Conjunctivae türkçesi Conjunctivae nedir

  • Göz ile gözkapaklarını birleştiren zar.
  • Konjonktiv.

Conjunctivae ingilizcede ne demek, Conjunctivae nerede nasıl kullanılır?

Fornix conjunctivae inferior : Konjunktivanın, alt göz kapağından göz küresi üzerine atlarken yapmış olduğu kubbe. Forniks konjunktiva inferiyor.

Fornix conjunctivae superior : Konjunktivanın, üst göz kapağından göz küresi üzerine atlarken yapmış olduğu kubbe. Forniks konjunktiva superiyor.

Tunica conjunctiva : Konjunktiva. Tunika konjunktiva.

Conjunctiva : Gözün korneaya kadar olan ön kısmını ve göz kapaklarının iç yüzeylerini kaplayan, çok sayıda goblet hücresi içeren çok tabakalı silindirik epitelden oluşmuş, ince şeffaf mükoz bir tabaka. Konjunktiva. Göz ile gözkapaklarını birleştiren zar. Konjonktiva. Konjonktiv. Göz sümüksel zarı. Göz kapaklarının iç yüzeyi ile skleranın bir kısmını örten ince zar. Konjunktiva. Göz küresinin ön kısmını örten zar biçiminde ince mukoza.

Conjunctival : Konjunktival. Kojunktival. Konjunktiva ile ilgili (göz küresi ve göz kapaklarında bulunan mukoz zar). Konjunktival (göz kapağı örtüsüyle ilgili). Konjunktival.

Conjunctive symbiosis : Konjunktiv simbiyozis. İki organizma arasında görülen vücut birleşiminin olduğu ilişki.

Pediculeted conjunctival graft : Bulbar konjunktivadan kesi yapılarak ayrılan saplı mukoza parçası. bu parça kornea ülseri üzerine kapatılarak iyileşme hızlandırılır. Saplı konjunktiva grefti.

 

Conjunctive probability : Bağlaşık olasılık. Olasılık kuramında, bileşik olayı oluşturan iki ya da daha çok yalınç olaydan birinin ve ötekilerin gerçekleşmesine ilişkin olan, çarpma kuralı aracılığıyla bulunan olasılık, bk. ayrık olasılık.

Subconjunctival administration : Göz için hazırlanan damla veya pomat biçimindeki ilaçların konjunktiva altına uygulanması. Konjunktiva altı uygulama.

Conjunctive mood : Şart kipi.

İngilizce Conjunctivae Türkçe anlamı, Conjunctivae eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Conjunctivae ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Eyelid : Gözü örten ve açılıp kapanabilen deri parçası. Gözkapağı. Göz kapağı. Blefaron.

Conjunction : Rastlantı. Bilgisayar, gramer alanlarında kullanılır. Birleşim. Birlikte. Bağlaç. Tesadüf. Birleşme. Bağlaşım. Konjonksiyon. Aynı zamanda yer alma.

Mucous membrane : Müköz zar. Sümükdoku. Sümüksü zar. Mukoza zarı. Mukoz zarı. Mukoz zar. Muköz membran. Mukoza. En içte sindirim bezlerini kapsayan epitel tabakası, onun dışında lamina propria ve en dışta kas tabakası olmak üzere üç tabakadan oluşan sindirim kanalının içini astarlayan tabaka.

Lid : Kapak. Başlık. Engel. Menteşeli veya bağlantısız kapak. Gözkapağı. Mani. Yasak.

Conjunctivas : Göz kapaklarının iç yüzeyi ile skleranın bir kısmını örten ince zar. Göz sümüksel zarı. Konjonktiva. Konjunktiva. Konjunktiva.

Continuative : Devan etme eğiliminde.

 

Eye : Bakmak. Görme organının, içinde dış dünyanın görüntüsünün oluştuğu ve bu görüntünün sinirsel uyarmalara dönüştüğü, başlangıç parçası. Gözetlemek. Nazar. Belirli insanların ya da hayvanların içindeki etkili, çarpıcı, hatta öldürücü olduğuna inanılan gücü ya da akımı dışa vurmasına aracı olan örgen. Görme gücü. Kuşkuyla bakmak. Dişi kopça. Işığa duyarlı olan ve görmeyi sağlayan, çeşitli hayvanlarda basit göz, bileşik göz gibi farklı yapılarda ve sayılarda bulunan organ. insanda, kafatasının orbit denilen çukuruna yerleşmiş, dışta sklera ve kornea tabakaları, ortada damar tabaka (koroit, silli cisimcik, iris) ve içte retina tabakasından oluşan, irisin önünde ve arkasında ön ve art odalar bulunan, bütün tabakaların çevrelediği en iç kısmı dolduran camsı (vitröz) maddeden yapılmış bir çift organ. İzlemek.

Oculus : Kubbenin tepesindeki yuvarlak açıklık (mimarlık). Göz. Okulus.

Mucosa : Sindirim borusu, soluk borusu gibi iç organların iç yüzeyini örten ve mukus sıvısı salgılayan ince tabaka, müköz zar. Müköz zar. En içte sindirim bezlerini kapsayan epitel tabakası, onun dışında lamina propria ve en dışta kas tabakası olmak üzere üç tabakadan oluşan sindirim kanalının içini astarlayan tabaka. Sümüksü zar. Bazı iç organların iç yüzünü kaplayan tabaka. Mukoza.

Optic : Gözle ilgili. Işıksal. Görme ile ilgili. Görme. Biyoloji, fizik alanlarında kullanılır. Optik. Görsel. Görme ve gönme aygıtlarıyla ilişkili olan. Görüş. Göz.

Conjunctivae synonyms : conjunctival layer of eyelids, coordinating conjunction, subordinate conjunction, closed class word, function word, pinguecula, bulbar conjunctiva, palpebra conjunctiva, subordinating conjunction, conjunctival layer of bulb, tunica conjunctiva palpebrarum, tunica conjunctiva bulbi, connective, pterygium, palpebra, conjunctiva.

Conjunctivae zıt anlamlı kelimeler, Conjunctivae kelime anlamı

Disjunctive : Ayıran. Bölen.

Separate : Kopmak. Ayrı. Çıkmak. Ayırmak. Ayrıştırmak. Yollarını ayırmak. Ayrışmak. Tecrit etmek. Ayrıbasım. Müstakil.