Computer türkçesi Computer nedir

  • Bilgisayar.
  • Veri kartlarına işlenmiş olan verileri, öngörülen işlemleri tanımlayan izlenceye göre her düzeyde işleyerek sayımsal çözümlemeleriyle birlikte çizelgeleyen araç.
  • Kompütör.
  • Elektronik beyin.
  • Çok sayıda aritmetiksel ya da mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, çalışması sırasında bir işletmen'in işe karışması gerekmeksizin, önceden verilmiş bir izlenceye göre, özdevimli olarak yürüten bir veri işleyici. bir bilgisayar dizgesi elektronik ve mekanik birimlerden oluşan donanım ile bu donanım birimlerini ya da kaynakları istenen işlere yöneltip verimli bir çalışma düzeni içerisinde kullanabilmek için gerekli tüm izlencelerden ve veri yapılarından oluşan yazılım öğelerini kapsar. minibilgisayar, mikrobilgisayar tanımlarının dışındaki geleneksel bilgisayarlar ana işlem birimlerinin hız ve yapısına, ana belleklerinin sığasına, dış belleklerin ve giriş-çıkış birimlerinin türlülüğüne, sayısına ve hızına göre büyük, ortaboy ya da küçük dizgeler olarak sınıflandırılır.
  • Bilgi sayar.
  • Çok sayıda aritmetiksel ya da mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, çalışması sırada bir işletmen'in işe karışması gerekmeksizin, önceden verilmiş bir izlenceye göre özdevimli olarak yürüten bir veri işleyici.
  • Bilgi depolayan, bu bilgiye bir dizi mantıksal işlem uygulayan ve istenildiğinde bu işlemlerin sonucunu bilgi olarak sunan elektronik aygıt.
  • Kompüter.
  • Bilişim, fizik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
 

Computer ile ilgili cümleler

English: "What's wrong?" "My computer just crashed."
Turkish: "Ne oldu?" "Benim bilgisayar çöktü."

English: A computer is a complex machine.
Turkish: Bir bilgisayar karmaşık bir makinedir.

English: A computer can calculate very rapidly.
Turkish: Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.

English: A computer is a wonderful thing.
Turkish: Bilgisayar harika bir şeydir.

English: A car, an airplane, and a computer are all machines.
Turkish: Bir araba, bir uçak ve bir bilgisayar hepsi makinedir.

Computer ingilizcede ne demek, Computer nerede nasıl kullanılır?

Computer abuse : Bilgisayarın kötüye kullanımı.

Computer accessory : Bilgisayar aksesuarı.

Computer addict : Bilgisayar tutkunu.

Computer aided : Bilgisayar destekli.

Computer aided animation : Bilgisayar destekli canlandırma.

Computer aided publishing : Bilgisayar destekli yayın.

Computer aided engineering : Tasarımı ve analizi sırasında bilgisayar kullanımı. Cae. Bdm. Mühendislik projelerinin planlanması. Bilgisayar destekli mühendislik.

Computer aided instruction : Bilgisayar destekli öğretim.

Computer aided manufacture : Bilgisayar destekli imalat.

Computer aided design : Özel amaçlı bilgisayarlar kullanarak elektronik devre ve mimari tasarımlar tasarlama yöntemi. Bilgisayar destekli tasarım bdt. Bdt. Bilgisayar destekli tasarım.

İngilizce Computer Türkçe anlamı, Computer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Computer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Chip : Kenarını kırmak. Çentmek. Bilgisayar, bilişim, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Çöp. Patates kızartması. Havalandırmak top. Dilimlemek. Bir tümleşik çevrimi taşıyan yarıiletken gereç. kırmık sözlüğü de bu anlamda kullanılmaktadır, bk. tümleşik çevrim. Kırılmak. Marangoz-doğramacı.

Diskette : Disket. Üzerinde bilgisayar verisi depolanan esnek disk (bilgisayar).

Microchip : Mikroyonga. Miniyonga. Yongacık. Entegre devre. Mikroçip. Elektronik yonga. Mikro çip. Bir entegre devreyi taşıyan yarı iletken.

Comp : Matematiksel hesaplamalar ve bilgi işlemi gerçekleştiren ve sonuçları bilgi alan elektronik makine.

Statistician : İstatistik uzmanı. İstatikçi. İstatistikçi.

Processor : İşleyici. Merkezi işlemci. İşlem yapıcı. İşleyen. İşlemci. İşleç. Tamamlayıcı. İmalatı yapan. Bilgisayar, gitar alanlarında kullanılır. İşleyki.

Bus : Otobüsle gitmek. Veri yolu. Çok sayıda yolcu taşıyabilen, patlamalı ya da patlamasız motorla çalışan büyük taşıt. Taşıt. Genbini. Basbar. Anayol. Ana yol. Kent ve kasabalarda yolcuların topluca taşınmalarını sağlayan ve genellikle yerel yönetimlerce çalıştırılan taşıtlardan biri. Otomobil veya uçak.

Computer accessory : Bilgisayar aksesuarı.

Computer circuit : Bilgisayar devresi.

Subtracter : Çıkarıcı. Çıkarıcı (el aleti vb). Çıkarma işlemci.

Computer synonyms : computing machine, microprocessor chip, number cruncher, monitoring device, totaliser, computer memory, internet site, c.p.u., computer storage, computing device, home computer, figurer, pari mutuel machine, silicon chip, computer peripheral, electronic computer, hardware, geek, actuary, reckoner, adder, cathode ray tube, computer hardware, keyboard, geeks, data converter, calculator, cpu, monitor, analogue computer, totalisator, node, estimator.

Computer zıt anlamlı kelimeler, Computer kelime anlamı

Software : Yazılım programı. Bir bilgi işlem dizgesinin işleyişi ile ilgili bilgisayar izlencelerinin, yordamların, kuralların ve gerektiğinde belgelemenin tümü. İletişim araçlarıyla oluşturulan bilgilerin, izlencelerin tümü. bir sinemanın bir gösterimindeki filmlerden oluşan, belirli bir süre sonunda yerini başka filmlere bırakan gösterisi. belirli tarihlerde ve gösterimlerde hangi filmlerin yer alacağını, bu filmlerle ilgili kısa bilgileri veren yazı. tv. belirli bir televizyon yayacının bir gün içinde değişik bölümlerden oluşan yayınlarının tümü. bu yayın içinde kendi başına bir bütün oluşturan bölümlerden her biri. bu bölümlerin sıralanış ve saatlerini gösteren, bunlarla ilgili kısa bilgiler veren yazı. Yazılım. Yazılım programları. Program. İzlence. Bilgisayar yazılımı. Bilgisayar, bilişim, ekonomi, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bilgisayar programı.

Hardware : Nalbur. Bilgisayar donanım sistemi. Çalgının, ağacı dışında kalan burgu, köprü ve düğme gibi bölümleri. Aksam. İletişimi sağlamakta kullanılan araçların tümü. Silah. Gitar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Hırdavatçı dükkanı. Madeni eşya. Hırdavat.

Computer ingilizce tanımı, definition of Computer

Computer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who computes.