Chunking türkçesi Chunking nedir

  • Yığma.
  • Lastiğin topaklanması.
  • İri parçalar halinde kopma.
  • İstifleme.
  • Büyük parça kopması.
  • Daha küçük bilgi birimlerinin daha büyük düzenli birimlere dönüştürülmesi.
  • Bölmeleme.
  • Bölümleme.

Chunking ingilizcede ne demek, Chunking nerede nasıl kullanılır?

Chunkier : Mississippi eyaletinde yerleşim yeri. Bodur ve tıknaz. Külçe halinde. Topak topak. Fıçı gibi. Bodur. Gebeş. Tıknaz. Kısa ve kalın.

Chunkiest : Külçe halinde. Fıçı gibi. Bodur. Topak topak. Mississippi eyaletinde yerleşim yeri. Tıknaz. Gebeş. Bodur ve tıknaz. Kısa ve kalın.

Chunkily : Yığınlı. Top top şeklinde. Kalınca. Topak topak. Öbekli. Tereddütsüz. Tıknaz bir biçimde. Hantalca.

Large chunk of the economy : Ekonominin büyük bir kısmı. Ekonominin büyük bir miktarı.

Chunk : Kalın parça. Yığın. Tıknaz ve güçlü adam. Büyük miktar. Tıknaz. Külçe. Bodur ama güçlü hayvan. Kalın bir parça. Kısa boylu adam. Topak.

Chunnel : Le tunnel sous la manche. Channel tunnel (kanal tünel). Fransa ile ingiltere arasında ingiliz kanalı altından geçen demiryolu tüneli. İngiltere'yle fransa'yı birleştiren ve dover boğazı'nı geçen tünele ingiltere'de halk arasında veril.

Chunks : Kocaman parça. Tıknaz ve güçlü adam. Yığın. Bodur ama güçlü hayvan. Külçe. Parça cam. Topak.

 

Chunky : Kısa ve kalın. Bodur. Gebeş. Bodur ve tıknaz. Topak topak. Tıknaz. Mississippi eyaletinde yerleşim yeri. Fıçı gibi. Külçe halinde.

Chunked : Küçük parçalar haline getirilmiş.

Chuntering : Homurdanmak. Fısıldamal. Mırıldanmak (ingiliz kullanımı). Homurdanma.

İngilizce Chunking Türkçe anlamı, Chunking eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Chunking ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Zonation : Şeritleme. Bölgeleme. Bölgelere ayırma. Alanlara ayırma. Kuşaklama.

Compartmentalisation : Bölümleşme. (psikoloji terimi) beynin belirli bölgelerinde işlevler ayrımı (ayrıca compartmentalization). Kısımlara ayırma. Bölmelere ayırma. Farklı konular veya sorunlar arasında ayırım yapma. Bölümlere veya dallara ayrılma.

Amassments : Toplantı. Birikim.

Agglomerate : Bir araya getirmek. Toplamak. Bir araya toplamak. Toplanmış. Yığılmak. Yığmak. Yanardağın püsküren özeğinden fırlatılmış ya da köşeli lav ve komşu tortul parçalarından bileşik, genel olarak koni üzerinde ya da yakınlarında bulunan çimentolanmış kayaç. Yığışma. Yığışım. Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır.

Agglomerates : Toplamak. Yığılmak. Bir araya getirmek. Toplanmak. Yığmak. Yığışma. Toplama. Bir araya toplamak.

Stowage : Depolama. Yükü istif etme. İstifleme yeri. İstifleme ücreti. İstif. Kasa dairesi. İstif vergini. Yük. İstif yeri.

Fragmentation : Parçalarına ayrılma. Parçalanma hemolizisi. Parçalanma. Arazi parçalanması. Mikroanjiyopatik hemolizis. Ufalanma. Ufak parçalara bölünme, parçalanma. Bölümlendirme. Dağılma. Mikroanjiyopatik hemolitik anemi.

 

Stacking : Ampilaj. İstif.

Accumulation : Birikim. Birikme. Yığılma. Teraküm. Birikinti. İktisat, ekonomi, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Toplanma. Toplumların ekinsel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci. Herhangi bir ilaç veya zehirli maddenin değişik nedenlere bağlı olarak bazı organ veya dokularda birikmesi, akümülasyon.

Condensation : Yoğunlaşma. Buğulaşma. Bir yıldızın büzülerek yoğunluğunun artması. Sıklaştırma. Buğu. Coğrafya, fizik, uzay, kimya, madencilik alanlarında kullanılır. Kısaltma. Koyulaşma. Özet. Gazdan sıvıya dönüşme.

Chunking synonyms : unitisation, hoardings, stowing, stowages, hoarding, masonries, concentration, conglomeration, partitioning, compartmentalization, classification, amassment, masonry, agglomeration, agglomerations, configuration, constellation, condensations, conglomerations, unitization.