Enlightening türkçesi Enlightening nedir

Enlightening ile ilgili cümleler

English: This is enlightening.
Turkish: Bu aydınlatıcı.

Enlightening ingilizcede ne demek, Enlightening nerede nasıl kullanılır?

Unenlightening : Aydınlatmayan. Aydınlatıcı olmayan. Bilgilendirici olmayan. Bilgilendirmeyen. Açıklığa kavuşturma eğiliminde olmayan.

Enlighten : Bilgilendirmek. Açıklığa kavuşturmak. Öğretmek. Açıklamak. Tenvir etmek. Aydınlatmak. Aydınlığa kavuşturmak. Bilgi vermek. Işık tutmak.

Enlightened : Aydın. Arif. Münevver. Entelektüel. Aydınlanmış. Bilgili. Açık fikirli. Aydın (kimse). Kültürlü. Okumuş.

Enlightened absolutism : Aydınlanmacı despotizm. 18'inci yüzyıl sonlarında kayser'lerin yönetimi (birinin denizaşırı yerlerdeki vatandaşlarını yönettiği rejim). Aydınlanmacı mutlakıyet. Aydınlanmış mutlakiyet. Tek bir hükümdarın refah sağlamak için halkı yönetmesi.

Enlightened despotism : Aydınlanma despotizmi. Aydınlanmacı despotizm.

Enlightened him : Onu eğitme. Onu bilgilendirme. Onu haberdar etme. Onu aydınlatma.

Enlighteners : Talimatlandıran ve bilgi veren şey veya kimse. Bilgi veren. Ögreten. İçyüzünü anlatan. Açıklık getiren. Aydınlatıcı. Aydınlatan. Anlaşılır hale getiren kimse veya şey (ruhani veya entellektüel).

 

Enlightener : Bilgi veren. Aydınlatan. Ögreten. Talimatlandıran ve bilgi veren şey veya kimse. Anlaşılır hale getiren kimse veya şey (ruhani veya entellektüel). Aydınlatıcı. Açıklık getiren. İçyüzünü anlatan.

Enlightens : Açıklamak. Aydınlığa kavuşturmak. Tenvir etmek. Aydınlatmak. Bilgi vermek. Öğretmek. Açıklığa kavuşturmak. Işık tutmak. Bilgilendirmek.

Enlightenment : İrfan. Aydınlanmış olma durumu. Aydınlatma. Aydınlanma hareketi. Bilgilendirme. Aydınlık. Bilgilenme. İlim. Bilgi. Zihinsel veya ruhsal farkındalık durumu.

İngilizce Enlightening Türkçe anlamı, Enlightening eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Enlightening ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Enucleation : Nüvesini çıkarma. Bir tümör veya organın bir bütün olarak vücut dışına çıkartılması. Aydınlanma. Nüvesinin alma. İzah. Enükleasyon. Çekirdeğini çıkarma eylemi (biyoloji terimi).

Brightener : Parlaklaştırıcı. Işık tutan şey. Aydınlatan şey.

Edification : Ahlakını düzeltme. Öğretme. Bilgi verme. Terbiye etme. Ahlakını yükseltme. Yetiştirme.

Enlightenment : İrfan. Bilgi. Aydınlanma hareketi. Aydınlanmış olma durumu. Aydınlık. Bilgilenme. Zihinsel veya ruhsal farkındalık durumu. İlim. Bilgilendirme.

Elucidation : Şerh. Aydınlığa kavuşturma. Açıklama. İzah.

Illuminating : Açıklayıcı. Işık verici. Aydınlatan. Bilgi verici. Işıklandırıcı.

Clarification : Bir sorunun ya da bir kavramın tüm içerimleriyle açıklanması. Açıklığa kavuşma. Durulma. Açıklığa kavuşturma. Berraklaştırma. Durultma. Temizleme. Açılma. Arıtma. Açıklama.

 

Elucidator : Aydınlatan. Açıklayan. Bilgilendiren. Bilgilendirici. Açıklayıcı.

Enlightenments : Bilgilendirme. İlim. Aydınlanmış olma durumu. Bilgi. Aydınlık. Zihinsel veya ruhsal farkındalık durumu. Bilgilenme. Aydınlanma hareketi. Aydınlanma.

Illuminator : Tanımlayıcı. Işık kaynağı. Tezhipçi. Işıklandırıcı. Müzehhip. Aydınlatıcı kimse veya şey. Açıklayıcı. Tanımlayan.

Enlightening synonyms : edifying, definement, clarifications, illuminant, clarifying, elucidatory, elucidators, enlightment, enlighteners, elucidative, enlightener, cast light, elucidations, elucidating, illustrative, illuminative, enucleate, informative, illuminators, clearing, brighteners.

Enlightening zıt anlamlı kelimeler, Enlightening kelime anlamı

Unedifying : Eğitici olmayan.

Unenlightening : Açıklığa kavuşturma eğiliminde olmayan. Bilgilendirici olmayan. Aydınlatıcı olmayan. Bilgilendirmeyen. Aydınlatmayan.