Electrometer türkçesi Electrometer nedir

  • Elektrikölçer.
  • Fizik alanında kullanılır.
  • Elektrik sayacı.
  • Çıngıölçer.
  • Elektrik saati.
  • Elektriksel gerilim ve yük ölçmekte kullanılan aygıt.
  • Elektrometre.

Electrometer ingilizcede ne demek, Electrometer nerede nasıl kullanılır?

Absolute electrometer : Mutlak elektrometre. Saltık elektrikölçer. Saltlık elektrikölçer.

Attracted disc electrometer : Disk çekmeli elektrometre.

Capillary electrometer : Kapiler elektrometre. Kılcal elektrometre.

Compton electrometer : Gompton elektrometresi. Compton elektrometresi.

Kelvin electrometer : Kelvin elektrometresi. Kelvin elektrikölçeri.

Electrometry : Elektrometre (elektrik potansiyelindeki farklılıkları ölçen alet) ile ölçüm. Elektrometre ile ölçüm. Elektriksel ölçümler yapma bilimi. Elektrikölçerle ölçüm. Elektrometri. Elektriğin ölçülmesi.

Electrometric titration : Elektrometrik titrasyon. Elektrik ölçümlü titrasyon.

Electromechanical : Elektrikle çalışan mekanik cihazlarla ilgili. Elektromekanik. Elektrikli mekaniksel.

Electrometallurgy : Elektrometalurji. Elektriksel metalbilim. Elektrometalürji. Metallerin elektrokimyasal işlemle üretilmesini inceleyen bilim dalı.

Electrometric : Elektrik ölçümlü. Elektrometri'ye ait. Elektrometreye özgü. Elektrometrik. Elektrometre'ye ait. Elektrik ölçümüyle ilgili.

 

İngilizce Electrometer Türkçe anlamı, Electrometer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Electrometer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Absorption band : Soğurma bandı. Soğurum kuşağı. Bir soğurum izgesinde belirtken karanlık bir kuşak. Absorpsiyon bandı.

Absolute zero : Mutlak sıfır. Salt sıfır. Saltık sıcaklık ölçeğinde sıfır noktası : -273°c. Saltık sıfır. Mutlak sıfır noktası (eksi 273 derece santigrat).

Meter : Vezin. Gösterge. Aä°.metre. Kutuplardan ekvatora kadar olan uzaklığın on milyonda biri. uzunluk ölçüsü, 100 santimetre. Taksimetre. Ölçü. Metre. Fizik, ekonomi alanlarında kullanılır. Ölçü yapan aygıt. Saat.

Acoustic feedback : Akustik geribesleme. Bir ses aygıtı çıktısının birazının aygıtın girdisine ulaşarak çıktıyı etkilemesi. Hoparlör geri beslemesi. Ses geribeslemesi.

Abcoulomb : Saltık coulomb. Saltık birimler dizgesindeki elektrik yükü birimi. Cgs sisteminin elektromanyetik birimi. Abkulon. On kulon.

Absorptivity : Bir ortamın, bu ortamın sınırlarının hiç bir etkisi olmamak koşulu ile, birim kalınlığının iç yutma çarpanı. Emebilirlik. Bir yüzeye vuran ışınım erkesinin yüzeyce soğurulan bölüğünün ölçüsü. Soğurabilirlik. Soğurganlık. Yutuculuk. Emme kapasitesi. Emicilik. Emme yetkesi. Emme sığası.

Absorptiometer : Soğurma cihazı. Soğurumölçer. Absorbsiyometre. Soğurum ölçmek için kullanılan alet. Belli dalga boylarında ışınını soğurumundan yararlanarak özdek derişimi ölçen aygıt.

Accelerometer : İvmelenmeyi ölçen cihaz. Doğrusal ya da dönel ivmeyi ölçme işinde kullanılan aygıt. Devinen bir cismin ivmesini ölçen aygıt. Hızlanma ölçer. İvme ölçer. Gösteren ve kaydeden bir cihaz (havacılık). İvmeölçer. Akselerometre. İvmeyi ölçen.

 

Abnormal reflection : Üşeryuvar (iyonosfer) katmanının dönüşül sıklığının üstündeki telsiz dalgalarının yansıması. Olağandışı yansıma.

Electrometer synonyms : electrical counter, acoustic absorptivity, current meter, absorption edge, absorption loss, absolute units, absolute concentration, absolute magnitude, electric meter, abampere, accumulation coefficient.

Electrometer ingilizce tanımı, definition of Electrometer

Electrometer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : An instrument for measuring the quantity or intensity of electricity. Also, sometimes, and less properly, applied to an instrument which indicates the presence of electricity (usually called an electroscope).