Constrictions türkçesi Constrictions nedir

Constrictions ingilizcede ne demek, Constrictions nerede nasıl kullanılır?

Seconder constriction : Kromozom üzerinde bulunan ve metafazda iğe bağlanmayan, sentromerin dışında boyanmayan bölge. sekonder boğum. İkincil boğum.

Constriction : Boğaz. Sıkma. Dar geçit. Konstriksiyon. Daraltı. Daraltma. Sıkışıklık. Büzme. Daralma. Kesit daralması.

Bronchoconstriction : Bronkokonstrüksiyon. Bronkokonstriksiyon.

Vasoconstriction : Kan damarı iç çapının daralması. Vasokonstiksiyon. Damar büzülmesi. Vazokonstriksiyon. Kan damarlarının daralması. Vazokonstrüksiyon. Kan damarlarındaki daralma.

Constricting : Büzmek. Baskı yapmak. Sıkmak. Kısıtlamak. Sıkıştıran. Daraltmak. Sıkma. Sıkıştırmak.

Vasoconstrictive : Damar büzücü. Kan damarlarının daralmasına sebep olan. Damar büzülmesine yol açan. Vazokonstriktif.

Constrict : Sıkmak. Kısıtlamak. Sıkıştırmak. Sıkıştırmak (elbise vb). Büzmek. Boğaz. Daraltmak. Baskı yapmak. Büzme. Kısmak.

Constrictors : Sıkıcı adale. Boa yılanı. Büzücü. Konstriktör. Boğaz.

Constricted : Sıkıştıran. Kısıtlı. Daralmış. Kıt. Sıkışık. Dar. Sıkılmış.

Bronchoconstrictor : Bronkokonstrüktör. Bronkokonstriktör. Bronş kanallarının incelip daralmasına sebep olan ajan (anatomi terimi).

 

İngilizce Constrictions Türkçe anlamı, Constrictions eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Constrictions ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Oriels : Çıkma. Şahnişin. Cumba.

Throttling : Boğmak. Kısmak (gaz vb.). Ayarlama. Boğazını sıkmak. Kısma. Boğma.

Shirrs : Büzmek. Büzgü yapmak. Yumurtayı ufalanmış ekmek ile yağda kızartmak. Yumurtayı ufalanmış ekmek ile yağda pişirmek. Büzgü. Yassı lastik. Lastik geçirmek.

Leveling : Düzleştirme. Düzleme. Kangal açma. Aynı veya eşit yapma. Düzeyleme. Zemin seviyesini düz veya hafif eğimli olacak şekilde değiştirme. Eşitleme. Bir binayı tamamen tahrip etme veya yıkma. Tesviye. Ayarlama.

Shirr : Yassı lastik. Yumurtayı ufalanmış ekmek ile yağda kızartmak. Büzmek. Büzgü. Büzgü yapmak. Yumurtayı ufalanmış ekmek ile yağda pişirmek. Lastik geçirmek.

Enjoinders : Yasak etme. Sıkı emir. Yasak. Buyruk. Yasaklama. Sıkı uyarı. Taraflardan birine belirli bir davranışta bulunmamasını emreden karar. Emir. Emir verme.

Fauces : Boğaz, dar geçit. Favses.

Crenelation : Mazgallı siper. İçinden silah ile ateş edilebilen açıklıkları olan kale duvarı.

Building : İnşa etme. Kurma. Apartman. Dikinti. İnşaatçılık. Yapma. Duvarlar ya da sütunlar üstüne oturtulmuş bir çatısı bulunan, insanların, hayvanların ve malların barınması ya da başka gereksinmeleri karşılamaları amacıyla yapılmış; bir yapıtasarcılık ürünü. Yapı. Bina. İnşaat.

Narrowing : (piyasa vb) daralma.

Constrictions synonyms : house raising, grammatical constituent, dry walling, grammatical construction, jam, strangulation, assembly, crenellation, inhibitions, backup, depressions, erecting, ship building, constituent, involution, gorge, stenosis, defiles, straitening, phrase, astringency, closeness, strangulations, pressings, defile, shrinking, creating from raw materials, harassment, esophagi, shrinkage, bottlenecks, erection, predicator.

 

Constrictions zıt anlamlı kelimeler, Constrictions kelime anlamı

Disassembly : Ayırma. Demonte. Parçalara kısımlara ayırma. Söküş. Sökme. Parçalara ayırma. Demontaj. Söküm. Dağılım.

Misconstruction : Yanlış yorumlama. Fena yorum. Hatalı yapım. Yanlış anlama. Yanlış yorum.