Contender türkçesi Contender nedir

  • Mücadele eden kimse.
  • Rakip.
  • Çekişen.
  • Yarışmacı.
  • Şampiyon olma ihtimali yüksek takım.
  • İddiacı.

Contender ile ilgili cümleler

English: I could've been a contender.
Turkish: Ben bir yarışmacı olabilirdim.

English: We didn't mean to disparage our contenders.
Turkish: Rakiplerimizi kötülemek istemedik.

Contender ingilizcede ne demek, Contender nerede nasıl kullanılır?

Contendere : Suçun kabulü. (hukuk terimi) nolo contendere ifadesinin bir parçası (itiraz olmadan', mahkemeye çıkma isteği olmadan, davalının teknik olarak suçu kabul etmeden hüküm alması talebi).

Contenders : Çekişen. İddiacı. Mücadele eden kimse. Rakip. Şampiyon olma ihtimali yüksek takım. Yarışmacı.

Contended : Rekabet etmek. Uğraşmak. İddia etmek. İleri sürmek. Savaşmak. Yarışmak. Çekişmek. Tartışmak.

Contended access : Çekişmeli erişim.

Contend for : Kazanmak için savaşmak. İçin çarpışmak. Uğruna savaşmak. İçin yarışmak. Çetin bir mücadeleye girmek. Çekişmek.

Contending : Yarışmak. İleri sürmek. Savaşmak. Tartışmak. Çekişen. Çekişmek. Rekabet etmek. Çarpışan. İddia etmek. Uğraşmak.

Content addressed storage : İçerik adresli bellek.

Content analysis : Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Bir gıda ürününün besin değerini ayrıntılı olarak anlatan tablo. Kapsam analizi. İçerik analizi. İçerik çözümlemesi. Öğretim programında bulunan ders konularının belli ölçütlere göre eleştirmeli bir bakışla çözümlenmesi. Başta yığın iletişim araçları olmak üzere genel olarak yazılı ve sözlü belgelerin içeriğinin sayısal olarak incelenmesi. Kapsam çözümlemesi. Yığın iletişiminde kaynaktan yayın araçları yoluyla aktarılan bilgi ya da iletinin taşıdığı anlamın çözümlenerek dizgeli bilgiye dönüştürülmesi. İçerik tahlili.

 

Content addressable memory : İçeriği adreslenebilir bellek. İlişkisel bellek.

Content : Mutlu. Olumlu. İçerik. Tatmin etmek. Memnun. Kapsam. Toplumsal olguların kurucu öğelerinin toplamı; bu olgulardaki gelişmelerle biçim değişikliklerinin belirleyici etkeni. Mutlu etmek. Razı. Türetme veya birleştirme yolu ile kurulan bir kelimede, o kelimeyi oluşturan kök, ek gibi ögelerden her birinin yeni kelimeye getirdikleri anlam katkısı: ince/ince+lik, somur-/somur-t-/somur-t-kan; anla-/anla-t-/anla-t-ıl-a+bilmek; ayak+kabı, deve+dikeni hanım+eli vb. yukarıdaki kelimeleri oluşturan ögelerden her biri birer anlam yükü taşımaktadır.

İngilizce Contender Türkçe anlamı, Contender eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Contender ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Emulators : Taklitçi. Öykünücü. Taklitçi kimse. Emülatör. Benzetici. Taklit yapan. Emülator.

Entry : Girdi. Kapı. Girişimin tüm ya da bazı çalışmalarını kapsayan ya da tanıtlayan, bir işelmi, bir sayışımı, kapsayan yazılık ya da belge. Kalem. Ayrıç. Girme. Giriş yeri. Küçük bağlantı odası. Methal. Katılma.

 

Corrival : Müşterek rakip. Ortak rakip.

Competing : Rekabet. Rekabet eden. Rekabet etme. Çekişmek. Rekabette bulunan. Yarışmak. Mücadele etmek. Yarışma. Rekabet etmek.

Ambitionist : Tutkulu olan. Aday. Arzusu olan kimse. Arayıcı. Hırslı kişi.

Antagonists : Karşı çıkan. Muhalif. Düşman. Karşı olan kimse. Hasım.

Finalist : Finale kalan sporcu. Finalist.

Entrant : Kabul edilen kişi. Bir mesleğe giren. Girişimci. Kaydolan kimse. (sınava) giren kimse. Aday. Başlayan. Giren kimse.

Adversary : Düşman. Hasım taraf. Aleyhtar. Şeytan. İblis. Muhalif kişi. Muhalif. Hasım. Karşı kimse.

Second best : İkinci en iyi. İkinci kalite. İdeal koşulların gerçekleşmesi. Birinci en iyiden sonra gelen. İkinci düzeyde.

Contender synonyms : street fighter, favorite, jostlers, semifinalist, jostler, contenders, assertive, contradictor, enemy, antagonist, emulator, foe, competitors, rival, world beater, runner up, contestants, contester, king, bickerer, adversaries, competitor, champ, queen, competition, bickerers, obstinate, champion, tilter, grapplers, comer, title holder, front runner.

Contender zıt anlamlı kelimeler, Contender kelime anlamı

Friend : Ahbap. Can. Arkadaş. Yaren. Yardımcı. Yoldaş. Tanıdık. Destek. Bir sosyal paylaşım sitesinde birini arkadaş olarak eklemek. Dost.

Contender ingilizce tanımı, definition of Contender

Contender kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A contestant. One who contends.