Distribution effect of tariffs türkçesi Distribution effect of tariffs nedir

  • Alınan gümrük vergilerinin, milli gelirin tüketicilerden yurtiçindeki üreticilere doğru yeniden dağıtılmasına yol açması.
  • Tarifelerin bölüşüm etkisi.
  • Bir gümrük tarifesinin konulması sonrasında, yurtiçi tüketicilerden üreticilere doğru satın alma gücü aktarımı.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Gümrük tarifeleri gelir dağılımı etkisi.

Distribution effect of tariffs ingilizcede ne demek, Distribution effect of tariffs nerede nasıl kullanılır?

Distribution : Dağılma. Bir değişkene ilişkin gözlem ya da verileri, değişkenin çeşitli değer ya da seçeneklerine göre dağıtan toplu sergileme.. Coğrafyanın, doğal ya da insana değgin olayların yeryüzüne dağılış ve yayılışlarını göz önüne alan temel ilkelerinden biri. Oyun kişilerinin her birinin hangi oyuncu tarafından canlandırılacağını belirtme işi. Dağılış. Tevzi. Dağıtım. Dağıtma. Bir özdek ya da nesneyi çeşitli evrelere, konumlara durumlara üleştirme. Yayma.

Effect : Yığın iletişiminde kaynaktan çeşitli araçlarla aktarılan iletilerin okur, izleyici, dinleyici gibi alımcılar üzerindeki etkileyici sonucu. Etkisi olmak. Gerçekleştirmek. Bulgu sonucu. Fizik, gitar, kimya, tiyatro alanlarında kullanılır. Elektronik devreler yardımıyla gitar sesi üzerinde yapılan değişiklik ve süslemeler. Etki. Özdeğin sonsuz türlerinden bir ya da birkaçının, başkalarında uyandırdığı her türlü iz ve iz bırakma eylemi. nedensellik,bağlantısı içinde bir nedenin sonucu. Birtakım sonuçlar, tepkiler, olaylar ya da görüngüler ortaya çıkaran neden. Sonuç.

 

Of : Li. -nin. -den. İle ilgili. Karşı. -li. Den. -nın. -in. Yüzünden.

Tariffs : Fiyat listesi. Gümrük vergisi. Tarifeler. Gümrük. Gümrük tarifeleri. Tarife.

Income effect of tariffs : Tarifelerin gelir etkisi. Konulan gümrük vergilerinin devlet gelirlerinin artmasına yol açması.

Incidence of tariffs : Gümrük vergisi yansıması. İstem esnekliğinin sonsuz olmaması durumunda, dışalımcı ülkenin yeni bir gümrük vergisi koyması ya da uyguladığı gümrük vergilerini yükseltmesinin, yurtiçi fiyatları yükselterek vergi yükünün tüketicilere aktarılmasına yol açması; dışalımcı ülkenin önemli ve büyük bir pazar olması durumunda ise vergi yükünün bir kısmının ya da tamamının dışsatımcı tarafından malın fiyatının düşürülerek üstlenilmesi. Gümrük vergilerinin yansıması.

Consumption effects of tariffs : Gümrük vergilerinin yurtiçi fiyatları yükseltmesi nedeniyle yurtiçi tüketimin azalmasına yol açması. Tarifelerin tüketim etkisi.

Production effect of tariffs : Gümrük vergilerinin yurtiçi fiyatları yükselterek yerli üretimin artmasına yol açması. Tarifelerin üretim etkisi.

Foreign trade effects of tariffs : Gümrük vergilerinin yurtiçi fiyatları yükselterek ortaya çıkardığı tarifelerin üretim ve tarifelerin tüketim etkilerine bağlı olarak dışalım miktarının düşmesine yol açması. Tarifelerin dış ticaret etkisi.

 

İngilizce Distribution effect of tariffs Türkçe anlamı, Distribution effect of tariffs eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Distribution effect of tariffs ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A shift in demand : İstem kayması. Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A type mutual funds : A tipi yatırım fonu ortaklığı. Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

A change in demand : İstem kayması. Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Abnormal budget : Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe. Olağanüstü bütçe.

A group shares : Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü. A grubu hisse senedi.

A pass through certificate : Tutsat senedi. Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt.

Ability to pay approach : Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı. Güç yaklaşımı.

Abolition of forced labour convention : Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi. Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi.

Distribution effect of tariffs synonyms : a shift in individual demand, ability to pay principle, ability rent, abnormal budget expenditures, a shift in supply, a change in individual demand.