Childhood türkçesi Childhood nedir

Childhood ile ilgili cümleler

English: Ali spent his childhood in the United States.
Turkish: Ali çocukluğunu Birleşik Devletlerde geçirdi.

English: Ali and I are childhood friends.
Turkish: Ali ve ben çocukluk arkadaşıyız.

English: A childhood illness left her blind.
Turkish: Bir çocukluk hastalığı onu kör bıraktı.

English: Ali fell madly in love with his childhood friend, Mary.
Turkish: Ali çocukluk arkadaşı olan Mary'ye âşık oldu.

English: Burak began dating his childhood friend, Tugba.
Turkish: Burak çocukluk arkadaşı Tuğba ile çıkmaya başladı.

Childhood ingilizcede ne demek, Childhood nerede nasıl kullanılır?

Childhood dream : Çocukluktan kalan özlem. Birisinin gençken istediği şey. Çocukluk hayali.

Childhood friend : Çocukluk arkadaşı. Çocukluktan beri arkadaş olan kimse.

Childhood memories : Birisi geçken olan olayların hatıraları. Çocukluk hatıraları.

Childhood trauma : Bir insana yetişkinlikte de devam eden izler bırakan çocukken başına gelen duygusal şok. Çocukluk travması.

Deprived childhood : Zorluk ve ihtiyaç içinde geçen çocukluk. Zor çocukluk. Yoksunluk içinde çocukluk.

 

Childhoods : Küçüklük. Çocukluk. Çocukluk dönemi. Çocukluk çağı.

Child advocacy : Çocuk hakları savunması. Çocuk haklarının desteklenmesi ve savunulması. Çocuğun savunulması.

From childhood : Çocukluğundan beri. Gençliğinden beri. İlk günlerden itibaren. Çocukluktan beri. Bir kimsenin çocuk u zamandan itibaren.

Second childhood : İkinci çocukluk. Bunama. Bunaklık.

Early childhood : İki yaşından başlayarak yedi sekiz yaşlarına dek süren gelişme dönemi. İlk çocukluk.

İngilizce Childhood Türkçe anlamı, Childhood eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Childhood ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Immaturity : İmmatürite. Gelişmemişlik. Olgun olmama. Toyluk. Hamlık.

Pupilage : Küçük olma durumu. Vasiyet altında bulunma. Öğrencilik. Vesayet altında bulunma. Öğrencilik dönemi.

Achromatopsia : Akromatopsi. Renk körlüğü. Nesnelerin renksiz algılanması ya da kimi renklerin algılanmamasından ileri gelen bir görme bozukluğu.

Academy : Plato'nun kurduğu felsefe okulu. Bilim dallarında, güzel ya da uygulamalı sanatlarda orta ve yüksek öğretim yapan kimi okullara verilen ad. üyeleri bilginlerden, yazarlardan, sanatçılardan oluşan bilim ve sanat kuruluşu. Medrese. Yüksekokul. Akademi. Okul. Yüksek okul. Bilim adamları topluluğu.

Phallic stage : Fallik evre. Fallik dönem. Falik.

Indignities : Onur kırıcı durum. Rezalet. Gurur kırıcı davranış. Hürmetsizlik. Küçük düşürücü durum. Küçük düşürücü hareket. Saygısızlık. Onur kırıcı davranış. Hakaret.

Meanness : Ahlaksızlık. Süflilik. Hasislik. Adilik. Alçaklık. Utanma. Kancıklık. Çingenelik. Yoksulluk. Rezillik.

 

Brattiness : Yumurcaklık. Afacanlık. Kötü bir çocuğun davranışı. Şımarıklık. Yaramaz bir çocuk gibi davranma durumu.

Abnormal child : Olağandışı çocuk. Bedensel, zihinsel ya da toplumsal özellikler bakımından olağandışı ayrılıklar gösteren çocuk.

Childhood synonyms : anal phase, phallic phase, anal stage, latency stage, latency phase, childness, achievement age, shortness, immatureness, pettiness, academy of economic and commercial sciences, time of life, academic intelligence, prepuberty, abstract intelligence, active school, academic year, maidhood, accustoming, jejuneness, childishness, maidenhood, nonages, exility, infancy, ability group, boyhood, a priori knowledge, littleness, childhoods, pupillage, compactness, achievement tests.

Childhood zıt anlamlı kelimeler, Childhood kelime anlamı

Maturity : Erginlik. Vade dolumu. Pişkinlik. Matürite. Kemal. Hücreler, örgenler, beden ve zihnin görevleri bakımından gelişmenin en üst sınıra ulaştığı ve büyümenin son bulduğu evre. yetişkinlik. Ergenlik. Vade. Erişkinlik.

Childhood ingilizce tanımı, definition of Childhood

Childhood kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The time in which persons are children. The condition or time from infancy to puberty. The state of being a child.