Pupilage türkçesi Pupilage nedir

Pupilage ingilizcede ne demek, Pupilage nerede nasıl kullanılır?

Pupilar : Gözbebeği. Öğrenci.

Dilated pupil syndrome : Kedi disotonomisi. Genişlemiş göz bebeği sendromu.

Teacher pupil planning : Öğrencilerin, öğretmenlerinin yol göstericiliği altında ve serbest bir ortam içinde, konuların seçimi ve çalışmaların değerlendirilmesine ilişkin işleri düzenlemesi. Öğretmen-öğrenci planlaması.

Teacher pupil ratio : Sınıf öğretmenlerinin herbirine düşen öğrenci sayısı. bir okul dizgesi içinde öğretmen sayısının öğrenci sayısına oranı. Öğretmen-öğrenci oranı.

Apt pupil : Zeki öğrenci.

Pupillary : Öğrenci. Gözbebeği. Vasiyet altındaki çocukla ilgili. Pupiller. Pupiler.

Pupillage : Öğrencilik dönemi. Öğrencilik. Küçük olma durumu. Küçüklük. Vesayet altında bulunma.

Lazy pupil : Tembel öğrenci. Çok fazla ders çalışmayan öğrenci. Kaytarıcı.

Day pupil : Gündüzlü. Gündüzcü öğrenci. Yatısız öğrenci. Gündüzcü. Yatılı okula devam eden ancak yatılı öğrenci olmayan ve her gün evle okul veya üniversite arasında gidip gelen öğrenci.

Pupilla : Göz bebeği. Pupilla. İrisin serbest kenarları arasındaki açıklık, pupilla. irisin merkezindeki bu açıklık hayvanlarda oval insanda ise yuvarlak bir durumdadır.

 

İngilizce Pupilage Türkçe anlamı, Pupilage eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pupilage ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Childhood : Çocukluk. Süt çağı bitiminden erginlik başlangıcına değin süren yaşam dönemi. Çocukluk dönemi. Çocukluk çağı.

Childhoods : Çocukluk. Çocukluk dönemi. Çocukluk çağı.

Fish glue : Balık tutkalı.

Studentship : Burs (ingiliz ingilizcesi). Öğrenci olma durumu.

Nonage : Rüşte ermemiş olma. Yaşça küçük. Yaşça küçüklük. Çocukluk. Reşit olmama.

Indignity : Saygısızlık. Onur kırıcı durum. Küçük düşürücü hareket. Onur kırıcı davranış. Rezalet. Gurur kırıcı davranış. Hürmetsizlik. Küçük düşürücü durum. Hakaret.

Cement : Sement. Birleştirmek. Çimento. Zamk. Beton ile kaplamak. Sağlamlaştırmak. Tutkal. Çimentolamak. Macun. Biyoloji, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Littleness : Azlık. Yetersizlik. Önemsizlik. Dar görüşlülük. Miskinlik.

Glue : Tutkal sürmek. Yelim. Yapışmak. Tutkal ile birbirine yapıştırmak. Zamklamak. Zamk. Tutkal. Yapıştırmak. Dikkatini vermek. Tutkallamak.

Pupilage synonyms : marine glue, casein glue, pupillage, gum, animal glue, meanness, compactness, diminutiveness, shortness, indignities, studentships, pettiness, nonages, discipleship, smallness, exility.

Pupilage ingilizce tanımı, definition of Pupilage

Pupilage kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The state of being a pupil.