Crosscut türkçesi Crosscut nedir

  • Enine kesit.
  • Enine kesim.
  • Enine kesilmiş.
  • Enine kesen.
  • Suyuna dik.
  • Enine.
  • Suyuna dik kesme.
  • Kroskat.
  • Başkesit.
  • Enine kesiş.
  • Enine kesmek.

Crosscut ingilizcede ne demek, Crosscut nerede nasıl kullanılır?

Crosscut saw : Çapraz dişli testere. İnce ağızlı bıçkı. Çapraz testere. Ağaç testeresi. Tomruk hızarı. Enine kesilmiş tahta testeresi. Kertik testeresi. Bıçkı. Kütük testeresi.

Crosscutrents : Zıt akımlar.

Crosscuts : Başkesit. Suyuna dik kesme. Enine kesen. Enine. Suyuna dik. Kroskat. Enine kesiş. Enine kesim. Enine kesilmiş. Enine kesit.

Crosscutting : Enine kesme. İki olay arasındaki zamansal birliği vurgulamak için kullanılan bir kurgu biçimi. Enine kesen. Enine kesme eylemi.

Crosscurrent : Zıt akım. Ters akıntı.

Cross a check : Çizgili çek düzenlemek. Bir çeki sadece çek üzerinde yazılı kişi tarafından paraya çevrilebilecek şekilde işaretlemek.

Crosscompiler : Çapraz-derleyici. Çapraz derleyici.

Crosschecked : Sağlama yapma. Doğruluğunu denetlemek. Kontrol etmek (kontrolden geçirilmiş bir şeyi). Bir işlemin doğruluğunu denetlemek. Karşılaştırmak. Sağlamasını yapmak. Sağlama yapmak.

Crosscorrelation : Çapraz ilinti. Çapraz'-ilinti.

Crosschecking : Karşılaştırmak. Doğruluğunu denetlemek. Sağlama yapma. Bir işlemin doğruluğunu denetlemek. Kontrol etmek (kontrolden geçirilmiş bir şeyi). Sağlamasını yapmak. Sağlama yapmak.

 

İngilizce Crosscut Türkçe anlamı, Crosscut eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Crosscut ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Latitudinal : Enine olan. Enlemsel. Enlemesine.

Crosswise : Kılıçlama. Çaprazlama. Ters. Çapraz. Aykırı. Çaprazında.

Road : Dış liman. Kara yolu. Demirleyecek yer. Uyulan ilke. Karayolu. İnsanların, bir yerden başka bir yere gitmek üzere üzerinden ya da içinden geçtikleri, yerleşim yerlerinin gelişme doğrultusunu yakından etkileyen ve düzentasarlarda önemli bir öge oluşturan yerler. Yol. Maden geçidi. Cadde. Demiryolu (amerikan ingilizcesi).

Route : Tarik. Yol. Belli bir kanaldan yollamak. Sevk etmek. Güzergah. Yürüyüş emri. Nakletmek. Herzamanki yol. Rota. Hat.

In the beam : Genişlemesine.

Crosscut synonyms : crosscuts, breadthwise, transversal section, transvestic, in width, widthways, shortcut, transversely, lateral section, cut across, crosscutting, athwart, transverses, cutoff, widthwise, transverse, transversal, cut, breadthways, cross section, transverse section.

Crosscut ingilizce tanımı, definition of Crosscut

Crosscut kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A path shorter than by the high road. To intersect. To cut across or through. A short cut across.