Devaluation türkçesi Devaluation nedir

  • Devalüasyon.
  • Değerden düşme.
  • Paranın değerini düşürme.
  • Değerden düşürme.
  • Değer düşürümü.
  • Paranın değerinin düşürülmesi.
  • Paranın değerinin düşmesi.

Devaluation ingilizcede ne demek, Devaluation nerede nasıl kullanılır?

Devaluation of the currency : Paranın değerinde düşme. Para biriminde gerçekleşen düşüş. Para birimi devalüasyonu.

Mini devaluation system : Mini devalüasyon sistemi. Mini devalüasyonların benimsendiği kur sistemi.

Carry out devaluation : Paranın değerini düşürmek. Develüasyon yapmak.

Currency devaluation : Para devalüasyonu.

Maxi devaluation : Bir ülkenin ödemeler dengesini açık verir durumdan fazla verir bir duruma getirmek amacıyla ödemeler dengesini sağlayacak oranın üzerinde yapılan yüksek oranlı devalüasyon. Büyük devalüasyon.

Devaluating : Devalüasyon yapmak. Devalüe etmek. Değerden düşmek. Kıymetten düşürmek. Kıymetten düşmek. Değerini düşürmek.

Devaluates : Kıymetten düşürmek. Kıymetten düşmek. Devalüasyon yapmak. Değerden düşmek. Devalüe etmek. Değerini düşürmek.

Partial devaluation : Kısmi devalüasyon. Ulusal paranın resmi dış değeri sabit tutulurken, dışalıma yeni vergiler konması, dışsatıma ise prim verilmesi biçimindeki uygulamalar.

Mini devaluation : Sık aralıklarla ve küçük oranlarda yapılan devalüasyon. Mini devalüasyon.

 

Devaluate : Devalüe etmek. Değerden düşmek. Kıymetten düşmek. Değerini düşürmek. Kıymetten düşürmek. Devalüasyon yapmak.

İngilizce Devaluation Türkçe anlamı, Devaluation eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Devaluation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Reduction : Bir bileşikten oksijen çıkarılması veya bir atom, iyon veya molekülün elektron kazanması. hacimce küçülme, miktarca azalma, indirgeme, redüksiyon. Bir birleşikten oksijenin çıkarılması. indirgenniş değerlikten ileri gelen eksicik kazancı. bir dizeyin köşegensel parçalara ayrılması. Dış indirim. Bir öğe ya da yükünün elektron alarak daha düşük değerliğe inmesi. örn. Gecikme, açık verme ya da herhangi bir dokunca nedeniyle alacaklısınca kabul edilen vazgeçme ya da indirim. Bir filmin, optik basım yoluyla, kendinden daha ufak boyda bir film üzerine aktarılması. büyültme karşıtı. İndirgenme. Alacaklı indirimi. Ergime. Bir organ veya oluşumu normal yerine veya durumuna getirme, hacimce küçültme, miktarca azaltma. indirgenme.

Step down : Emekli olmak. İnmek. Düşüren. İstifa etmek. Düşmek. Azaltmak. (voltaj vb) azaltmak. Azaltan. Emekliye ayrılmak. Düşürmek.

Regulating : Tanzim eden. Ayarlama. Ayarlayan. Düzenleyici. Regüle eden. Düzenleme. Tanzim. Düzenleyen. Ayar.

Evisceration : Bir organın dış kısımlarını bırakarak içindekileri çıkarma. Eviserasyon. İç organların çıkarılması (tavuk). Evisserasyon. Ameliyat sonrasında yara yerinden karın duvarının kendiliğinden açılması ve iç organların dışarı çıkması. İç organların çıkarılması. İçini temizleme. Bağırsaklarını çıkarma. İç organların çıkarılması (hayvan).

 

Diminution : Eksilme. Azaltma. İnme. Eksiltme. Eksiklik. Tenakus. Fire verme. Küçülme. Azalma. Küçültme.

Decrease : İnmek. Eksilme. Küçültmek. Eksiltmek. İnişe geçmek. Düşmek. Küçülmek. Azalma. Eksiltme. Azaltmak.

Regulation : Düzenleme. Düzen. Kurallama. Düzene sokma. Sistem. Tüzük. Yasa. Ayar. Bir eylem ve davranış alanını ya da bir uygulama sürecini işlem kurallarına bağlayarak düzenleme. Tanzim.

Devaluation synonyms : devaluations.

Devaluation zıt anlamlı kelimeler, Devaluation kelime anlamı

Increase : Yükselmek. Eder artırımı. Yükseklik, herhangi bir mal ya da nesneye ilişkin değerin arttırılması. Zam yapmak. Artırmak. Arttırmak. Artma. Büyümek. Artışa geçmek.