Climb the walls türkçesi Climb the walls nedir

  • Heyecandan yerinde duramamak.
  • Yerinde duramamak.
  • Oldukça heyecanlı olmak.
  • Bir bölüme tırmanarak çıkmış.
  • Aklı başından gitmek.
  • Duvara tırmanmış.

Climb the walls ingilizcede ne demek, Climb the walls nerede nasıl kullanılır?

Climb : Sarılarak tırmanmak. Tırmanma. Güçlükle çıkmak. Tırmanış. Çıkmak. Aşama kaydetmek. Tırmanmak. Yükselmek. Yokuş.

The : Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır. Belgili tanımlık.

Walls : Surlar. Ayırmak. Tecrit etmek. Kapatmak. Duvarla çevirmek. Duvarlar.

Climb the ladder : Merdivene çıkmak. Bir şirketin hiyerarşisi içerisinde yükselmek.

Within the walls : Surların arkasında. Surlar içinde.

İngilizce Climb the walls Türkçe anlamı, Climb the walls eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Climb the walls ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Have the fidgets : Sinirli bir şekilde dolaşmak ve bir şeylerle oyalanmak. Yerine bir türlü oturamamak.

Champ at the bit : Gemini ısırmak. Kabına sığmamak. Yerinde oturamamak. Sinirden dişlerini sıkmak. Çok sabırsızlanmak. Fıkır fıkır kaynamak. Huzursuz olmak. İçi içini yemek. İçi içine sığmamak.

 

Diddled : Sevişmek. Kıpır kıpır olmak. Dolandırmak. Vakit öldürmek. Aldatmak. Yutturmak. Kandırmak. Sarsmak.

Have ants in the pants : Götünde kurt olmak. Endişeden kıvranmak. Huzursuz olmak. Kurtlu kaşar gibi yerinde duramamak. Heyheyleri üstünde olmak. Kıpır kıpır olmak.

Diddle : Sarsmak. Vakit öldürmek. Sevişmek. Kıpır kıpır olmak. Aldatmak. Kandırmak. Dolandırmak. Yutturmak.

Shuffle : Sürtünerek gitmek. Kaçırmak. Karmak. Kıpırdanmak. Ayaklarını sürümek. Karıştırmak. Ağız yapmak. Sürümek (ayaklarını). Sürüklemek.

Diddling : Vakit öldürmek. Dolandırmak. Kandırmak. Kıpır kıpır olmak. Yutturmak.

Go overboard : Tekneden veya gemiden çıkmak. Aşırıya kaçmak. Abartmak. Bir şeyi abartılı bir şekilde yapmak (özellikle aşırı derecede hevesli olma sonucu olarak). Tekneden denize düşmek. Abartılı davranmak. Kapılmak. Aşırı davranışlar göstermek. Bir şeyi abartmak.

Fidgets : Kıpırdanmak. Tedirgin durum. Rahat oturamayan kimse. Durmadan kımıldamak. Rahat oturamamak. Huzursuz etmek. Huzursuzlanmak. Huzursuz ve rahatsız olma durumu. Eğilip bükülmek.

Fidgeting : Rahat oturamayan kimse. Huzursuzlanmak. Kurtlanmak. Eğilip bükülmek. Durmadan kımıldamak. Kıpırdanmak. Huzursuz etmek. Kıpır kıpır etmek. Rahat oturamamak.

Climb the walls synonyms : fidget, diddles, be full of beans, be overwhelmed, climbed the wall, shuffled, be unable to contain oneself for, fidgeted, be beside oneself.