Earlier türkçesi Earlier nedir
Earlier ile ilgili cümleler
English: Ali and his family sold 20 head of cattle earlier this week.
Turkish: Ali ve ailesi bu haftanın başlarında 20 baş sığır sattı.
English: "What time is it now?" - "Half two". - "Deary me! I had wanted to get to bed a bit earlier this evening!"
Turkish: "Şimdi saat kaç?" - "İki buçuk". - "Aman tanrım! Ben bu akşam biraz daha erken yatmak istemiştim!"
English: Ali acknowledged that what he said earlier was not true.
Turkish: Ali daha önce söylediğinin doğru olmadığını kabul etti.
English: Ali arrived at school earlier than usual this morning.
Turkish: Ali bu sabah her zamankinden daha erken okula geldi.
English: Ali arrived earlier than usual yesterday.
Turkish: Ali dün her zamankinden daha erken geldi.
Earlier ingilizcede ne demek, Earlier nerede nasıl kullanılır?
Earlier on : Öncesinde.
Earlier than usual : Olağan zamandan daha erken. Normalden daha erken. Her zamankinde daha erken. Beklenmedik.
Pearlier : Sedefsi. İnci gibi (diş). İncili. İnci rengi. İnciden yapılmış. İnci gibi.
Earlies : Mum benzeri küçük patatesler. (aşçılık) ilkbaharda ve yaz başında toplanan olgunlaşmamış patatesler.
Earliest : En erken. En eski.
At the earliest : En kısa zamanda. En erken.
Bearlike : Ayı gibi. Ayıya benzeyen. Ayı benzeri. Ayımsı. Ayıya benzer.
Coarse pearlite : Kaba perlit. İri perlit.
Earliness : Ürünlerden erken hasat alma. Erken olma. Erkenlilik. Erkenlik. Erken olma durumu. Erkencilik.
Eutectic pearlite : Ötektik perliti.
İngilizce Earlier Türkçe anlamı, Earlier eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Earlier ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Sooner : Çabuk. Biraz sonra. Pek yakında. Neredeyse. Yakında. Seve seve. Çok geçmeden. Birazdan. Daha önce veya erken.
Ere : Önce.
Premature : Zamansız. Prematüre. Zamanından önce gelişen. Prematür. Vakitsiz. Erken doğmuş. Vaktinden önce olan veya gelişen, olgunlaşmamış, olgunlaşma öncesi, erken doğan. Mevsimsiz. Zamanı gelmeden doğan.
Before time : Geçmişte. İlk vaktiyle. Önce. Önceden. Öncesinde. Vaktiyle. İlk.
Corniest : Bayat. Klişe. Tanecikli. Basmakalıp. Aptal. Modası geçmiş. Tahıl. Nasırlı. Mısır. Çok kullanılan.
Beforehand : Peşin olarak. Baştan. Önce. Önceden. İlk önce. Peşinen.
Archaic : Modası geçmiş. Geçmişe ait. Başlangıç çağı. Arkaik. Eskimiş. Artık kullanılmayan. Antik. Gramer, madencilik alanlarında kullanılır. Kadim.
Ahead of time : Şimdiden. Vaktinden önce. Zamanı gelmeden. Önceden.
Bygone : Geçmiş. Geçmişte kalan. Evveliyat. Eskide kalmış. Mazi. Geçmiş şey.
Before : Karşı. Karşısında. Önden. Önde. Bundan önce. Daha önce. Evvelce. Eskiden. Önüne.
Earlier synonyms : ci devant, former, crusted, in advance, prior, chronics, antiquated, heretofore, previous, sometime, payable at sight, archaistic, the previous, cut and dried, archaeo, agoing, antecedental, quondam, corny, beforetime, on the nail, ancient, prematurely, ago, anterior, cash on the barrelhead, early, antecedent, erstwhile, prior to, ex, matutinal, whilom.
Earlier zıt anlamlı kelimeler, Earlier kelime anlamı
Late : Ölü. Müteveffa. Eski. Son zamanlardaki. Son zamanlarda olan. Her zamanki. Rahmetli. Tehirli. Gecikmiş. Geç.
Middle : Göbek adı. Orta yer. Orta. Ortadaki. Ara. Aradaki. Vasat. Görünçlüğün ortasında yer alan bölüm; ortaya düşen yerler. Vasati. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
Bu kısımda Earlier kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Earlier ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Earlier anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Earlier ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.