Curliest türkçesi Curliest nedir

Curliest ingilizcede ne demek, Curliest nerede nasıl kullanılır?

Curlier : Kıvrımlı. Büklüm büklüm. Kıvrık. Ondüle. Bukleli. Kıvırcık. Kıvır kıvır.

Curlicue : Kıvrımlı çizgi. Süslü kıvrım.

Curlicues : Süslü kıvrım. Kıvrımlı çizgi.

Curlily : Bukleli bir şekilde.

Curliness : Dalgalı olma. Kıvırcık olma. Kıvırcıklık. Kıvrıklık.

Curling press : Kenar kıvırma presi.

Curling tongs : Saç maşası.

Haircurling : Korkunç. Tüyler ürpertici.

Curl up : Kıvırmak. Bükmek. Bükülmek. Kıvrılmak.

Uncurling : Açılmak (kangal). Açmak (kangal).

İngilizce Curliest Türkçe anlamı, Curliest eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Curliest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Crinkly : Yoksun. Dengesiz. Eşitsiz. İnişli çıkışlı. Engebeli. Kırışık. Eğri büğrü. Dalgalı. Buruşuk.

Crinklier : Eğri büğrü. Eşitsiz. Buruşuk. Dalgalı. Kırışık. İnişli çıkışlı. Büzüşük. Engebeli. Dengesiz.

Earlier : Evvel. Daha evvel. Daha erken. Eski. Erken. Peşin. Daha öncesinde. Sabık.

Crisp : Kıvırmak. Taze. Gevrekleştirmek. Buruşmak. Gevretmek. Dalgalandırmak. Hışırdatmak. Kırışmak. Canlı. Çıtır çıtır.

 

Woolier : Yapağı gibi. Daha yumuşak huylu. Yumuşacık. Yünlü. Karışık. Yün gibi.

Curly : Cingelek.

Gnarliest : Bükülmüş. Boğumlu. Dolaşık. Budaklı. Pürüzlü.

Crispy : Çıtır çıtır. Körpe. Canlandırıcı. Taze. Gevrek. Kırışık. Canlı. Kıtır kıtır. Zinde.

Curliest synonyms : curls, curly fleeced sheep, crispier, waves, gnarlier, woolliest, convoluted, carvings, curled, frizzled, crimpier, crinkliest, frizzy, circuitous, curled up, wooliest, folded, curly head, locky, frizziest, crispate, frizzier, curvilinear, crispiest, woollier, crimpy, curly pate, crimped, frizzly, wooly, curlier, flexed, curved.

Curliest zıt anlamlı kelimeler, Curliest kelime anlamı

Late : Tehirli. Ölü. Son zamanlarda olan. Geç kalan. Müteveffa. Geç. Eski. Her zamanki. Merhum. Gecikmiş.

Middle : Orta kısım. Göbek adı. Orta. Vasati. Ortadaki. Ortanca. Vasat. Görünçlüğün ortasında yer alan bölüm; ortaya düşen yerler. Ara. Aradaki.

Straight : Dosdoğru. Eşcinsel olmayan kimse. Doğru. Düzlük. Yarış çizgisi. Düz çizgi. Düz (çizgi). Doğruca. Düz hat. Kent.

Curliest antonyms : straightness, curly.