Mucosa türkçesi Mucosa nedir

  • Sümüksü zar.
  • Sindirim borusu, soluk borusu gibi iç organların iç yüzeyini örten ve mukus sıvısı salgılayan ince tabaka, müköz zar.
  • Mukoza.
  • Bazı iç organların iç yüzünü kaplayan tabaka.
  • En içte sindirim bezlerini kapsayan epitel tabakası, onun dışında lamina propria ve en dışta kas tabakası olmak üzere üç tabakadan oluşan sindirim kanalının içini astarlayan tabaka.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Müköz zar.

Mucosa ingilizcede ne demek, Mucosa nerede nasıl kullanılır?

Glandula mucosa : Mukoza bezi. Glandula mukoza. Dış salgı bezlerinin, koyu kıvamda salgı yapan, ışık mikroskobunda iyi boya almayan ve yassı-oval çekirdeğe sahip olan bezleri. Müköz bezler.

Mucosal : Mukozal.

Mucosal associated lymphoid tissue : Mukozal lenfoit doku. Sindirim, solunum ve ürogenital sistemin mukozalarında mukozal bağışıklığın oluşumunu sağlayan ve m adı verilen membranöz hücreleri içeren lenf foliküllerinin bulunduğu yaygın lenfoit doku.

Muscularis mucosae : Gastrointestinal sistemde mukozayla submukozayı ayıran kas tabakası. Muskularis mukoza.

Glandula submucosae : Brunner bezleri. Onikiparmak bağırsağı bezleri. Onikiparmak bağırsağının başlangıç kesiminde submukozada yer alan, urogastronla asit mide içeriğini nötralize eden, alkali yapıda salgı üreten tubulo-alveoler müköz bezler, glandule duodenales, onikiparmak bağırsağı bezleri. urogastron mideden salgılanan hidroklorik asitin salınımını durdurarak ince bağırsaklarda kript epitelinin yenilenmesini sağlar. Brunnerbezleri.

 

Mucosity : Mukosite.

Mucoarteritis : Mukoarteritis. Kalpte sol kulakçığın endokardiyumunun altında ve büyük damarların intimasında glikozaminoglikanların birikimiyle belirgin dejeneratif hastalık. üremili ve yağdan zengin rasyonla beslenen köpeklerde görülür.

Plexus nervosus submucosus : Meissner cisimciği. Derinin dermasıyla mukozaların submukozasında bulunan ve dokunum duyusunun alınmasını sağlayan sinir sonlanmaları.

Submucosa : Sindirim kanalının duvarında bulunan, mukoza tabakasının dışında yer alan, içinde kan damarları, sinirler, meissner ağı ve bazı bezler bulunan dört tabakadan ikincisi. Submukoza. Alt mukoza tabakası.

Mucocolpos : Mukokolpos. Vajinada mukus birikmesi.

İngilizce Mucosa Türkçe anlamı, Mucosa eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Mucosa ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abacus bodies : Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri. Abacus cisimcikleri.

Aardvarks : Yer domuzugiller. Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya. Yerdomuzu. Damarlı dişliler. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım.

 

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Abo blood groups system : Abo kan grupları sistemi. Dokuz numaralı insan kromozomunda bulunan ve kırmızı kan hücresinde belli antijenleri gösteren bir alel sistemi.

Abramis zone : Akarsuların durgun akan bölgeleri. Akarsuların durgun akan ve abramis türlerinin baskın olduğu bölgesi. Abramis zonu.

Acacia : Arap zamkı. Salkım ağacı. Akasya sakızı. Akasya. Mimoza. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler.

Membrane : İnce zar. Perde. Geçirimsiz ya da yarıgeçirgen duvar, ayırma perdesi. Zar. Hücre zarı. bir dokuyu saran ince tabaka. dokunun çeşitli tabakalarını ayıran kat. hücre içi organelleri saran kılıf. membran. Biyoloji, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Membran. Bir yüzeyi örten, bir boşluğun iç yüzünü döşeyen veya iki oluşum arasında bölme oluşturan ince doku tabakası, cidar, çeper, membran. Kaplama. Gışa.

Aardwolf : Yeleli sırtlan. Bir sırtlanın özelliklerine sahip ve esas olarak böceklerle özellikle termitlerle beslenen güney ve doğu afrika yerlisi çizgili memeli. Etçiller (carnivora) takımının, sırtlangiller (hyaenidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, bütün sırtı boyunca uzanan bir yelesi olan, kuzey afrika'da yaşayan bir tür.

Aardvark : Karınca yiyen. Yerdomuzu. Yer domuzu. Borudişli. Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür.

Virginal membrane : Kızlık zarı.

Mucosa synonyms : conjunctiva, a protein, a cells, tissue layer, abiotic environment, mucous membrane, maidenhead, a site, a chromosome, hymen, endometrium, abiotic factor, abambulacral area, abductor muscle.