Discloser türkçesi Discloser nedir

  • Ortaya döken.
  • İfşa eden.
  • Gösteren kişi.
  • Açıklayan.
  • İfşa eden kişi.

Discloser ingilizcede ne demek, Discloser nerede nasıl kullanılır?

Disclose a secret : Sır açıklamak. Bir sırrı ifşa etmek. Bir sırrı açıklama. Bir sırrı ortaya dökmek.

Duty to disclose : Bildirme görevi.

Invention disclose : Bulgunun yayılması. Bulgunun, çeşitli yollarla kütüğe yazımdan önce açıklanıp yayılması (bu durumda olan bulgular kütüğe yazılmaz).

Disclose : Bildirmek. Meydana çıkarmak. Göstermek. Açığa vurmak. İfşa etmek. Açmak. Ortaya çıkarmak. Tebliğ etmek. Açıklamak. Keşfetmek.

Disclosed : Ortaya çıkarmak. Açığa vurmak. Göstermek. İfşa etmek. Açmak.

Inadvertent disclosure : Bilginin istemsizce açığa çıkması.

Disclosing : Ortaya çıkarmak. Açmak. İfşa etmek. Göstermek. Açığa vurmak.

Undisclosed : İfşa edilmemiş. Açığa vurulmamış. Gizli.

Undisclose : İfşa etmemek. Gizlemek. Saklı tutmak. Gizli tutmak.

Undisclosed agency : Gizli ajans. Üçüncü tarafın gönderenin kimliğinden veya bir teslimatın gerçekleştiğinden habersiz olduğu durum. Açığa vurulmamış ajans.

İngilizce Discloser Türkçe anlamı, Discloser eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Discloser ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Telling : Çarpıcı. Anlatım. Anlatma. Etkileyici. Etkili. Anlatan. Açığa çıkaran. Söyleme. Belli eden.

Expounders : Şerh eden. Yorumlayan. Yorumlayan veya değerlendiren kimse. İzah eden. Tefsir eden. Açıklayıcı. Yorumlayıcı. Açıklayan kimse.

Defining : Tanımlamak. Tarif etmek. Tanımlama. Belirtmek. Tanımlayan. Belirlemek. Tamlayan.

Indicant : Gösterge. Gösteren (şey). Gösterici. Belirten. Gösteren. İşaret eden.

Catch : Tutunmak. Vurmak. Basmak. Baskın yapmak. Kapmak. Cezbetmek. Bityeniği. Duymak. Yakalanan şeyin miktarı. Tokat atmak.

Ferret : Araştırıcı. Araştırmak. Dağgelinciği. Yaban gelinciği. İpek şerit. Dağgelinciği ile avlanmak. Dedektif. Hafiye. Kovmak. Arayıp taramak.

Explicators : Açıklayan kimse. Yorumlayan. İzah eden. Yorumcu. Anlatan. Tefsir eden.

Ferret out : Kovmak. Araştırmak. Ortaya çıkarmak. Meydana çıkarmak. Arayıp tarayıp bulmak.

Rake up : Bir araya getirmek. Geçmişi ortaya çıkarmak. Aydınlatmak. Zar zor toplamak. Gün ışığına çıkarmak. Canlandırmak. Kurcalamak.

Wise up : Bilmek. Haberi olmak. Haberdar etmek. Haber vermek.

Discloser synonyms : get the goods, get word, get a line, expository, ascertain, explainers, expounder, find out, find, expositive, elucidators, see, hear, trip up, get wind, declaratory, divulger, learn, witness, elucidator, pick up, divulgers, indicatory, explicator, exposer, explainer, exposers.

Discloser zıt anlamlı kelimeler, Discloser kelime anlamı

Keep quiet : Uslu durmak. Sessiz kalmak. Sessiz olmak. Susmak. Rahat durmak.

Lose : Yitirmek. Geri kalmak. Mağlup olmak. Heba etmek. Kaybetmek. Zayi etmek. Azıtmak. Kazanamamak. Kaybolmak. Mahrum etmek.

Discloser ingilizce tanımı, definition of Discloser

Discloser kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who discloses.