Embankmenk türkçesi Embankmenk nedir

  • Coğrafya alanında kullanılır.
  • Yatak seti.
  • Akarsu yatağının iki yanında, taşkın sularının yığmasıyla oluşan lığ ve çakıl karışımı tümsek.

Embankmenk ingilizcede ne demek, Embankmenk nerede nasıl kullanılır?

Embankment : Set. Toprak dolgu. Set yapma. Yapay dolgu. Toprak set. İmla. Dolma. Dolgu. Bent. Rıhtım.

Embankments : Toprak dolgu. Yapay dolgu. Rıhtım. Set. Toprak set. İmla. Dolgu. Set yapma. Bent. Dolma.

Clay embankment : Kil dolgu. Kil imla.

Embanked : Toprak setle çevrelenmiş. Set çekilmiş. Set ile kapatılmış. Toprak setle çevrelemek. Toprak set çekmek.

Embanking : Dolgu yapma. Toprak setle çevrelemek. Toprağı setle çevreleme. Set çekilme. Toprak set çekmek. Set ile kapatma.

Embanks : Set çekmek. Toprak set çekmek. Toprak setle çevrelemek.

İngilizce Embankmenk Türkçe anlamı, Embankmenk eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Embankmenk ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Mound : Yığın. Toprak set. Toprak yığını. Höyük. Tepecikler yapmak. Tümsek yapmak. Dağ. Öbek. Tepecik. Tepe.

Aluvial coast : Lığ yığıntılı kıyı. Genellikle alçak kıyılarda, dalga ve akarsuların ortaklaşa oluşturdukları birikinti düzlüğü.

Aboriginal population : Bir ülkeye başka bir yerden gelerek yerleşmiş kişilerin tersine, birkaç soydan beri orada doğup yaşamış kişilere verilen ad. bk. göçmen nüfus. Yerli nüfus.

 

Ageing of the population : Doğumların azalması, sağlık koşullarının ve sağlıkbilimsel denetim ve bakımın ileri düzeye ulaşması sonunda ortalama yaşın büyümesi nedeniyle bir ülke ya da bölge nüfusunda yaşlı kişiler oranının artması. Nüfus yaşlanması.

Abrasion platform : Aşınan ve karaya doğru gerileyen bir yalı yarın yerinde oluşan, denize doğru azıcık eğimli yerey. Dalga aşındırması düzlüğü. Dalga aşındırma düzlüğü.

Levee : Rıhtım. Taş yığını. Resmi kabul. Set. Tump. Koruma seddesi. Su seti. Taşmayı önleyen set. Kabul töreni. Sedde.

Hill : Dağ kadar yüksek olmayan yer yükseltisi. Tepe oluşturmak. Yokuş. Yığın. Yığmak. Bayır. Başın üst bölümü. Tepe. Tepelemek.

Agricultural production : Tarımsal üretim. Tahıl ve temel gıda ürünleri üretimi. Taze meyve. Tarım üretimi. Sebze. Ekonomi bakımından, üretimin iki ana kolundan biri; kökeni toprak olan her türlü besin ve işlenmemiş işleyim özdeklerinin elde edilmesi. Zirai üretim.

Agrarian geography : Tarım coğrafyası. İnsan coğrafyasının, tarımsal çalışma koşullarını, çeşitli iklim bölgelerinin ana tarımsal ürünlerini ve bunların o ülke ya da ülkeler ekonomisindeki yerini inceleyen bölümü.

Leaving : Ayrılma. Bırakma. Artık. Terk. Bağlama halatını çözme. Çıkılıyor. Terketme.

Embankmenk synonyms : stone facing, revetement, going away, embarkation, age pyramid, rampart, boarding, adventife cone, departure, alluvial deposit, air route, abandoned meander, aluvial terrace, altimetric profile, agricultural co operative, agricultural specialisation, afforestation, going, revetment, wall, bulwark.

Embankmenk zıt anlamlı kelimeler, Embankmenk kelime anlamı

Disembarkation : Karaya çıkarma. Yerel boşaltma. Boşaltım. Boşaltma. Karaya çıkma. Tahliye.