Deterrent türkçesi Deterrent nedir

Deterrent ingilizcede ne demek, Deterrent nerede nasıl kullanılır?

Deterrent force : Caydırıcı güç.

Deterrent punishment : Gelecekte işlenecek suçlardan caydırmak amacıyla uygulanan disiplin uygulaması. Caydırıcı ceza. Vazgeçirici ceza.

Deterrents : Caydıran kimse. Yıldırıcı. Caydırıcı şey. Caydırıcı. Caydırıcı silah. Vazgeçiren şey. Engelleyici. Önleyici.

Deterrence : Caydırma. Engelleyicilik. Caydırıcılık.

Deterrence factor : Caydırıcı faktör. Engelleyici etmen. Vazgeçiren veya cesaret kıran şey.

Minimum deterrence : Asgari caydırıcılık.

Deterrer : Mezardan çıkarmak. Meydana çıkarmak. Topraktan çıkarmak.

Deterrers : Mezardan çıkarmak. Topraktan çıkarmak. Meydana çıkarmak.

Undeterred : Kararlı. Yılmayan. Azimli. Önlenemez.

Deterred : Yıldırmak. Caydırmak. Engellenen. Gözünü korkutup vazgeçirmek. Engellenmiş.

İngilizce Deterrent Türkçe anlamı, Deterrent eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Deterrent ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Disincentive : Engel olan. Caydırıcı faktör. Köstekleyici. Engel. Engelleyici faktör. Mani. Vazgeçiren etmen.

 

Crimpers : Kablo ucu pensesi. Kablo sıkıştırıcı. Kıvırıcı. Kıvıran kimse veya şey. Kablo ucu sıkıştırma pensesi.

Inhibitor : İnhibitör. Menetme. Gelişmeyi engelleyici. enzimle katalize edilen reaksiyonların hızını azaltan veya tamamen yok eden madde. Yavaşlatıcı. Biyoloji, fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bir faaliyeti ya da olayı kontrol eden ya da engelleyen herhangi bir madde. inhibitör. Bir kimyasal tepkimenin hızını yavaşlatmak ve kimi zaman da durdurmak için kullanılan kimyasal özdek. Bir faliyeti veya olayı kontrol eden veya önleyen madde, inhibitör.

Hindering : Engel olmak. Engelleme. Alıkoymak. Engellemek. Aksamak. Aksatmak. Sonraya kalmak.

Albatross : Albatros.

Anticlimactic : Hayal kırıklığına sebep olan. Hayal kırıklığına sebep veren. Beklenenden daha az. Umut kırıcı. Hayal kırıcı.

Millstone : Başbelası. New jersey eyaletinde yerleşim yeri. Değirmen taşı. Engel. Yük. Değirmentaşı.

Preventive : Karşılayıcı. Önlem. Önleyici tedbir. Önleyici ilaç. Önleyici şey. Koruyucu. Men eden. Engel olan.

Impediment : Ayak bağı. Kekemelik. Özür. Mani. Bağ. Mania. Geciktirme. Engel. Pelteklik.

Baulk : Balk.

Deterrent synonyms : diriment impediment, hurdler, balk, deterrents, determents, aversive, hampering, hindrance, obstacle, determent, blocker, persuader, inhibitive, drag, inhibiting, inhibitory, difficulty, disruptiveness, unnerving, obstruction, handicap, straitjacket, intimidating, dissuasive, impedient, frustrating, damper, impeditive, bind, crimper, inhibitors, frustrative, check.

Deterrent zıt anlamlı kelimeler, Deterrent kelime anlamı

Permissive : İzin veren. Her şeye açık. Fazla müsamahakar. İzin verici. Müsamahakar. Serbest. Seçmeli. Aşırı müsaadekar. Hoşgörülü. Liberal.

Deterrent ingilizce tanımı, definition of Deterrent

Deterrent kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : That which deters or prevents. Serving to deter.