Dinette türkçesi Dinette nedir

Dinette ingilizcede ne demek, Dinette nerede nasıl kullanılır?

Dinettes : Küçük yemek odası. Yemek odası.

Midinette : Tuhafiyeci kız.

Dine in : İçeride yemek yemek. Evde akşam yemeği yemek. Evde yemek.

Dine off : Yemek (yemekte).

Dine on : Yemek (yemekte).

Wine and dine somebody : Ağırlamak. Yedirip içirmek.

Diner : Yemek yiyen kimse. Lokanta. Gayrı resmi yol kenarı lokantası. Vagon restorana benzer lokanta. Küçük lokanta. Akşam yemeği yiyen kimse. Yemek yiyen. Yemekli vagon. Vagon restoran. İçinde restoranı olan tren vagonu.

Dine with duke humphrey : Yiyecek hiçbir şey olmamak (deyim duke humphrey gluster'ın londra'da gömülü olduğu caddeden gelmektedir). Duke humphrey ile yemek yemek.

Dine : Yemeğe davet etmek. Ağırlamak. Ziyafet vermek. Akşam yemeği yemek. Yemek yemek. Akşam yemeğini yemek. Yemek vermek. Akşam yemeği vermek. Günün esas yemeğini yemek.

Wine and dine : Yiyip içmek. -e ziyafet vermek. Yedirip içirmek.

İngilizce Dinette Türkçe anlamı, Dinette eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dinette ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Grillroom : Lokanta. Ocak başı. Et lokantası.

Dining room : Salamanje. Kafeterya.

Habitation : Konut. Ev. Yerleşme. Yerleşim. Oturacak yer. Oturma. Barınak. Yurt. İkamet. Mesken.

 

Triclinium : Triklinyum. Yemek masası.

Dwelling house : Konut binası. Mesken. İkametgah. Ev. Konut.

Home : (kuş) yurda dönmek. Yuvasına dönmek. Bakımevi. Aile ocağı. Ev. Yerleştirmek. Özerklik. Hedeflemek. Yurda dönmek (kuş). Sinyallere göre yönelmek.

Abode : Yer. Oturulan yer. Sükna. İkamet. İkamet yeri. Konut. İkametgah. İkamet etme (bir yerde). Mesken. Oturma.

Domicile : Oturmak. Yerleştirmek. Hukuk, ekonomi alanlarında kullanılır. Ödemek. İkametgah. Poliçenin ödendiği yer. Ev. Oturma yeri. Ödemek (poliçe). Kişinin yerleşme amacıyla oturduğu konut.

Lunchrooms : Yemek odaları.

Dinette synonyms : dinettes, lunchroom, room, dwelling, diningroom.