Demurrals türkçesi Demurrals nedir

Demurrals ingilizcede ne demek, Demurrals nerede nasıl kullanılır?

Demurral : Kararsızlık. Hukuki itiraz. Karşı koyma. Resmi itiraz. Tereddüt. İtiraz. Karşı gelme.

Demurrable : Protesto edilebilir. İtiraz edilebilir. Karşı çıkılabilir.

Demurrage : Surastarya ücreti. Bekleme süresi. Tazminat. Geminin yükleme boşaltma süresinin uzaması dolayısıyla yapılan cezai ödeme. Sürastarya. Süre üzeri yükleme boşaltma ücreti. Taşımacının yükleme veya boşaltma gecikmesi nedeniyle ödemesi gereken tazminat. Sürastarya ücreti. Demuraj. Demüraj.

Demurrages : Demüraj. Surastarya ücreti. Süre üzeri yükleme boşaltma ücreti. Taşımacının yükleme veya boşaltma gecikmesi nedeniyle ödemesi gereken tazminat. Bekleme süresi. Geminin yükleme boşaltma süresinin uzaması dolayısıyla yapılan cezai ödeme. Sürastarya. Sürastarya ücreti. Demuraj. Tazminat.

Demurrant : Bir davaya hukuki itirazda bulunan kimse.

Demur : Zorluk çıkarmak. Kabul etmemek. Tereddüt etmek. İtiraz. İtiraz etmek. Duraksama. Karşı koymak. Karşı çıkmak. Tereddüt. Etmek.

Demurred : Etmek. Kabul etmemek. Karşı koymak. Karşı çıkmak. İtiraz etmek. Zorluk çıkarmak. Duraksama. Tereddüt etmek. Tereddüt. İtiraz.

 

Without demur : Tereddüt etmeden. Tereddütsüz. İtiraz etmeden.

Demurage : Kurtra istarya. Geminin yükleme ya da boşaltılması için yük iyesinin buyruğunda bulunduğu sürenin bitiminden sonra yükleme ya da boşaltmanın yapıldığı fazla günler. Süre üstü boşaltma-yükleme.

Demurrers : Davada yapılan itiraz. İtirazcı. İtiraz sahibi. Resmi itiraz. İtiraz eden. Hukuki itiraz. Resmi itirazda bulunan. Hukuki itirazda bulunan. Davaya itiraz. İtiraz eden taraf.

İngilizce Demurrals Türkçe anlamı, Demurrals eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Demurrals ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Non compliance : Riayetsizlik. Uymama. İtaatsizlik.

Resistance : Rezistans. Dayanma gücü. Patojen mikroorganizma veya suşunun, kemoterapötik ilacın kullanıldığı doz aralığında serumda meydana getirdiği konsantrasyon düzeyinde, ilaç tarafından etkilenmemesi durumu. Direnç. Mukavemet. Tür, ırk, familya ve bireylerde hastalık etkenlerine ve enfeksiyöz olmayan hastalık sebeplerine karşı vücudun mukavemeti. Bir derinliğine görüşmede ya da oturum kümelerinde bireyin çeşitli nedenlerle gereken bilgileri vermeyerek kendini açıklamaktan kaçınması. Direnme. Dayanma.

Equivocacies : Şüphelilik. İki anlamlılık. Kaçamaklılık olma. Muğlaklık. Belirsizlik. Karar verilmemiş olma durumu. İki anlama gelebilirlik. Kuşkululuk. Müphem olma eğilimi (özellikle kandırma niyetiyle).

Opposition : Adı ve çeşidi belirtilen bir belgite ilişkin bölüntülü ödemeleri ve kaybolan bir belgitin alış veriş işlemini engellemek ve bunlar üzerindeki hakların korunulmasını sağlamak amacıyla gerekli yerlere yapılan bildiri. Salınımlarda yarım dönümlük evre değişimine girme. iki gezegenin güneşin iki yanında bir doğru üzerimde bulunma evreleri. Karşıtlık. Direnme. Ayrışçılık. Karşıtgörüşlülük. Düşmanlık. Engelleme bildirisi. Mücadele. Karşı çıkma.

 

Demurring : Tereddüt etmek. Duraksama. Karşı koymak. İtiraz etmek. Karşı çıkmak. Etmek. Kabul etmemek. Zorluk çıkarmak.

Buts : Karşı çıkma.

Deprecations : Şiddetle reddetme.

Defiances : Başkaldırma. Meydan okuma. Muhalefet. Saygısızlık. İsyankarlık. Nispet. Gözdağı. Karşı çıkma.

Incompliancy : İtaatsizlik. Uymama. Riayetsizlik. Başkalarının istek ve arzularına boyun eğmeyi reddetme.

Demurrers : Hukuki itirazda bulunan. İtirazcı. İtiraz sahibi. Davada yapılan itiraz. İtiraz eden. İtiraz eden taraf. Davaya itiraz. Resmi itirazda bulunan.

Demurrals synonyms : equivocacy, contestation, incompliance, counteraction, contradictions, despites, deprecation, cavils, dither, oppositions, demur, oppugnancy, contravention, infringement, cold feet, equivocality, flightiness, denial, cavil, dubiety, demurred, backlashing, noncompliance, fickleness, demurral, demurrer, charge, demurs, cunctation, formal objection, infringements, counteractions, incompliancies.