Cruisers türkçesi Cruisers nedir

  • Kamaralı büyük tekne.
  • Hızlı savaş gemisi.
  • Kruvazör.
  • Kruvazörler.

Cruisers ingilizcede ne demek, Cruisers nerede nasıl kullanılır?

Cruiser weight : Yarı ağır siklet.

Battle cruiser : Savaş gemisinden daha hızlı ve daha çok manevra kabiliyeti olan gemi. Ağır kruvazör. Savaş kruvazörü. Muharebe kruvazörü. Kruvazör.

Cabin cruiser : Yolcu gemisi. Kamaralı büyük tekne.

Cruiser : Hızlı savaş gemisi. Kamaralı büyük tekne. Kruvazör. Bir ya da iki kamaralı büyük motor. İki kamaralı büyük motor. Kotra.

Stratocruiser : Stratosfer uçağı.

Cruises : Sokaklarda dolaşarak müşteri aramak (fahişe). Dolaşmak. Gemi ile dolaşmak. Dolaşmak (taksi şoförü taksi müşteri arayarak). Dolaşmak (polis veya polis arabası) (etrafı kolaçan ederek). Seyretmek. Ağır ağır gitmek. Gezinmek. Gemiyle gezmek. Gemi gezisi.

Cruise missile : Kruz füzesi. Seyir füzesi. Güdümlü nükleer füze. Cruise füzesi.

Cruise : Ağır ağır gitmek. Sokaklarda dolaşarak müşteri aramak (fahişe). Turistik gemi yolculuğu. Dolaşmak (taksi şoförü taksi müşteri arayarak). Seyretmek. Dolaşmak (polis veya polis arabası) (etrafı kolaçan ederek). Gezinmek. Gemi ile dolaşmak. Gemi gezisi. Dolaşmak.

Cruised : Seyir etmek. Gemiyle gezmek. Sokaklarda dolaşarak müşteri aramak (fahişe). Gezinmek. Dolaşmak (polis veya polis arabası) (etrafı kolaçan ederek). Dolaşmak. Ağır ağır gitmek. Seyretmek. Dolaşmak (taksi şoförü taksi müşteri arayarak). Gemi ile dolaşmak.

 

Cruise control : Hız programlayıcısı. Otomatik hız kontrolü. Seyahat kumandası. Hız sabitleyici sistem. Düz uçuş kumandası. Seyir kontrolü. Hız kontrolü. Hız kontrol düzeni. Hız limitörü. Hız sabitleyici.

İngilizce Cruisers Türkçe anlamı, Cruisers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cruisers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Battle cruiser : Ağır kruvazör. Savaş gemisinden daha hızlı ve daha çok manevra kabiliyeti olan gemi. Muharebe kruvazörü. Savaş kruvazörü.

Travel : Dolaşmak. Seyahat etmek. Topuklamak. Kaçmak. İşlemek. Yolculuk. Gezmek. Gitmek. Yol almak. Tüymek.

Cabin cruiser : Yolcu gemisi.

Journey : Mesafe. Gezinti yeri. Seyahat. Geziye çıkmak. Yolculuk yapmak. Yolculuk. Sefer. Yolculuk etmek. Seyahat etmek.

Move : Kıpırdamak. Hareket ettirmek. Bir cismin başka bir cisme ya da cisimlere göre yer değiştirme eylemi. Kıpırdatmak. Tahrik etmek. Kıpırdanmak. Duygulandırmak. Hamle. Kımıldatmak. Hareket etmek.

Stooge : Şamar oğlanı. Acemi. Maşa. İşbirlikçi denek. İkiliden gülünç duruma düşeni. Herif. Alet olan kimse. Muhbir. Yardakçı. Şamaroğlanı.

Cruiser : Bir ya da iki kamaralı büyük motor. Kotra. İki kamaralı büyük motor.

Go : Götürmek. Ölmek. Devrolunmak. Gitmek. Koyulmak. Yapılmak. Yok olmak. Bahse girmek. Söylenmek. Tükenmek.

Cruisers synonyms : locomote, kreuzers.

Cruisers zıt anlamlı kelimeler, Cruisers kelime anlamı

Stay in place : Yerinde kalmak.

Woman : Hatun. Hanım. Kadın. Bayan. Kadınlar. Metres. Karı. Kancık. Gaco. Zenne.