Curlicues türkçesi Curlicues nedir

  • Kıvrımlı çizgi.
  • Süslü kıvrım.

Curlicues ingilizcede ne demek, Curlicues nerede nasıl kullanılır?

Curlicue : Kıvrımlı çizgi. Süslü kıvrım.

Curlier : Ondüle. Büklüm büklüm. Kıvrık. Kıvır kıvır. Bukleli. Kıvrımlı. Kıvırcık.

Curliest : Kıvrık. Bukleli. Kıvır kıvır. Büklüm büklüm. Kıvırcık. Ondüle. Kıvrımlı.

Curlily : Bukleli bir şekilde.

Curliness : Kıvırcıklık. Kıvırcık olma. Kıvrıklık. Dalgalı olma.

Haircurling : Korkunç. Tüyler ürpertici.

Curlings : Saç kıvırma. Kaydırmaca izi. Kıvırma. Kıvrım. Kıvrımlara sahip. Kenar kıvırma. Bükülme. Bükme. Kıvrılma.

Curling : Kenar kıvırma. Kıvrımlara sahip. Kıvrım. Kıvırma. Bükülme. Bükme. Kıvrılma. Kaydırmaca izi. Saç kıvırma.

Curling tongs : Saç maşası.

Curling iron : Saç maşası. Saçı kıvırcık yapmak için kullanılan elektrikli el aleti.

İngilizce Curlicues Türkçe anlamı, Curlicues eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Curlicues ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Verticil : Helezonlu. Parçaların merkez çevresindeki dairesel bir şekilde dizilişi (ağaç gövdesi etrafındaki yapraklar gibi). Dairesel. Halka şeklinde olan.

Squiggle : Kısa ve eğri çizgiler çizmek. Çiziktirmek. Kısa ve dalgalı çizgiler çizmek. Kısa ve eğri çizgi. Döndürmek. Çevirmek. Karalamak. Kargacık burgacık yazmak. Kıvırtmak. Kıvrılmak.

 

Gyre : Burkma. Girdap merkezi. Dönme. Daire. Dönüş. Fırıl fırıl dönme. Dairesel biçim. Devir sayısı. Dönmek. Spiral.

Whorl : Helezoni çizgi. Parmak izindeki kabarıklık. Helezonun bir kıvrımı. Sarmal çizgi. Helezonlu şekil. Ağırşak. Halka biçiminde diziliş. Sarmal şekil. Halka. Halka dizilişli yapraklar.

Coil : Dolanmak. Bir mıknatıs ve bu mıknatısın çevresine sarılmış, oluşturduğu manyetik alan yoluyla çalgıdaki tel titreşiminin ses sinyaline dönüşümüne olanak sağlayan ve dışına yapıştırılan bir bez ile yalıtılan iletken tel yumağından oluşan alet. Kangallanmak. Halatların muhafaza edilmeleri için yapılan istif biçimi. Sarmak. Dolamak. Kangallamak. Kangal. Roda. Gebeliği önleyici alet.

Scroll : Ekranda görüntü kaydetme. Nöbet cetveli. Süslü yazı. Liste. Tarife. Setli merkezleme levhası. Tomar. Helezoni kıvrım. Taslak.

Line : Askı halatı. Çizgi çizmek. Astar kaplamak. Astarlamak. Doldurmak. Tarayıcı elektron demetinin yatay tarama sırasında soldan sağa bir gidişinde oluşturduğu çizgi. Çizmek. Bir sokaktaki yapıların, birbirine bakarak içerde ve dışarda yerleşmelerini önlemek, sokağa koşut ve sokaktan eşit uzaklıkta yer almalarını sağlamak üzere, önyüz çizgilerinin çakışması ya da koşut gitmesi istenen varsayımsal çizgi. Sürütme oltaları. Düzdizim çizgisi.

Ringlet : Pürçek. Bukle. Saç lülesi. Ufak halka. Lüle (saç için). Lüle. Halkacık.

Torsade : Burma kordonla süslü. Burma kordon. Bükülmüş kordon. Burma saçak. Saçak.

Curlicues synonyms : round shape, curlycue, curl, curlycues, roll, calyx, corolla, curlicue.