Disburser türkçesi Disburser nedir

  • Para ödemesi yapan kimse.
  • Ödemeyi yapan kişi.
  • Ödeyici.
  • Ödeyen.

Disburser ingilizcede ne demek, Disburser nerede nasıl kullanılır?

Disburser of public funds : İta amiri. Devlet harcamalarının yapılabilmesi için saymanlara yazılı emir verme yetkisine sahip kişi.

Disburse : İsraf etmek. Harcamak (para). Para harcamak. Harcamak. Ödemek. Para sarfetmek. Ödeme yapmak. Dağıtmak (para). Sarfetmek. Tediye etmek.

Disbursed : Dağıtmak (para). Ödemek. Tediye etmek. Harcamak. Sarfetmek. Para harcamak. Harcamak (para). Ödeme yapmak. Para sarfetmek.

Disbursement : Tediye. Masraf. Ödeme miktarı. Sarf. Para ödeme. Para ödemesi. Ödeme. Harcama.

Disbursement order : İta emri. İta amiri tarafından verilen yazılı emir.

Disburdens : İçini boşaltmak. Yükünü hafifletmek. Rahatlatmak. Hafifletmek (yükünü vb). Yükünden kurtulmak.

Disbursal : Masraf. Ödeme.

Disburdening : Yükünden kurtulmak. Hafifletmek (yükünü vb). Yükünü hafifletmek. Rahatlatmak. İçini boşaltmak.

Disbursing : Tediyat. Para harcamak. Ödemek. Ödeme. Tediye. Para sarfetmek.

Disbursements : (hukuk terimi) bir avukat tarafından müvekkilinden alınan fotokopi postalama ve gönderi gibi yasal harcamalar karşılığı. Giderler. Masraflar. Harcamalar. Ödemeler.

İngilizce Disburser Türkçe anlamı, Disburser eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Disburser ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Client : Bağımlı ülke. Reklam veren. İş sahibi. Müşteri. İstemci. Hasta. Müvekkil. Alıcı.

Payer : Borçlu taraf. Veznedar. Ödeyecek olan. Ödeyen kimse. Borcu ödeyen. Ödeme yapan. Muhatap. Borçlu.

Payors : Ödeyecek olan.

Paying : Ücret. Para getiren. Karlı. Tediye. Ücretli. Paralı. Vergin. Ödeme yapan. Verginli.

Payers : Muhatap. Veznedar. Ödeyen kimse. Ödeme yapan kimse. Borçlu. Ödeyecek olan. Borcu ödeyen. Ödeme yapan.

Expender : Para harcayan kimse.

Payor : Ödeyecek olan.

Spender : Mirasyedi. Savurgan. Tutumsuz. Harcayan. Müsrif. Çultutmaz.

Customer : Mal veya hizmetler için ödeme yapan kişi. Sipariş veren. Herif. Müşteri. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Mal alıcısı. Bir malı, bir özdeği parasını ödeyerek ya da borçlanarak sataktan alan kişi. belirli işlerini sürekli olarak aynı yer ya da kişiden sağlayanlar (kişilerle bankalar, doktorlar, avukatlar arasındaki ilişkiler) gibi. Tip. Alıcı.

Disburser ingilizce tanımı, definition of Disburser

Disburser kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who disburses money.