Erosions türkçesi Erosions nedir

Erosions ingilizcede ne demek, Erosions nerede nasıl kullanılır?

Erosion control : Erozyon kontrolu. Erozyon kontrolü. Aşınma denetimi.

Erosion terrace : Erozyon sekisi. Aşınma sekisi. Koyak tabanının kayalık yerlerinde, akarsuyun kazarak oluşturduğu seki.

Recurrent corneal erosion syndrome : Köpeklerde, özellikle bokser ırkında, kronik, yüzeysel, inatçı, iyileşmeyen, korneada oluşan derin epitel kaybı. bazal epitel hücrelerinin alttaki stromaya veya bazal laminaya yeterince yapışık olmamasından kaynaklanır, bokser ülseri, refraktör ülser, köpeklerde epiteliyal-stromal distrofi. Tekrarlayan kornea erozyonu sendromu.

Abnormal erosion : Olağandışı aşınma. Hızlanmış erozyon.

Accelerated erosion : Hızlanmış erozyon. Hızlandırılmış aşınma. Hızlandırılmış erozyon.

Capital erosion : Piyasa fiyatlarının yükselmesinin bir sonucu olarak firma özkaynaklarının aktüel değerindeki düşüş. Sermaye erozyonu.

Fluvial erosion : Akarsu aşınması. Akarsu aşındırması. Akarsu erozyonu.

Geological erosion : Jeolojik erozyon.

Cycle of erosion : Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Aşınım dönemi. Aşınma dönemi. Sulak iklimlerdeki dağlık bir bölgenin, akarsu aşındırmalarıyle büsbütün yontularak, biçimsiz alçak bir kara olması için gereken süre. Akarsuların aşındırma, sürükleme ve biriktirme işlevlerinin gençlik ve geçkinlik evreleri arasında kalan süreç. Erozyon döngüsü.

 

Eolien erosion : Yelin ve yellerle devindirilen taş parçacıklarının yaptığı mekanik aşındırma. Yel aşındırması.

İngilizce Erosions Türkçe anlamı, Erosions eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Erosions ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Concussions : Düşme vb gibi nedenlerle özellikle kafada oluşan sakatlıklar. Şok. Beyin sarsıntısı. Sarsıntı. Darbe.

Corroding : Aşınan. Aşındırmak. Kemirmek. Yıpratmak. Yıpranmak. Çürütmek.

Amortization : Madencilik, ekonomi alanlarında kullanılır. Taksitlerle geri ödeme. Yedirme. Amortisman. Amortize etme. İtfa. Yoketme. Durağan bir varlığın önceden saptanan yaşam süresinden daha önce verimli olma gücünü yitirmesi nedeniyle o ana kadar uygulanılmamış olan aşınma paylarının yitirceye atılarak yok edilmesi. Yıpranma payı.

Shocks : Demet yapmak. Balyalamak. Dehşete düşürmek. Sarsıntı. Toplam talep veya toplam arzdaki şiddetli değişme. Sarsmak. Darıltmak. Elektroşok uygulamak. Kalbini kırmak. Şaşırtmak.

Etching : Asitle madeni işleme. Yedirme. Oyma. Asitle yapılmış oyma. Ofort. Ofor. Asitle oyulmuş resim. Islak kazı. Oymabaskı.

Soil erosion : Toprak aşınımı. Toprağın sürüklenmesi. Toprak aşınması. Toprak kayması. Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Toprağın aşınması. Toprağın sel suları ve yellerle yerinden kaldırılması ve süprülmesi. Toprak erozyonu. Toprağın, özellikle eğimli yamaçlarda, rüzgar, sel ve selinti sularının etkisiyle asal durumlarını yitirmesi, yerinden sökülüp taşınarak yamaçların çıplaklaşması.

 

Shock : Demet yapmak. Darıltmak. Gür ve karmakarışık saç. Sarsılmak. Elektrik şoku vermek. Dehşete düşürmek. Şok. Tahıl balyaları. Sarsmak. Sarsıntı.

Gnawings : Kemirgen. Acı. Kemirici. Kemiren. Eziyet.

Jounces : Zıplamak. Sarsıntı. Sarsmak. Sallamak.

Ablations : Isıçekim. Erime. Ablasyon. Ameliyatla organ alma. Ameliyatla çıkarma. Yüzeysel erime veya erozyon. Uzaklaştırma. Vücuttan ameliyatla parça çıkarılması.

Erosions synonyms : geologic process, eating away, geological process, wearing away, chatter mark, environmental condition, washouts, denudations, pulsation, corrasion, shocking, abrasiveness, deflation, detrition, abrades, pulsations, scouring, concussion, jounce, shaking, wearing down, dilapidation, detrital, abrasion, gnawing, corrosion, scourings, ablation, planation, abrasions, denudation, shake, shakings.