanlışlık. Suçu olmak.

Decadence : İnkıraz. Çöküş. Aşırı rahatına düşkünlük. Gerileme. Yıkılış. Batma. Zeval.

Subdivisions : Bir daha bölme.

Being impaired : Hasarlı olma. Yaralanma. Yaralanmış olma. Bozulmuş olma. Hasarlanmış olma.

Depression : Dermansızlık. Çukur. Durgunluk. Kasavet. Alçak basınç alanı. Karalar üzerinde çevresi yüksekliklerle kapalı, tabanı kimi kez deniz yüzeyinden de aşağı inebilen yer biçimi, bk. çökme. İktisadi dalgalanmanın daralma aşamasında büyüme oranında meydana gelen sürekli ve alışılmamış düzeyde düşüşle birlikte yüksek işsizlik oranlarının yaşandığı iktisadi bunalım durumu. krş. patlama. Ekonomik daralma. Ilıman enlemlerde görülen alçak basınçlı hava döngüsü.

 

Precipitations : Telaş. Yağan yağmur veya kar miktarı. Temel direk. Acelecilik. Aşağı düşme. Tersip. Düşme. Çökeltme. Çökelme. Yağış miktarı.

Culling : Seçmek. Iskartaya çıkarmak. Ayırma işi. İşe yaramayan hayvanları öldürmek. Toplamak. Yetiştirme sezonu başında yetiştirmeye elverişli olmayan düşük verimli, yaşlı, hasta, sakat hayvanların sürüden uzaklaştırılması. Ayıklama.

Debris : Birikinti. Döküntü. Enkaz. Moloz. Yıkıntı. Çer çöp. Kırıntı. Atıklar.

Breakdown synonyms : dissecting, defects, cutting off, hitch, depressions, casualty, came apart, analyses, being spoiled, confusions, specimen, dissection, dent, stuttering, assortments, compartmentation, decadency, bug, confusion, subsidence, sinkholes, analytic thinking, faults, glitches, perturbation, defect, decompositions, debacles, decay, shyness, sticking, timidities, assay.

Breakdown zıt anlamlı kelimeler, Breakdown kelime anlamı

Synthesis : Bileştirim. Birleşim. Basit yapılı moleküllerden karmaşık yapılı maddelerin elde edilmesi. Bilgisayar, biyoloji, eğitim, fizik, kimya, sosyoloji alanlarında kullanılır. Çözümleme yoluyla soyutlanan parçaların, özelliklerin ve ilişkilerin tek bir bütün içinde birleştirilmesi işlemi. Bileşim. Ayrı ayrı düşünce ve duyum öğelerinin birleşip bir bütün oluşturması. türlü bulgu ve görüşlerin, genel bir düşünceye varmak amacıyla, karşılaştırılıp değerlendirilmesinden sonra birleştirilmesi işlemi. sözcük bölüklerinin bir araya getirilerek okunması. Bir bileşiği öğelerinden ya da daha yalın yapıdaki bileşiklerden elde etmeye yarayan tepkime ya da tepkimeler dizisi. İstihbarat sentezi. Bireşim.

Success : Başarılı kimse. Başarı. Başarım. Sükse. Başarılmış iş. Kişinin yetenek ve yetişmeye bağlı olarak gösterdiği ansal ya da eylemsel etkinliklerinin olumlu ürünü. Muvaffakiyet. Başarılı olan kimse. Başarma. Sonuç.

Breakdown ingilizce tanımı, definition of Breakdown

Breakdown kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act or result of breaking down, as of a carriage. Downfall.