Clear up türkçesi Clear up nedir

Clear up ile ilgili cümleler

English: According to the weather forecast, it will clear up tomorrow.
Turkish: Hava tahmini göre, hava yarın açık olacak.

English: I hope the weather will clear up tomorrow.
Turkish: Yarın havanın açık olacağını ümit ediyorum.

English: I hope it will clear up soon.
Turkish: Umarım yakında hava açar.

English: I have lots of work to clear up by the weekend.
Turkish: Hafta sonuna kadar halledecek çok işim var.

English: I hope the weather will clear up on Sunday.
Turkish: Havanın pazar günü açacağını umuyorum.

Clear up ingilizcede ne demek, Clear up nerede nasıl kullanılır?

Clear : Açıkça. Bilgisayar, bilişim, fizik, kimya alanlarında kullanılır. Açık. Bir ya da birden çok bellek yerinin genellikle sıfır ya da boşluk damgası ile gösterilen, belirli bir duruma getirilmesi. Duru. Belgin. Silmek. Açık olarak beli olan deneysel ve kuramsal verilere ilişkin. Bütünüyle. Berraklaşmak.

Clear up the mess : Karışıklığı temizlemek. Pisliği temizlemek.

Clear a forest : Ormanda alan açmak.

Clear all : Tümünü temizle. Tümünü sil.

 

Clear all breakpoints : Tüm kesme noktalarını temizle. Kesim noktalarını temizle.

İngilizce Clear up Türkçe anlamı, Clear up eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Clear up ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Bloom : (ürün) zenginleşmek. Dinç olmak. Çiçek açmak. Çiçeklenmek. Gelişmek. Yüze renk gelmek. İç içe eklenmek. Külçe haline getirmek (demir). Mikroskobik alglerin aşırı çoğalması ve tabiatta gözle görülen koloniler oluşturması.

Contriving : Tasarlamak. Ev idare etmek. Akıl etmek. Yolunu bulmak. İcat etmek. Yapmak. Planlamak. Uydurmak. Başarmak.

Bare : Açılmak. Çıplak. Açığa çıkartmak. Tamtakır. Açığa vurmak. Gözle görülür hale getirmek. Açık. Yalın. Boş.

Ameliorates : Abat eylemek. Islah etmek. Ondurmak. Geliştirmek. Gelişmek. İyileşmek. Düzeltmek. İyileştirmek.

Cast light upon : Işık tutmak.

Charge : Hukuk, fizik, kimya, iktisat, nükleer enerji, tarih alanlarında kullanılır. Görevlendirmek. Suçlama. Uyarmak. Sorumlu tutmak. Yüklemek. Kredi kartından almak. Şarj etmek. Tembihlemek.

Brightening up : Parlatmak. Canlanmak. Neşelenmek.

Depurate : Arıtmak. Temizlenmek.

Houseclean : Ev temizlemek. İstenmeyen kişileri atmak.

Crystalize : Kristalleşmek. Anlaşılmaz olması nedeniyle açıklığa kavuşturmak (ayrıca crystalise). Kristal hale getirmek. Kristal hale gelmesine neden olmak. Açıklık getirmek. Şekil almak veya biçimlenmek. Kristalleştirmek. Açıklığa kavuşturmak. Kristallendirmek.

Clear up synonyms : clinch, neaten, accomplishing, amended, analyzed, ameliorate, assert, become untied, assay, regularizing, account for something, look up, detect, apprises, devise, come unfastened, regularizes, be enlightened, complementing, cave, become loose, catch up on, regularize, clarifying, accounted, apprized, detects, broaches, construe, acuminate, enlighten, civilise, come up with.