Deports türkçesi Deports nedir

  • Sürgün etmek.
  • Sürmek.
  • Tehcir etmek.
  • Uzaklaştırmak.
  • Sinir dışı etmek.
  • Sınır dışı etmek.
  • Yurtdışına sürmek.
  • Sürmek (sınırdışı vb).
  • Dışlamak.
  • Sınırdışı etmek.

Deports ingilizcede ne demek, Deports nerede nasıl kullanılır?

Deport oneself : Hareket etmek. Davranmak.

Deport : Sınırdışı etmek. Borsada deport. Sürgün etmek. Borsa oyuncusunun elinde bulunmayan, ileride fiyatının düşeceğini beklediği ve vade sonunda teslim etmek üzere yüksek fiyattan sattığı taşınır değeri, vade tarihinde yeteri kadar bulamaması durumunda, üçüncü kişilerden belli bir primle geri ödemek üzere satın alması. Sinir dışı etmek. Sürmek. Yurtdışına sürmek. Dışlamak. Sınır dışı etmek.

Deportability : Sınır dışı edilebilirlik. Uzaklaştırılabilirlik. Bir ülkeden kovulabilirlik. Kovulabilme.

Deportable : Sınırdışı edilebilir. Uzaklaştırılabilir. Uzaklaştırılabilme. Bir ülkeden kovulabilme. Sınır dışı edilebilme.

Deportation : Sınır dışı. Sürme. Yabancı uyruklu birinin bir ülke veya devletten kanun gücüyle çıkarılması. Sınır dışı etme. Sınırdışı etme. Sınır dışına çıkarma. Sürgüne gönderme. Müebbet sürgün. Tehcir. Sürgün.

Depoison : Zehirini almak. Zehirden arındırmak.

Deportment : Gidiş. Tavır. Davranış. Yürüyüş biçimi. Duruş biçimi. Hareket.

 

Deportees : Kabul edilmeyen kişiler.

Depolarisation : Kutuplaşmayı kaldırma. Kutupluluk kaybı (depolarization olarak da yazılır). Kutuplaşmasını gidermek. Kutupsuzlaşma. Depolarizasyon. Ucaysızlanma. (britanya ingilizcesi) depolarizasyon. Ucaylanma azalması. Kutupluluğun kaldırılması işi. Polarizasyonun bozulması.

Deportee : Sınır dışı edilmiş kimse. Sınır dışı edilen kimse. Sınırdışı edilen kimse. Sürgün.

İngilizce Deports Türkçe anlamı, Deports eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Deports ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Burgeoned : Tomurcuklanmak. Gelişmeye başlamak. Filiz vermek. Filiz. Tomurcuk. Tomruk. Filizlenmek.

Exiling : Kovmak. Sürgün. Sürülme. Sürgüne göndermek. Sürgüne yollama.

Distract : Dikkat dağıtmak. Zihni dağılmak. Şaşıtmak. Başka tarafa çekmek. Dikkati dağıtmak. (dikkatini) dağıtmak. İşinden alıkoymak. Rahatsız etmek. Delirtmek (argo terim). Avutmak.

Expat : Sürgün edilmiş kimse. Kovmak. Gurbetçi. Dışarı çıkarmak. Yabancı ülkede yaşayan kimse.

Expatriating : Göç etme. Kendi vatanından başka bir memlekete yerleşme. Memleket dışına çıkma. Memleket dışına sürme.

Exclude : Saymamak. Kapsamdan çıkarmak. Hariç tutmak. Dahil etmemek. Hesaba katmamak. Dışarıda bırakmak. Önlemek. Kovmak. İçeri almamak.

Expatriate : Başka ülkede yerleşmek. Vatandaşlıktan çıkarmak. Gurbetçi. Tabiiyet değiştirmek. Sürgün edilmiş kimse. Ülkesinden sürmek. Göç etmek. Kendi ülkesinden göç etmek.

Coventry : İngiltere west midlands'da bir şehir. Vermont eyaletinde yerleşim yeri. İngiltere'de yerleşim yeri. Rhode ısland eyaletinde yerleşim yeri. İngiltere'de şehir. İngiltere'de bir kent. Connecticut eyaletinde şehir. New york eyaletinde yerleşim yeri.

 

Bud : Ahbap. Aşı yapmak. Sürgün. Gonca vermek. Kafadar. Aşı. Filiz. Gelişmeye başlamak.

White book : Hükümet raporu. Devlet işleri raporu. Beyaz kitap.

Deports synonyms : progress report, written document, green paper, blue book, position paper, banish, applies, document, bedaubing, alienates, be in progress, externalised, exteriorize, excluded, medical report, abrupt, distracts, assay, expel from, deporting, written report, excepts, bedaubs, cast out, exiles, announce, except, deport, banishes, expatriated, budded, burgeon, drive apart.

Deports zıt anlamlı kelimeler, Deports kelime anlamı

Clock in : Birisinin işe giriş saatini kaydetmek. Kartını basmak. İşe başlamak. Kilo gelmek veya çekmek. (işe gelip) kart basmak. Geliş zamanını yazmak. Kart basmak. İşe gelme saatini kaydetmek. İşe geliş sögenini kaydetmek. Puantöre kaydettirerek işbaşı yapmak.

Check out : Kaydını kapatmak. Otelden ayrılmak. Çıkış denetimi. Çıkış yapmak. Hesap kapamak. Hesaplamak. Seçerek almak. Hesabı ödeyerek konakçıdan ayrılmak. Soruşturmak.

Check in : Adını kaydettirmek. Biletini kontrol ettirmek (havaalanında). Kayıt yapmak. Yazılı bir kayda tekrar göz atmak. Gelişini bildirmek. Kaydolmak. İşe başlama saatini deftere kaydetmek. Girişini yapmak. Kaydetmek. Çek etmek.

Deports antonyms : punch in, come, enter.