Desktop türkçesi Desktop nedir

  • Tüm uygulama pencerelerinin açıldığı ekran alanı (bilgisayar).
  • Masa üstü.
  • Bilgisayar alanında kullanılır.
  • Masaüstü.

Desktop ile ilgili cümleler

English: A laptop is better than a desktop.
Turkish: Bir dizüstü, bir masaüstünden daha iyidir.

English: I created a shortcut on the desktop.
Turkish: Masa üstüne kısayol attım.

Desktop ingilizcede ne demek, Desktop nerede nasıl kullanılır?

Desktop area : Masaüstü alanı.

Desktop computer : Masaüstü bilgisayar. Bağımsız bir birim olarak hareket çalışan mikro-bilgisayar.

Desktop conference : Masaüstü konferans.

Desktop configuration : Masaüstü yapılandırması.

Desktop management interface : Dmı. Kişisel bilgisayarda değişik donanım ve yazılım sistemlerinin yönetimini sağlayan uniform standart (ağ bağlantıları içeren). Masüstü yönetim arabirimi.

Apple desktop bus : Apple masaüstü yolu.

Custom desktop icons : Özel masaüstü simgeleri.

Desktop manager : Masaüstü yöneticisi.

Microsoft network desktop ui handlers : Microsoft network masaüstü uı işleyicileri.

Desktop presentation : Bir bilgisayarda oluşturulan slaytlar ve sunumları. Masaüstü sunumu.

İngilizce Desktop Türkçe anlamı, Desktop eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Desktop ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Absolute device : Mutlak aygıt. Salt aygıt.

Accelerator key : İvmelendirme tuşu. Kısayol tuşu. Hızlı erişim tuşu. Hızlandırma tuşu. Hızlandırıcı tuş. Belirli işlemler yapmak için hızlı erişim sağlayan tuş dizisi.

Screen : Ekran. Sürekli olarak bir duvarda asılı duracak ya da gerektiğinde taşınabilecek biçimde yapılan ve göstericiden çıkan görüntüleri yansıtan düz yüzeyli bir eğitim aracı. bk. saydam perde. Gizlemek. Bir oyuncunun, arkadaşının sayı yapmasını kolaylaştırmak amacı ile, bunu önlemek isteyen karşı takım oyuncusunun hareketini, ona dokunmadan kısıtlaması. Beyazperde. Eleme yapmak. Bir filmi gösterici yardımıyla görüntülük üzerine yansıtarak izlenmesini sağlamak; gösterimi gerçekleştirmek. Saklamak. Perde. daha çok sahne dibinde geriki alan projeksiyon perdesi için kullanılır bk. ekran. Elemek.

Abbreviate : Özetlemek. Kısaltmak. İhtisar etmek. Sadeleştirmek. Kırpmak.

Access key : Erişim tuşu. (internet, bilgisayar) bilgisayar kullanıcısının klavyeyi kullanarak anında bir web sitesinin belirli bir bölümüne atlamasına izin veren tuş. Erişim anahtarı.

Desk top computer : Masa üstünde kullanılan bilgisayar. Masaüstü bilgisayarı.

Access control entry : Erişim denetleme girişi. Erişim denetim girdisi.

Access mechanism : Erişim düzeneği. Erişim mekanizması.

Absolute loader : Mutlak yükleyici. Salt yükleyici.

Top side : Üst kısım. Üst kenar.

Desktop synonyms : screen background, tabletop, crt screen, top, abort sequence, acception, ac adapter, tabletops, access control, desk top, upside, abort, abnormal end, accent bar, accent char, desktops, abstract syntax tree, upper side, background.