Comparing türkçesi Comparing nedir
- Kıyas.
- Karşılaştırıyor.
- Uygulama.
- Karşılaştırma.
- Kıyaslama.
- Karşılaştıran.
- Hukuk alanında kullanılır.
Comparing ile ilgili cümleler
English: You're comparing apples with oranges.
Turkish: Sen elmalarla armutları karıştırıyorsun.
Comparing ingilizcede ne demek, Comparing nerede nasıl kullanılır?
Comparing element : Karşılaştırıcı.
Comparison : Kıyaslama. İki veya daha çok sayıdaki dilin birbirine benzeyen ve benzemeyen yanlarını ortaya koymak üzere yapılan karşılaştırma. dil akrabalıklarının ortaya konmasında bu türlü çalışmaların önemli etkisi olmuştur. Karşılaştırma. Benzeti. Kıyas. Mukayese. Üstünlük derecesini gösterme. Benzetme. Benzetiş. İlişki.
Comparison axiom : Karşılaştırma belgiti. Karşılaştırma aksiyomu.
Comparison bridge : Karşılaştırma köprüsü.
Comparison measurement : Karşılaştırmalı ölçme.
Comparisons : Benzerlik. Kıyaslama. Karşılaştırmalar. Üstünlük derecesini gösterme. Benzetme. Karşılaştırma. Mukayese. Kıyas.
Absolute comparison : Bir sıklık dağılımını saltık sayılar arasındaki ayrımlara göre çözümleme. Saltık karşılaştırma.
Comparison property : Karşılaştırma özelliği.
Comparison test : Karşılaştırma testi.
Bear comparison : Mukayese götürmek. Karşılaştırmaya değmek. Karşılaştırılır olmak.
İngilizce Comparing Türkçe anlamı, Comparing eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Comparing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Effectuation : Tamamlama. Gerçekleştirme. İcra etme. Yerine gelme. Başarma. Gerçekleşme. Yerine getirme. Yürütme. İcra.
Accused : Suçlanan. İtham edilen. Sanık. Maznun. Müttehem. Zanlı. Suçlu.
Allegation : İthamname. Özür. Bahane. İddia. İleri sürme. Suçlama. İtham. Sav. Mazeret.
Administration of justice : Yargı idaresi. Yargı. Kaza uygulamaları. Adalet yönetimi. Adliye.
Benchmark : Kıyaslama noktası (bilgisayar). Kalite testi. Kriter. Deyerlendirilen bilgisayar performansını (bilgisayar). Nirengi noktası. Röper. Kıstas. Referans işareti. Herhangi bir konuda yapılacak değerlendirmede temel alınan ölçüt veya değer.
Employing : Kullanma. İstihdam etme. Çalıştırma. İş verme.
Comparison : Benzerlik. Teşbih. Benzeti. Üstünlük derecesini gösterme. İki veya daha çok sayıdaki dilin birbirine benzeyen ve benzemeyen yanlarını ortaya koymak üzere yapılan karşılaştırma. dil akrabalıklarının ortaya konmasında bu türlü çalışmaların önemli etkisi olmuştur. İlişki. Benzetme.
Abetment : Azmettirme. Yardımda bulunma. Cesaretlendirme. Kışkırtma. Suça teşvik. Yardakçılık etme. Tahrik etme. Tahrik ve teşvik. Suça katılma.
Acts contra bonos mores : Töreye aykırı işlemler.
Administrations : Bakanlar kurulu. İdarecilik. İdare. Yönetim. Hükümet (amerikan ingilizcesi). Yerine getirme. Ettirme.
Comparing synonyms : collation, abstainer, act of witness, comparisons, coinciding, analogies, confrontation, comparativus, american law of corporation, activation, analogy, administration, prognoses, applications, activations, suppositions, enforcement, annulment, administrative districts, syllogisms, supposition, abduction, collations, examination, contrast, paralleling, absente, enforcements, likening, app, execution, syllogism, prognosis.
Bu kısımda Comparing kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Comparing ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Comparing anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Comparing ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.