Efferents türkçesi Efferents nedir

  • Götürücü.
  • Eferent.
  • Dışarı götüren.
  • Bir organdan dönen veya iletilen.
  • Efferent.
  • Merkezden dönen.
  • Götürgen.

Efferents ingilizcede ne demek, Efferents nerede nasıl kullanılır?

Efferent arteriole : Efferent arteryol. Glomeruluslarda görülen ve peritubuler kılcal damarlara kan dağıtan böbrek kan damarları.

Efferent nerve : Efferent sinir. Uyarıları merkezi sinir sisteminden çevre doku ve organlara taşıyan sinir.

Efferent : Götürgen. Götürücü. Bir organ veya parçadan alıp götüren (psikoloji terimi). Dışarıya doğru götüren. Dışarı götüren. Bir organdan dönen veya iletilen. Efferent. Götüren. Eferent.

Ductuli efferentes testis : Er bezinin götürücü kanalcıkları. Rete testis ile duktus epididimidis arasındaki spermatozoonun iletildiği testis dışı boşaltım yolu, er bezinin götürücü kanalcıkları. Duktuli efferentes testis.

Efferens : Dışarıya götüren. Efferens.

Effervescent : Enerjik. Kabaran. Coşkun. Köpüklü. Efervesan. Köpüren. Galeyana gelmiş. Kabartan.

Effervescent tablet : Efervesan tablet. Köpüren tablet.

Effere : Effere. Götürme.

Effervesces : Köpüklenmek. Kaynamak. Dolduruşa gelmek. Gaz kabarcıkları çıkarmak. Kabarmak. Köpürmek. Coşmak. Neşelenmek. Galeyana gelmek.

Effervescent tablets : Efervesan tablet. Köpüren tablet.

 

İngilizce Efferents Türkçe anlamı, Efferents eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Efferents ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Afferent neuron : Afferent sinir. Duyuları çevreden alıp merkeze doğru ileten sinir.

Lemniscus : Lemniskus. Beyinde sinir lifleri şeridi (anatomi terimi). Beyaz sinir lifi. Şerit, fiyonk. akantosefalaların apikal kutbunda boynunun iç ve arka kısmına yapışmış olan, vücut boşluğuna uzanan, fonksiyonu bilinmeyen, çiftler halinde bulunan sicim biçimindeki organ.

Fillet : Pervaz. Kemiksiz et. Şerit. Tiriz. Dolgu (mühendislik terimi). Fileto. Bant. Fileto kesmek. Saç bandı.

Receptive : Kavrayışlı. Modern görüşlü. Yeni fikirlere açık. İlerici. Kabul eder. Yenilikçi. Yeni düşüncelere açık. Alır. Kavrayıcı. Çabuk kavrayan.

Efferent : Götüren. Herhangi bir sıvıyı veya duyuyu götüren yapı, efferent. Dışarıya doğru götüren.

Afferent nerve : Getirici sinir.

Centripetal : Ortaya çeken. Özeğe dönük. Sentripetal. Santripetal. Orta. Merkeze doğru. Merkeze doğru yaklaşan. Özekçil. Merkeze doğru olan.

Sensory : Duyulara ilişkin. Algısal. Duyusal. Duyulara ait. Göz, kulak, burun ya da dille alınan duyumla ilgili. Duygusal. Duyumsal.

Dorsal horn : Balıklarda omuriliğin enine kesitinde x harfi şeklinde görülen boz maddenin dorsal kolları. Dorsal boynuz. Balıklarda omuriliğin enine kesitinde “x” harfi biçiminde görülen boz maddenin dorsal kolları.

Dorsal root : Ön kök. Omuriliğin kelebek biçimindeki boz maddesinin dorsal çıkıntıları.

Efferents synonyms : corticoafferent, afferent fiber, corticipetal, sensory fiber, sensory neuron, nerve, conveyor, sensory nerve, nervus.

 

Efferents zıt anlamlı kelimeler, Efferents kelime anlamı

Efferent : Dışarıya doğru götüren. Merkezden dönen. Eferent. Götürücü. Götüren. Dışarı götüren. Efferent. Bir organ veya parçadan alıp götüren (psikoloji terimi). Bir organdan dönen veya iletilen.

Afferent : Getirici. Herhangi bir sıvıyı veya duyuyu getiren yapı, afferent. Getirici sinir. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Aferent. Herhangi bir sıvıyı ya da duyguyu getiren yapı. afferent. İçeri ileten. Merkeze giden. Merkeze ileten, getiren, getirici. Afferent.