Culture trait türkçesi Culture trait nedir

  • Ekin öğesi.
  • Sosyoloji alanında kullanılır.
  • Bir ekinin çözümlenebileceği en yalın birimlerden her biri. bir ekinin kapsadığı yalın ya da bileşik öğelerin (ekinsel ayrıntılar, özgüllükler, karmaşıklar vb.) her biri.
  • Kültür öğesi.
  • Belirli bir kültür içinde bulunan, tanımlanabilen en küçük birim.

Culture trait ingilizcede ne demek, Culture trait nerede nasıl kullanılır?

Culture : Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme. Kültür. Zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi. Üretme. Terbiye. Geliştirme. Bir toplumu ya da halkı duyuş, düşünüş, yaşayış bakımından öbürlerinden ayıran ve gerek özdeksel gerek tinsel alanlarda oluşturulan ürünlerin tümü. bir topluma ya da bir halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat yapıtlarının tümü. usavurma, beğeni ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi. Hücrelerin, dokuların ya da mikroorganizmaların, laboratuvarlarda besi yerinde yetiştirilmesi. Laboratuvar ortamında mikroorganizmaların uygun besi yerlerinde çoğaltılması işlemi. uygun ortamda çoğaltılmış hücreler. mikrobiyolojide tek bir bakteriden çoğaltılmış bakteri popülasyonu. Bir toplumun tüm yaşam tasarımı ya da geçmişten aktardığı ve yeniden biçimleyerek geleceğe taşıdığı kalıt.

 

Trait : Özellik. Nitelik. Karakter. Hususiyet. Canlının morfolojik ve fizyolojik özelliklerinden her biri. Öğelerin birleşmesinden doğan ve bir araya geldiklerinde halkbilim ürünleriyle olaylarının oluşumunu sağlayan birimlerden her biri. bk. öğe, anakonu, örge tümgesi, örnek, ayrık öğe. Örge. Bir halkbilim olay ya da ürününün en küçük birimi, bk. örge, anakonu, örge tümgesi, örnek. Bir nesneyi ya da birimi ötekilerden ayırmaya yarayan sürecen ayrıtlardan her biri.

Culture area : İçinde, az ya da çok birbirine benzer kültürlerin bulunduğu coğrafya bölgesi. Bir ya da birkaç benzer kültürün hakim olduğu bölge. Kültür alanı. Orta bölümlerinde özdeş, yan bölümlerinde oldukça türdeş gelenek ve görenekler saptanan bölge. bk. sınıf. Kültür bölgesi.

Culture change : İç ya da dış etmenler sonucu bir kültürün davranış kalıplarında ve örneklerinde (tiplerinde) ortaya çıkan değişme süreci. Bir kültüre ilişkin özelliklerin türlü etmenlerle zaman içinde değişmesi. Kültür değişmesi.

Culture circle theory : Kültür çevresi kuramı. Ayrı yerlerdeki kültürler arasındaki benzerliklerin yalnızca birtakım kültür öğelerini içine almayıp, aynı zamanda tüm kültür karmaşalarını, üstelik kültür çevrelerini de içine aldığını ileri süren kuram.

Culture complex : Kültür karmaşası. Birbirine bağlı olan ya da bir ana öğe çevresinde kümelenen kültür öğelerinin bütünü. Ekin karmaşığı. Genellikle temel bir özellik yöresinde birbiriyle örülmüş ekinsel özellikler demeti. temel bir ekinsel özellikle bağlantılı etkinlikler dizisi.

 

İngilizce Culture trait Türkçe anlamı, Culture trait eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Culture trait ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Age distribution : Bir toplum ya da toplumsal küme nüfusunun yaş kesimlerine göre dağılma oranları. Bir popülasyondaki her bir yaş grubu içerisindeki bireylerin sayısı veya oranı. Yaş dağılımı.

Abilities : Yeterlik. Yetenekler. İktidar. Güç. Kabiliyet. Beceri. Geniş anlamında, bireyin, davranışlarını düzenleyen, etkinliklerini koşullandıran ve dirimbilimsel-toplumsal olarak belirlenen özellikleri. dar anlamında, bireyi belli bir uğraşsal etkinliğe uygun kılan bir dizi ruhsal özellikleri. Yetenek.

All round development of individual : Bireyde tinsel niteliklerin, aktöresel arılığın ve fiziksel yetkinliğin uyumlu gelişimi. Tümsel gelişim.

Aesthetical ideal : Belli bir kümenin, bir halkın kendine özgü sanatsal tasarımlarında yansıyan ve bireyin fiziksel, tinsel yeteneklerinin belli somut tarihsel koşullar altında gerçekleşebilecek özgür, tam ve her yönde uyumlu gelişmesine ilişkin olan ülkü. Güzelduyusal ülkü.

Aesthetic : Bedii. Güzelduyu. Estetik. Nesnel toplumsal ilişkilerin bireyin uyumlu gelişimine, soyluyu ve alpı özgürce geliştirmesine, çirkin ve aşağılıkla savaşmasına... yardımcı olan ya da olmayan yanlarının duyusal belirişi.

Achievement motive : Başarı güdüsü. Başarma güdüsü. Amaç doğrultusunda engelleri ve güçlükleri aşma azim ve kararlılığı. Herhangi bir amacı gerçekleştirme güdüsü.

Alienation : Yabancı emek. Dengesizlik. Bireyin çevre koşullarına aykırı düşmesi ya da kendisini başkasının gözüyle görmesi. Belli tarihsel koşullarda insan ve toplum etkinlikleri ürünlerinin (emeğin, paranın, toplumsal ilişki sonuçlarının, insanın özelliklerinin ve yeteneklerinin) bu etkinliklerden bağımsız ve bunlara egemen ya da özlerinde olduklarından değişik biçimde kavranması. Devretme. Ötekileştirme. Aralarını açma. Uzaklaşma. Aliyenasyon. Soğutma.

Agnation : Baba tarafından akrabalık. Akrabalık. Soydaşlık. Akrabalık (baba tarafından). Hısımlık. Bir ailede baba ve erkek üyeler yoluyla oluşan kan yakınlığı. bu tür yakınlıktan oluşan yakınlık kümesi. Akrabalık (baba taraf.).

Agression : Kişilerin, toplumsal kümelerin ya da toplumların, başka kişi, küme ya da toplumların doğal varlıklarını, eylemlerini ya da iyelikleri altındaki şeyleri, kendilerine çıkar sağlamak, onlara da zarar ya da acı vermek ve belli davranışlardan caydırmak amaçlarıyla denetim altına almaya girişmeleri. Saldırı.

Acclimatation : İklimuyum. Toplumsal kümelerin, dirimbilimsel bakımdan yeni bir ortamın iklim koşullarına uyum sağlaması süreci.

Culture trait synonyms : acculturation, affection, age grade, adjustment in marriage, adaptive behavior, age group.